Hep düşünürüm neden diğer partilerde taciz tecavüz, cinsel istismar veya kadına cinsel taciz gibi ahlaksız olaylar pek görülmezken, en çok kadına şiddeti ve tecavüzü savunan ana muhalefette bu tür durumlar sayısızca yaşanıyor...
Gün geçmiyor ki, bir kadına taciz, tecavüz olayı yaşanmasın. Bugün de Erzurum CHP İl Başkanı bir kadına tacizde bulunuyor, ahlaksız tekliflerde bulunma cesareti gösteriyor. Her nedense muhalefet yine suspus oturup üç maymunu oynuyor...
Bu ahlaksızları gördükleri halde hala ses çıkarmayan muhalefet, neden en çok bu konularda meydanlarda sesi gür çıkıyor. Kendi içindeki pislikleri, gayri ahlaki olayları temizleyemeyen bir muhalefet, nasıl olurda kadın haklarını savunabiliyor. Hayret doğrusu...
Muhalefetin bir günü bir gününü tutmuyor, dün başka bugün başka...
Aynı muhalefet, dün iktidara neden Barzanilerle görüşüyorsunuz, onların ayağına gidiyorsunuz diye sert eleştiride bulunuyordu. Bugün aynı muhalefet büyük bir heyetle Erbil’e gidip Mesud Barzani, Neçirvan Barzani ve Mesrur Barzani ile gizli görüşmelerde bulunuyor.
Dış siyasette iktidarı yerden yere vuran muhalefet, bugün dış güçler olmadan bir adım bile hareket etmiyor, ABD Başkanı Joe Biden’ın yardım ve ihsanına muhtaç gibi hareket ediyor.
Kula kulluk olunmayacağını bilmeyen muhalefet, bugün iktidarı dış politikada eleştirecek en son partidir. Çünkü dış güçlere ağız eğen bir muhalefetin iktidar olduğunda ülkeye bir hayrı dokunmayacağı herkesçe malumdur...
Ülkede ekonomi kötü, millet aç perişan diyen muhalefet, geçmişine bakmadan bugün ülkenin nereden nereye geldiğini görmüyor. Çünkü kulakları sağır, gözleri kör...
Gençleri nasıl kandırırım, partime nasıl çekerim diye uğraşan muhalefetin, bugün iktidarın sağladığı imkanlarla gençliğin nasıl bir seviye geldiğini anlatamayacak kadar dilsiz, hayal edemeyecek kadar basiretsizdir...
Bir imkan yakalamışken, millete hizmet etmek yerine kazandığı belediyeleri talan etmek, yolsuzluk yapmak, hayali ihaleler yürütmek, kendilerini zengin etmek çabasına giren bu muhalefet, hiçbir zaman bu millete faydalı olamayacaktır, olmayacaktır. Bunu biz ve neslimiz dahi görmeyecektir, işitmeyecektir...
Evet bir imkan yakaladılar. Birçok belediye kazandılar ama bu 3 yıl içerisinde elle tutulur gözle görülür bir tek projeleri, bir dikili ağaçları bile yok...
Millete hizmet etmek, 30 Ağustoslarda batılı danslarla Vals yapıp, geceleri şampanyalar patlatmak, konserler düzenleyip sarhoş oluncaya kadar milleti eğlendirmek değildir. Elin beceriksiz adamlarını çağ açıp çağ kapatan Fatih Sultan Mehmet gibi hükümdarlara benzetmek hiç değildir. O hükümdar, karadan gemileri yürütürken, kendisine benzetilen bu adam karadan otobüsleri bile yürütmekten aciz. Her gün bir otobüsü yollarda kalıyor, milleti perişan ediyor...
Bir seçim kazandı ama bunu milletin yararına, halkın menfaatine kullanması gerekirken belediyesini milyarlarca lira ile borçlandırdı. Tek bir bitmiş projesi yok. Elle tutulur gözle görülür bir işi yok. Başarı bunun neresinde...
Peki Fatih gibiler kimlere benzetilebilir. El cevap, 76 yıl boyunca kapalı tutulan Fatih’in emaneti olan Ayasofya’yı tekrar cami olarak açanlar ancak Fatihlere benzetilir. Ülkesini bataklıktan çıkarıp en büyük ve en güçlü devletler arasına getirenler Fatihlere benzetilir. Ülkesini ve halkını refaha ulaştıranlar ancak Fatihlere benzetilir...
Her gün içki masalarında sarhoş olanlar, milletin parası ile eğlenip günlerini gün edenler, her seferinde başını alıp lüks tatiller yapanlar, milletine bir tek yararı olmayanlar, bir dikili ağacı olmayanlar, milleti perişan edenler, belediyelerin kasalarını boşaltanlar, her gün bir fırıldaklık yapıp milleti manipüle edenler mi Fatih’e benzetiliyor?
Bu millet Fatih’leri de hırsız vurguncuları da taciz ve tecavüzlere sessiz kalanları da milletine hizmet edenleri de birbirinden ayıracak basirete ve akla sahiptir...