"Bağımlılıkla Mücadele En Az Deprem Kadar Acil!"

Malatya Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Türkiye Yeşilay Cemiyeti Malatya Şubesi tarafından  Kongre Kültür Merkezi Konferans salonunda ‘Bağımlılıkta Mücadelede Öğretmenlerimizin Rolü’ konulu program düzenlendi.

Programın açılış konuşmasını yapan. Yeşilay Malatya Şube Başkanı Burak Ata,

“Bugün il Milli Eğitim Müdürlüğümüzle birlikte bugüne kadar yapılan tüm eğitimlerden farklı bir formatta çıkış olmayan interaktif Bugünden fazla tüm öğretmenlerimizin bağımlılıklara, yeşil hayata çok daha farklı bir gözle bakacağız Önümüzdeki aydan itibaren sayın valimizin talimatlarıyla, İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün koordinatıyla tüm okullarda çocuklara Yeşilay'ı YEDAM'ı ve bağımlılıklardan nasıl kurtulacağımızı anlatacağımız önemli bir sürece gireceğiz.  Bu bağımlılık en az deprem kadar, en az terör kadar memleketimiz için vazgeçilmez ve acil uygulanması gereken bir plandır.

İl Sağlık Müdürü Doç Dr. Erhan Berk  ise konuşmasında,

“Sayın Yeşilay Başkanımızın az önce dediği gibi çağımızda özellikle bir terör bir deprem kadar önemli bir problemle karşı karşıyayız. Özellikle toplum sağlığını ve gençlerimizi çok ciddi tehdit eden bir bağımlılık durumuyla toplumumuz karşı karşıya. Bu konuda özellikle son dönemde sanayileşmenin artmasıyla beraber artık sentetik maddelerin de devreye girmesi yine teknolojiyle beraber özellikle teknoloji bağlamının çocuklarımızı, gençlerimizi ve bizim ülkemizin geleceğini çok ciddi bir şekilde tehdit ettiğini biliyoruz. Bu konuda Sağlık Bakanlığı olarak biz, Yeşilay'ın Hem kendilerine mekan konusunda, hem de hizmet sundukları bütün destekleri veriyoruz. Bundan sonra da vermeye devam edeceğiz. Sayın Valimizin de bu konudaki hassasiyetlerini ve özellikle talimatlarını bildiğimiz için biz 2024 yılı itibariyle üç tane büyük ilçemizde de Bağımlılıkla Mücadele komisyonunu tahsis ettik. Battal Gazi Yeşilyurt ve artık Doğanşehir ilçelerimizde de bağımlılıkla mücadele komisyonlarımız var. Sadece burada katılımcılara son olarak şunu söylemek istiyorum. Özellikle sahada gençlerimizi, çocuklarımızı eğitirken özellikle özendirici bir şekle dönüşmemesi için Konuşmalarımıza yapacağımız uygulamalara çok dikkat etmemiz gerekiyor. Bu konuda da profesyonel bir ekibi var Yeşilay'ın ve Sağlık Bakanlığımızın. Gerekli destekleri verecektir. Ben bu konuda çalışmalarından dolayı bu proje, program mücadelesinden dolayı Yeşilay’ımıza ve Başkanına teşekkür ediyorum. Saygılarımı sunuyorum."

Malatya İl Milli Eğitim Müdürü Behçet Bakır ise Bağımlılık türü ne olursa olsun kamil insanın adını ve ruhunu felce uğratan salgın bir alışkanlıktır diyerek şu ifadeleri kullandı;

"İnsanı ve  bedeni ihtiyaçlarının kölesi haline getirir.  İnsanlar alışverişe, estetik operasyonlara, yiyeceklere bilgisayar oyunlarına, sosyal medyaya, dijital platformlara, bağımlı hale gelmiş bulunmaktadırlar. Hiçbir Biri diğerine tercih edilecek durumda değildir. Zira insanın iradesini elinden alan bu davranışların daha az tehlikelisi de yoktur. Fakat madde bağımlılığı elbette hayatların ışığını söndüren en pratik bağımlılıkların başında gelmektedir. Bizler insan sağlığının üç metresinin olduğunu düşünen yüce bir medeniyetin mensuplarıyız. Bu bilinçle yetiştirmenin gücünü iradesinin sağlamlığından alan bir nesli inşa ve ihya etmek durumundayız.  Rehber öğretmenlerimiz tarihin en zor sürecini yaşamakta olan kentimizde öğrenci ve velilerimizin yanında hizmetinde olmuş ve olmaya devam edecek Bağımlılıkla mücadelede çalışmalarda kadına yönelik şiddetin önlenmesinde aktif rol alan meslektaşlarıma teşekkür ediyorum."

Vali  Ersin Yazıcı ise konuşmasında bağımlılıkta en önemli görevlerin ailelere düştüğünün altını çizerek şöyle konuştu;

“Çağımızın en büyük problemlerinden bir tanesi bağımlılık. Benden önceki hatiplerin de ifade ettiği gibi tek çeşit bağımlılık değil, ne yazık ki gelişim, değişim, dönüşümün önümüze koyduğu, getirdiği yeni bağımlılık türleri de oluşmaya başladı. Tabii uyuşturucu başta olmak üzere keyif verdiği şeklinde ifade edilen ama insan sağlığını gerçekten çok kötü etkileyen, bağımlı hale getiren Tüm değerlerini adeta yok eden bağımlılıklarla mücadele konusunda bizlere burada bulunan herkese öncelikli olarak görev düştüğünü değerlendiriyorum.

Tabii ki öncelikli olarak anne babaların görevi evlatlarının yetiştirilmesi doğruyu, yanlışı öğretmesidir. İlk eğitim adına ne dersek tabii ki anne baba tarafından yapılmalı. Ama anne babadan sonra bu salonda bulunan sizler ve sizin meslektaşlarınız yani Tüm öğretmenlerimizin ana görevi olduğunu düşünüyorum. Hatta günümüz itibariyle anne babanın evladıyla vakit geçirme süresinin her geçen gün kısaldığını gördükçe Kadınlarımızın da iş hayatına girdiği ve her geçen gün sayılarının arttığını gördükçe annenin çocuğuyla geçirdiği vaktin azaldığını gördükçe öğretmen arkadaşlarımın çocuklarımızla ilgili sorumlu daha da arttığını değerlendirmekteyim. Bundan bir şikayetimiz yok. Kadınlarımız iş hayatına girmeli. Burada da birçok hanımefendi var. Tüm alanlarda olmalı. Ama çocoğunu da ihmal etmemeli."