Filistin Zulmü Bir Kez Daha Telin Edildi

Kanal boyu girişinde başlayan sessiz yürüyüş Kernek Meydanında yapılan basın açıklamasıyla sona erdi. Açıklama Tıp Fakültesi öğrencisi Yunus Emre İlbaş tarafından yapıldı.

Yapılan açıklamanın başında, 6 Şubat tarihinde meydana gelen deprem felaketinde hayatını kaybeden insanlarımızı rahmetle anıyoruz. Allah bize böyle bir felaketi tekrar göstermesin. Ve yine terörle mücadelede şehit verdiğimiz asker ve polis şükranla anıyor, rahmet diliyoruz. Terörün örgütüne de, devletine de karşı olduğumuzu haykırıyoruz” denildi

Açıklamanın devamında ise İsrail tarafından Filistinliklere yönelik yapılan terör kınandı. İlbaş’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı.

“Terör devleti İsrail'in Filistin'de on yıllardır devam ettiği sistematik işgal ve zulüm 7 Ekim'den bu yana daha da şiddetlenerek tam 126 gündür soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlarda bütün dünyanın gözü önünde devam ediyor. Dünyanın gündeminden düşürülmeye çalışılan katliamların dehşetini bizim tekrar tekrar gözler önüne sermemiz gerekiyor. İsrail ordusunun yaptığı 2 bini aşkın katliamda 27 bin Filistinli şehit edildi. Bunlardan 12 bini çocuk, 8 bini kadın. 360 bin ev yıkıldı. 2 milyon kişiyi yerinden edildi. 400 okul ve üniversite saldırıya uğradı. Tam 30 hastane ve 53 sağlık merkezi hizmet dışı bırakıldı. Yine de meslektaşlarımız sağlık çalışanları, elektriksiz, susuz, oksijen ilaçsız şartlarda tedavi vermek için destansı biçimde mücadele veriyor. Gazze'ye giren su vanaları kapatıldı. Tarlalar bombalanıyor. Gazze'ye açılan tek kapı Refah Kapısı abluka altında. İnsani yardımlara geçit vermiyor.

İsrail ve Destek Verenlerin Mallarını Almayalım

Açıklamanın devamında ise İsrail ürünlerine boykot çağrısı yapıldı. Bu konuda da konuşmacı;

“Devam eden bir şey daha var. İsrail işbirlikçisi devlet ve şirketlerin soykırımı olan aleni desteği artarak sürüyor. Bir avuç mazlumun karşısında bütün dünya zalimleri tek safta saldırmaya devam ediyor. Gönlü ve duası Filistin'in yanında olan vicdan sahiplerinin ise en büyük silahlarından biri boykot. Hayatımızın her alanında ve Mesleklerimizde boykot çağrımızı tekrarlıyoruz. Şirketlerin açıkladığı son rakamlardan anlıyoruz ki günlük hayatımızda gösterdiğimiz en ufak boykot çabası hep birlikte olunca çığ olup büyüyor. Tüm meslektaşlarımıza zulme destek olan ilaç firmalarını boykota devam etmeyi hatırlatıyor. Sağlık Bakanlığı yetkililerinden de aynı hassasiyeti hastane eczanelerinde göstermesini bekliyoruz. Hekimler ve sağlık çalışanları olarak on üçüncü haftasında toplandığımız sessiz yürüyüşümüzde tutuklansalar da, öldürülseler de görevleri başından ayrılmayan Gazzeli meslektaşlarımızı tekrar selamlıyorum insanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz” ifadeleri kullanıldı.

Sabırla ve Azimle Zulme Karşı Duranlar Olacağız

Açıklamamın son bölümünde ise;

“Bu minvalde tüm hekimleri sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına sessiz yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz. Hep birlikte söyleyelim. Kanıksamayacağız, kanıksamayacağız, kanıksamayacağız. Normalleştirmeyeceğiz. Normalleştirmeyeceğiz. Normalleştirmeyeceğiz. Normalleştirmeyeceğiz. Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız. Zulme karşı duranlar olacak. Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız” denildi.