Deprem süreci ve sonrasında kalp hastaları nasıl etkilendi?
Deprem sadece kalp hastalarında değil tüm insanlarda çok büyük etkiler yarattığı kanaatindeyim. Kalp hastaları özelinde ise hastalar bu süreçte takiplerine gelmedi ve dolayısı ile takipleri aksadı. Birçok hasta il dışına gittiği için bizlere gelemedi. Bu hastalar bulundukları yerde kontrollere gitti ve bazen de bizlere telefonlar ile ulaşarak kendi tedavilerini aksatmadan uygulamaya çalıştılar. Bizler de elimizden geldiği kadar hastalarımıza bu konuda yardımcı olduk.
Yaşanan depremin kalp krizini artırdığı yönünde bazı bilgiler var. Bu konuda neler söylersiniz?
Özellikle, bölgemizin ve şehrimizin yaşadığı çok yıkıcı ve iki büyük deprem çok büyük travma ve stres faktörü dolayısı ile bu kalp krizlerini tetikleye biliyor. Bu konuda Japon bilim insanlarının yaptıkları çalışmalar var. Sonuç olarak depremin meydana getirdiği travmayı da dikkate alırsak depremin kalp krizlerini artırdığı bir gerçek.
Hastanenin Kardiyoloji bölümünde hasta yoğunluğu nasıl? Hastaların hizmete ulaşımı konusunda bir sıkıntı var mı?
Deprem sürecinde ve sonrasında bizim hizmet sunumumuzsa hiçbir aksama olmadı. Biz hastaya kalp pili takma işlemi yaptığımız esnada ikinci depreme yakalandık. Buna rağmen işlemimize devam ettik. Bizim hastalarda herhangi bir mağduriyet olduğunu duymadım.
Deprem Sonrası Hasta Sayılarında bir azalma ya da yükselme oldu mu?
Deprem sonrası ve depremin ilk aylarında hasta sayıları azaldı. Bunu da hastalarımızın bir bölümünün il dışında olmalarından kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü bize daha sonra kontrol amaçlı gelen birçok hastamızdan da bunları birebir duyduk. Hastalarımızın büyük çoğunluğu gittikleri illerdeki hastanelere müracaat ederek tedavilerini almışlar diye düşünüyoruz.
Kalp hastalarının son zamanlarda hastaneye müracaatlarında hızlı bir artış var. Bu artışın sebepleri arasında özellikle özel hastanelerde çalışan hekimlerin gitmesi ile o hekimlerin takip ettiği hastaların birçoğu bizlere gelmekte dolayısı ile hasta sayıları arttı, ancak buna rağmen randevu süreleri çok kısa ve randevu almadan gelen hiçbir hasta geri çevrilmeden muayene olabilmektedir.
Anjiyo işlemlerinin yoğunluğu nasıl?
Anjiyo her zaman olduğu gibi yoğun. Hastaların birçoğu başvuruda sonraki birkaç gün içinde anjiyo olmakta ve kısa sürede sağlığına kavuşmaktadır.
Birçok hastada yapılan anjiyo sonrası by-pass kararı alınmasına rağmen sizin bu hastaları anjiyo ile bu damarları açarak şifaya kavuşturduğunuzu duymaktayım. Bu konuda ne demek istersiniz?
Öncelikle şunu belirtmem gerekir, bu kararlar hastayı takip eden doktorun önerdiği ve hasta açısında en iyisini olduğunu düşündüğü bir süreç. Sonrasında hasta tercihi, hastanın diğer hastalıklarının varlığı, yaşı, düşkünlüğü ve bakım durumu dikkate alınarak yaptığımız değerlendirme sonucu hasta hakkında verilen tedavi şekli değişmektedir.
Şöyle bir örnek verebilirim. 78 yaşında yalnız yaşayan bir hastanın by-pass olması ve sonrasında normla hayata tutunması için bir bakım süreci lazım. Bu nedenle de hastaya bakacak yakını olmadığı takdirde bu hastanın tedavisinde by-pass kararı çıkmasına rağmen biz şayet damarları uygun ise hastayı anjiyografi ile damarlarını açarak çok kısa sürede taburcu edebiliyoruz.
Tabi by-pass çıkan birçok hasta anjiyo ile damarların açılmasındaki en önemli etkenlerden biride anjiyo ile damar açma yöntemi, teknik, deneyim ve malzeme kalitesinin artması çok önemlidir.
By-pass mı, Anjiyografik açılmamı hangisi daha çok tercih ediliyor?
Hangi tedavi daha uygun, hangisi hastaya daha faydalı ise ona göre karar verilerek yapılmaktadır. Anjıo yöntemi ile by-pass yöntemi bir yarış içinde değil bu iki tedavi algoritması biri birini tamamlayıcı ve biri olmaz ise diğerinin olamayacağı bir durumdur. Gerekli olan hastaya hangi durum daha iyi sonuç verebilir ise o tedaviyi uygulamaktır.
Tabi bu konuda işlemi yapan hekimin deneyimi de çok önemli bir gerekliliktir.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.