Veli Ağbaba "Malatya'nın Geleceğine Kıymayın!"

Malatya Mimarlar Odası Başkanı Yunus Emre Fidanel, karşılamada yaptığı konuşmada şunları söyledi.

“Sayın Vekilim sizleri arazımda görmek bizler için memnuniyet verici. 6 Şubat depreminden sonra Mimarlar Odası olarak Malatya’mıza gönül vermiş insanlar olarak hizmet veriyoruz. Malaryanın yerel sıkıntıları ile önerileri görüşeceğiz. Sayın Vekilimize ileteceğimiz konuşlarla alakalı hızlı bir şekilde reaksiyon vereceğini ümit ediyoruz. Kendisine ikileteceğimiz konularla ilgili inşallah hızlı bir şekilde reaksiyon alınacağını ümit ediyoruz. Malatya’mız 6 Şubat depreminde çarşı merkezi ve ticari merkezlerin yıkılmasından sonra ticari alanlarını kaybetti. Özellikle Bostanbaşı bölgesinin yıkılmasıyla da barınma alanlarını kaybetti. Gündüzbey ve Çırmıktı bölgesinin yıkılmasıyla da kültürel ve turizm alanlarının kaybetti. BU alanların hızlıca ayağa kaldırılması için bizle de elimizden gelen gayretle teknik çalışmaları ve önerileri tamamladık. Yetkililere ilettik. Depremden bu güne yaklaşık bir buçuk yıla yakın bir zaman geçti. Bazı konularda ilerleme var ama bazı konularda ciddi aksaklıklar var. Bunların istişare edilerek hızlıca ayağa kaldırılması Malatya’mızın en önemli sorunlarından birisidir. Bu alanları ayağa kaldırması için önemlidir. Malatya’mızın en önemli konusu bu alanlar ayağa kalkmazsa Malatya’mız ciddi bir göç vermesi konusu ile demografik yapısının değişmesidir. Giden vatandaşlarımızın Malatya’ya dönmemesi gibi bir sorunla karşı karşıya kalabiliriz”

Kapalı Kapılar Ardında Çeşitli Projeler Yapılıyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba ise konuşmasında şunları söyledi.

“Biz Meslek örgütlerini, Meslek odalarını önemsiyoruz. Çünkü kentte bir iş yapılacağı, bir düzenleme yapılacağı zaman mutlaka danışılması gerekiyor. Bu süreçte de de buna çok önem verdik. Yapılabilecekleri sizlerin önerisi ile yapmaya çalıştık. Şehirdeki en büyük problemlerden birisi de maalesef kapalı kapılar ardında çeşitli projeler yapılıyor. Ama maalesef hala Malatya’da büyük bir belirsizlik devam ediyor. Esnaf odalarının yapılan işlerden haberi yok. Mimar Odalarının yapılan işlerden çok fazla haberi yok. Büyük bir belirsizlikle karşı karşıyayız. Depremin üzerinden 17 ay geçti. 17 ay geçmiş olmasında rağmen halen Malatya’da büyük bir belirsizlik devam ediyor. Bunun en büyük örneklerinden birisi de Söğütlü cami. Önce bir plan ve proje yapıldı. Neredeyse Söğütlü cami, yeni caminin bahçesine yapılacaktı. Şehirde bir rahatsızlık oluştu. Bu sonra iptal edildi. Büyükşehir Belediye Başkanı Söğütlü Caminin kentin hafızası olduğunu ifade etti ve yeniden yapılması gerektiğini söyledi. Bakan dün bir açıklama yapıyor, Söğütlü Cami Emekliler parkına yapılacak deniliyor. Söğütlü Cami mutlaka yapılmalıdır. Doğrudur, kentin hafızasıdır. Mutlaka yapılmalıdır. Ama Söğütlü cami yapılırken de mutlaka hem oradaki esnafların hem de mimarlar odasının görüşleri alınmalıdır. Biz deprem öncesinde de deprem sonrasında da bir Malatya meselesini siyasi bir mesele olarak ele almadık. Siyaseten bir rant sağlamaya yönelik şimdiye kadar hiç bir şey yapmadık. Bundan sonra da böyle yapacağız. Bu bir siyasi mesele değildir. Bu kentte hepimiz yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz. Deprem meselesi siyaset üstü bir meseledir. Ancak yapılan işlere baktığınız zaman kimi güç merkezlerinin, kimi rant merkezlerinin maalesef hakim olduğunu görüyoruz.

