Anadolu öğretmen liselerinin 2013 yılında kapatılması benim gözümde köy enstitülerinin kapatılması kadar kritik düşündürücü sorgulanması gereken bir olay. Böylelikle Köy enstitülerine son darbe vuruldu. Bu okulları kapatarak sonrada bu Köy Enstitüleri yerleşkelerine Köy Enstitüsü'nün kaderine terk edilen korunamayan binalarına sahip çıkmayarak tarihe tanıklık etmesin diye öğrenci emekleriyle üretilmiş, Cumhuriyetin “en kıymetli eseri” denilen enstitü mekânları yıkılarak, yakılarak tümüyle silinmek isteniyordu.
EĞİTİME ADANAN BİR ÖMÜR
Muazzez Öğretmen,
Benimde yatılı okuyarak 1976 yılında mezun olduğum Akçadağ Öğretmen lisesinden.
Akçadağ Köy Enstitüsü 1947 mezunu Cumhuriyetçi Atatürkçü öğretmen Muazzez Yılmazı Malatya’da ki evinde 23 Ekim 2019 Salı günü hayatımın en anlamlı ziyaretinden birini yaptım. Muazzez öğretmen ilerlemiş yaşına rağmen hayli dinç kalmıştı. Saçları kısa ve griydi.1.50 boylarındaydı. Gözleri koyu kahverengi rengiydi. Sesi, beklenmedik bir biçimde nazik ve anlamlı geliyordu.. Yürümekte zorluk çekiyordu. Elleri yaşlılıktan titremeye başlamıştı. Ancak o bunu umursamıyordu. Muazzez öğretmenin ikram ettiği sıcak ıhlamurun mis gibi kokusunda saatlerce sohbet ettik. Evinin her odası Atatürk ve köy enstitüsü fotoğrafları ve anılar albümü, duvarlarda kitaplıklar ve karanlığı aydınlatan bir öğretmenin evindeydim.
Albümlerin sayfalarını çevirirken yüreğindeki acıyla, tatlı tebessümü birleştirerek yaşadığı sihirli rüyanın başladığı yere götürdü yüreğini. Muazzez öğretmenin evinin her köşesinin fotoğrafını çekerken o da duvardaki fotoğraflarını anılarını gösteriyordu. Ve hüzünleniyor… Gözleri doluyor, hayıflanıyor, iç çekiyordu. Balkon kapısını açıp evlerinin küçük bahçesini gösterdi. Bahçede ağaçlar sararmış, kızarmış turuncu yapraklar yerlere halı gibi serilmişti. Bende Muazzez öğretmenin balkondan bahçeye bakarken bir portre fotoğrafını çektim. >>DEVAM EDECEK