Astım ve diğer alerjik hastalıkların tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek arttığına değinen Dr. Öğr. Üyesi Dirican,
“Türkiye’de yaklaşık 5 milyon, tüm dünyada ise 300 milyon kişinin astımlı olduğu tahmin edilmektedir. Astım çocuklarda görülen kronik hastalıkların en başında yer almaktadır. Astım, genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerin etkisi ile ortaya çıkmaktadır. Alerjik hastalığı olan ebeveynlerin çocuklarında da astım gelişme riski artırmaktadır. Sigara dumanı, hava kirliliği ve beslenme alışkanlıkları astımın gelişmesinde etkili olmaktadır. Ev tozu akarları, polenler, hayvan tüyleri, küf mantarları ve hamamböceği gibi alerjenlere karşı duyarlılık astımlı hastalarda çok sık görülmektedir. Mesleki kimyasallar veya alerjenler, ortam değişikliği, güçlü kokular, duygusal faktörler de astımı tetikler” şeklinde konuştu.
“Bu ataklara dikkat”
Astım hastalığında görülebilecek şikâyetlerden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Dirican,
“Bronşial astım tekrarlayan hırıltılı ve hışıltılı solunum atakları, uykudan uyandıran nefes darlığı veya öksürük atakları ile seyreder. Egzersiz esnasında şikâyetler daha da artar, sosyal hayatı etkiler, psikolojik sorunlara yol açabilir. Sık olmasa da hastaların zaman zaman hastanede yatmalarına ve ölümlere yol açabilir. Bütün bu nedenlerden dolayı astım ciddiye alınıp iyi takip ve tedavi edilmesi gereken önemli bir hastalıktır” dedi.
“Astım tedavisinin temeli eğitim”
Astım tedavisinin temelinin eğitim olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican,
“Eğitimde hasta hastalık hakkında bilgilendirilir, astım ile ilgili ilaçların nasıl ve ne şekilde kullanılması gerektiği detaylı ve uygulamalı bir şekilde hastaya anlatılmalıdır. Alerjisi olan bir hastanın alerjenlerden korunması, sigara dumanına maruz kalınmasının engellenmesi, grip aşısının her yıl yapılması, aşırı kilolardan kaçınılması ve ilaçların düzenli ve doğru kullanımı önemlidir. Astım tedavisinde kullanılan ilaçların büyük bölümü solunum yolu ile alınmaktadır. Bu ilaçların doğru teknikle kullanımı hastalığın kontrolü için çok önemlidir. Astımlı hastaların hayatlarını rahat bir şekilde sürdürebilmesi için topluma ve yönetimlere de büyük görevler düşmektedir. Dumansız hava sahası projesi ve birçok mekânda uygulanan sigara yasağı bu konuda atılmış en önemli adımlardan biridir. Sonuç olarak astım hastalığı, hastaların hayatlarını istedikleri şekilde sürdürmelerine engel değildir. Denize de dalabilir, dağa da tırmanabilirler; yeter ki hastalar hastalıklarını iyi tanısın ve yönetsinler” ifadelerini kullandı.
Kaynak: HABER MERKEZİ
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.