Söğütlü Cami Eski Yerine Yapılmalıdır

1994 Yılında siyasete girdim. ANAP’ın, Doğru Yol’un Refah Partisi’nin, CHP’nin adayları ‘kentin meydanını büyüteceğiz. Kente büyük bir meydan kazandıracağız’ diyorlardı. Şimdi Maalesef eski belediye binasının yıkılan yerine Söğütlü Cami Yapılmak isteniyor. Hem yeni cami ile mesafe çok kısa hem de yer doğru değil. Sadece bir meslek grubu istedi diye, sadece bir meslek grubunun çıkarını gözetemezsiniz. Hiç kimse kusura bakmasın. Sadece bir meslek grubuna göre Malatya’yı diyazn edemezsiniz. Söğütlü Cami eski yerine yapılmalıdır. Halk Bankasının olduğu yer, eski belediye binasının olduğu yer açılmalıdır. Kent büyük bir meydana kavuşmalıdır. Şehri inşa ederken 10-20 yıla göre değil 100 yıla göre, 200 yıla göre inşa etmeniz lazım. Şehirde müthiş bir tutarsızlık ve belirsizlik var. 17 AY geçmiş hala bir caminin nereye yapılacağı belli değil. Planda Söğütlü cami yoktur. Yeni caminin önü açıldı. Büyük bir kent meydanı olacak. Ama Malatya’nın rant çevreleri bazı meslek gruplarını düşünerek iş yapmaya çalışıyorlar. Biz malaryanın sıkıntıları TBMM’de dile getirmeye çalışıyoruz.

Malatya Siyaset Üstü Bir Konudur

Milli Eğitim komisyonunda çok adım atılmış değil. Mahmut Özer’e teşekkür ediyorum. Onun desteği ile Malatya’ya bir Öğretmen evi Programa alındı. Bu konuda kendisine teşekkür ediyorum. Ancak Malatya’yı görmeyenler, Malatya’da büyük bir yıkım olduğundan hala habersizler. Malatya depremden en çok etkilenen illerin başında geliyor. Buradan AK Parti Milletvekillerine de çağrı yapıyorum. MHP Milletvekili arkadaşıma da çağrı yapıyorum. Malatya Siyaset üstü bir konudur. Ne diyorsanız, sizin söyleyemediğiniz sözleri de söylemeye hazırım. Taşın altına elimi koymaya, sizlerle işbirliği yapmaya da hazırım. Malatya hepimizin Malatya’sı. Maalesef hala terinde dönüşüm meselesi ciddi bir şekilde devam ediyor. Rezerv alanı meselesi bir bilmeceye dönüşmüş durumda. Söz verilen TOKİ’lerin ancak yüzde 7’si yapılmış. Onlarda da oturma oranının çok düşük olduğunu sizler de bizler de biliyoruz. TOKİ’nin altyapısı halen yapılmış değil. Malatya’nın sesini TBMM’ de duyurmaya çalışacağız. Kimse duymazsa da Malatya’nın sesini birçok yere duyurmuş olduk. Herkes Malatya’nın ne hale geldiğini biliyor. Diğer illeri gezin Bir de Malatya’ya Bakın. Lütfen birilerinin çıkarı için Malatya’nın Geleceğine kıymayın. ŞKÖ meslek lisemiz var. Onun da orada mutlaka eğitime devam etmesi lazım. O büyük tezgâhlar hala çalışmıyor. Orda yetişecek elemanların Malatya’ya çok faydası olacaktır. Bu meseleler sadece benim meselem değil, Malatya’mın geleceğine sahip çıkmak istiyorum.

Suriyeli Mültecileri Ülkelerine Gönderin

Konuşmasının sonunda Mülteci konusuna da değinen Ağbaba;

“ Türkiye’nin en büyük meselesi bu mülteci meselesidir. Maalesef Türkiye Avrupa’nın çıkarları için,0 Avrupa’nın göçmen deposu durumuna getirilmiştir. Şunu bilelim. Suriye’den, Afganistan’dan gelen göçmenler Türkiye’de kalmaya gelmiyorlar. Avrupa’ya gitmek için geliyorlar. Sınır kapılarımız açık ama Avrupa sınır kapılarımız kapalı. Almanya ile yapılan bir anlaşma var. Mülteci meselesi Türkiye’de Milyonlarca işsiz varken, yapılacak tek şey, Esad ile görüşülüp bu mültecileri tekrar ülkelerine göndermektir. Türkiye’nin hem sosyolojik, hem de kültürel olarak, hem de ekonomik olarak en büyük meselesi mülteci meselesidir. Bu mesele kökünden çözülmelidir. Kayseri’deki olaylar belli. Bu mesele bir kıvılcıma bakıyor. Lütfen Suriyeli mültecileri ülkelerine gönderin” çağrısında bulundu.