GENÇLİĞİN GİDİŞATI

Bu aralar aslında hepimizi ilgilendiren bir konu kafamı kurcalıyor...

Bu konu ise, gençler... “Bu gençler İslam’dan uzaklaştı, değerlerimiz yitirildi.” diyoruz.

Sorunun ne olduğunu çok iyi görüyoruz da, bu sorunun oluşmasındaki sebepler nelerdir, bu sorunu çözebilmek için neler yapmalıyız, bunlar üzerinde hiç konuşmuyoruz.

Müslüman, sorun üreten değil, sorun çözendir.

Teknolojinin gelişmesiyle kuşaklar arasında ciddi farklılıklar oldu. Yakın kuşaklar bile birbirini anlamakta zorlanıyor. Yetişkinler ve gençler arasında ciddi uçurumlar oluştu. Bu iki grubun arasını açan en büyük engeli iletişim olarak görüyorum. Bizim toplum olarak sorunlarımızdan biri, sağlıklı iletişim kuramamaktır. Kendi kuşağıyla bile sağlıklı iletişim kuramayanlar, farklı kuşaklarla hiç kuramazlar. Diğer yazılarımızda da bahsettiğimiz gibi, sağlıklı iletişimin düşmanı eleştiridir. Ah şu gençlerimizi eleştirmeyi bir bıraksak! Ne demek istiyorlar, bir dinlesek...

Eleştirmeden, gerçekten de anlayarak... Eğer gençlerle iletişim kurmak istiyorsak, şu üç şeyi iyi bileceğiz: Birincisi; dinlemeyi bileceğiz ve öğüt vermeyi bir kenara bırakacağız. İki; seveceğiz. Gençlerimize sevgimiz bile koşullu. Eğer benim istediğim gibi bir genç olursan seni severim yoksa sevmem, diyoruz.

Sen bir sev o genci de bak bakalım o genç senin sevdiğin bir genç oluyor mu olmuyor mu?

Üç; gençlere iyi davranışlarda örnek olacağız. Yapmadığımız davranışları gençlerden istiyoruz.

İlk sen yap yetişkin olarak, sonra gençlerden iste. Bir hikâye anlatılır; İmam Azam Ebu Hanife’nin “Bal Hikâyesi”. O kadar ibret ve ders verici ki...

Çocuğun birisi bal yiyince vücudunda yaralar çıkıyormuş, ama bir türlü bal yemeyi de bırakamıyormuş.

Ailesi, çocuklarının bal tutkusunu önleyebilmek için hekimlere gitmişler, tedbirler uygulamışlar, ama nafile!

Sonunda, tavsiye üzerine İmam-ı Azam Ebu Hanife Hazretlerine gitmişler.

İmam Azam, sorunu dinledikten sonra çocuğun ana ve babasına;

“Kırk gün sonra gelin” demiş.

Anne ve baba buna bir anlam veremese de çaresizlik içinde mecburen geri dönmüşler.

Kırk gün geçtikten sonra tekrar İmam-ı Azam Hazretlerinin huzuruna varmışlar.

İmam-ı Azam Ebu Hanife, çocukla kısa bir görüşme yaptıktan sonra ona;

“Bundan sonra bal yeme evlâdım!” demiş.

Sonra da çocuğun ailesine dönüp; “Tamam, gidebilirsiniz.” demiş.

Anne-baba şaşkınlık içinde “Bu mudur yani?” dermişçesine birbirine bakmışlar.

Öyle ya, kırk gün bekleyip de sonunda sadece bir cümle duymak, anlaşılır bir durum değilmiş. Fakat karşılarındaki zat da devrin en büyük âlimi… Sıradan birisi değil ki… Onun dediği gibi yapmışlar ve evlerine dönmüşler. Sonraki günlerde bakmışlar ki çocukları artık bal istemiyor. Merak etmişler bunun sebebini. İmam-ı Azam Ebu Hanife’yi tekrardan rahatsız etmişler ve ona; “Efendim, ona bir cümle söylediniz. Nasıl onu baldan vazgeçirebildiniz? Nedir bunun hikmeti?” diye sormuşlar.

Gülümseyerek şöyle cevap vermiş İmam-ı Azam Ebu Hanife: “Kırk gün önce ben de bal yiyordum. Bal yiyen birinin, başkasına bal yeme demesi etkili olmazdı. Sizin ilk gelişinizde bal yemeyi kestim, önce nefsimde denedim bunu. Kendim bunu bırakmanın mümkün olduğunu görünce sözüm de ona tesir etti.”

Anlayacağımız, gençlere tesirli olmak istiyorsak, ilk biz hayatımızı düzelteceğiz. “Benim Allah’la irtibatım nasıl, bunu hayatıma geçirebiliyor muyum?” “İyi bir insan olmak için ne kadar çok çabalıyorum?” Bu soruları kendimize sormamız gerekiyor. Ne zaman biz iyi bir kul, iyi bir insan olduk, gençlerimiz o zaman düzelecek.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Feyza Çelik - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Malatya Markaları

Sonsöz Gazetesi, Malatya ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (422) 323 52 92
Reklam bilgi

Anket Malatya Büyükşehir Belediye Başkanlığı İçin Kime Oy Vereceksiniz?
Tüm anketler