Fırat nehri ve Tohma ırmağı ve Karakaya Barajından beslenen yemyeşil, bereketli bir ova Battalgazi... Bütün Doğu Anadolu'yu doyuracak kadar meyve ve sebze üretiliyor. Battal gazi Belediyesi güzel bir hizmet yapmış çevreyi ağaçlandırmış, Kurban kesim yeri, sosyal tesis, çeşme, çocuk parkı ve oturma grupları yapmış. Bir mesire yeri haline gelmiş.
Malatya'yı buradan rahat izleyebiliyorum. Önümde geniş bir manzara var. O manzaranın içinde oraya buraya yerleşmiş köyler bulunuyor. Sanki ovaya kocaman yeşil bir örtü serilmiş. Beydağı'nın yamaçlarına dikilen çok katlı apartmanlar Çin setdi gibi çıplak gözle bile görülüyor . Fırat Nehri üzerine yapılan Karakaya (1987) barajıda görülüyor. Malatya'ya denizde gelmiş ama ne sahilinde dinlenme yeri ne de sosyal aktiveler yapılacak tesisler var.
Bir Garip Selçuklu Kırk Kardeşler Mezarlık ve Yok Edilen Hafıza
"Mezarlıklar bir ulusun kültürünün rengini ve medeniyet düzeyini gösterir” Bizim Selçuklu, Osmanlı mezarları o medeniyetin sıcaklığı ve vakarını gösterir.
Malatya müzesinde sergilenen mezar taşları ve kitabelerde ,tarihi kaynaklarda yazıldığını göre 1900' li yılların başında bile eskimalatyada surların dışında gözünü nereye çeviren müslümann,hrıstiyan mezarlığına rastlanıyormuş. Bu mezarlıklarda bu taşların altında Türkü, Kürdü, Ermenisi, Süryanisi, Rumu yüzlerce asırdır bir insanlık tarihi gömülüymüş. Günümüzde bu Mezarlıktan dini mabetlerden iz yok.
Sağa sola savrulmuş ya da hâlâ sağlam duran mezarlara bakınca, Türk Milletinin mezarlık kültürüne biçtiği değeri anlamak mümkün.
Kırk Kardeşler Mezarlığı düşmüş devrilmiş, toprağa gömülmüş, eğilmiş kırılmış parçalanmış mezarlar.
Bu uzun taşlar üzerlerinde Arap/Osmanlı harfleri ile yazılı, yüzlerce irili ufaklı mezar taşları. Hatta ikinci defa kullanılan Süryani, Ermenimezar taşları.
Fotoğraflarda görüldüğü gibi pek az bir parçası kalan mezarlıkta mevcut mezar taşları da yarı yarıya gömülmüş, bir kısmı parçalanmış, büyük bir kısmı da otlar ve dikenler arasında kaybolmuş. Mezar taşlarının çoğu doğal ve beşeri faktörlerce tahrip edilmiş durumda...
Kırklar Mezarlığında " Etrafını nefes almadan dönenlerin dileğine muradına varacağını inanılıyor. Kızlar oğlanlar sevdiklerine alabilmek, fakirler paraya kavuşmak için vs. dönüyorlar. Mezarlıkta mum yakıp mezarlığı koruma altına alınan tel çitlere çaput bağlıyorlar."
GELİN ÖNCE MEZARLIĞIN TARİHİNE BİR GÖZ ATALIM.
Kırk Kardeşler mezarlığı / şehitliği 20.01.1989 / 189 tarihinde tescil edilmiş. 2.derce arkeolojik sit alanıdır.
Battalgazi ilçesi Karahan mahallesi Hasan Basri türbesinin kuzey kısmındadır. Doğal tepe üzerine kurulmuştur. Mezarlık 125 × 450 m. alan üzerindedir. Yapılan incelemede mezar taşlarının üzerinde Selçuklu taş işçiliği ve süslemeleri görülmektedir. Mezarlıkta yapılan çalışmalarda üzeri yazılı lahit ve mezar taşları bulunmuştur. Buluntular arasında Roma ve Bizans dönemi sikkelerde mevcuttur. Yine Süryanice yazılmış mezar taşı da çıkmıştır.
Selçuklu Kırklar Mezarlığı Anadolu coğrafyasında Ahlat'tan sonra en önemli Selçuklu mezarlıklarından bir tanesidir. Mezarlık Selçuklu, Danişmentli, Dulkadiroğullari, Memlükler, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti devrinde de kullanılmıştır. Mezar taşlarında, kitabelerde ağırlıklı olarak Arapça, Farsça ve Osmanlıca kullanılmıştır. Hristiyan halkın mezar taşlarında, kiliselerinde, çeşmelerinin yazıtlarında Ermenice, Süryanice ,Rumca alfabeler kullanılmıştır.
Taşlarının ikinci kullanım olduğu mimari yapılarda camiler, menfezler, köprüler, türbeler , mezarlar ,resmi binalar hatta evlerde yer alan taşların üzerindeki yazılar bu topraklarda yaşayan Milletler hakkında bilgi vermekte tanıklık etmektedirler. >>DEVAM EDECEK