Hutbede, Müslümanlarin bugün tekbir sesini Bagdatin sokaklarinda, Samin çikmazlarinda, Nil nehrinin kiyilarinda kardesin kardesi öldürürken Allah-u ekber demesinin ne hazin oldugu bildirildi.
Cuma hutbesinde sunlar belirtildi:
Allah-u Ekberle dogar bütün müminler. Her dogan Müslüman çocugun kulagina önce tekbir okunur. Allah-u Ekberle ölür müminler. Bütün müminlerin ruhlari ebediyete tekbirle ugurlanir.
Tekbir Allahin emridir. Allahi ululamaktir. Allahi yüceltmektir. Onu her seyden üstün tutmaktir. Tekbir, Allahi acizlikten, noksanliktan, sirkten, Ona layik olmayan tüm sifatlardan tenzih etmektir. Onunla ilgili her seyi nefsi isteklerine üstün tutmaktir. Tekbir, kalbi masivadan arindirmaktir. Allahi yüceltirken kendi acziyetini tatmaktir. Tekbir yeryüzündeki büyüklenmeleri, kibirlenmeleri, böbürlenmeleri reddetmektir. Ancak Müslüman muhayyilenin bugün tekbir sesini hayal edemeyecegi yerler de var. Bagdatin sokaklarinda, Samin çikmazlarinda, Nil nehrinin kiyilarinda kardesin kardesi öldürürken Allah-u ekber demesi ne hazindir. Bebeklerin kulaklarina okunan tekbirin, artik onlar katledilirken duyulmaya baslanmasi ne büyük bir hüsrandir Ya Rab!
Bir insani öldürmenin bütün insanligi öldürmek oldugunu ögütleyen bir dinin mensuplarinin, bunu yaparken en yüce kelimeyi dillerine alabilmelerinden daha hazin ne olabilir. Tekbiri bir katlin, tekbiri siyasi bir emelin, tekbiri bir suistimalin, tekbiri bir ticaretin slogani haline getiren Müslümanlarin hayyealel-felah çagrisina mazhar olmalarini ne kadar bekleyebiliriz? Allahin büyüklügünü küçük emellerimize alet ettigimiz sürece, nasil kurtulus umabiliriz? Allahin zulme razi olmayacagini bile bile, Onun adini hayal edilemeyecek yerlerde tekbirlerle dillendirmek, Islama karsi islenen ne büyük bir cinayettir