Bahçeli, "Huzur Hattı Kurulmalı"

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Derinliği 60 kilometreye inen, buradan Hatay'a uzanacak, Türkiye'nin güvenlik ve geleceği için huzur hattı kurulmalı, bu hatta sinek bile sokulmamalıdır" dedi.

Büyütmek için resme tıklayın

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Bahçeli, 2024 yılının ilk grup toplantısına başlarken partilileri hürmet ve muhabbetle selamladığını, başarılı, sağlıklı ve huzurlu bir yıl geçirmeyi temenni ettiğini belirtti. Bahçeli, terörle mücadele esnasında şehit düşen askerlerin ne kadar hüzünlendirse de Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın birinci etabına umutlarla, kararlı adımlarla girdiklerini söyledi. Önümüzdeki yüzyıla Türk milletinin mührünü vurmanın gayret ve gayesiyle çalışmalarına hız kattıklarını ifade eden Bahçeli,

“Milli yüreklerin toplu vuruşuyla dengeli ve devamlı ilerleyişin kararındayız. Hz. Mevlana’nın ‘Tut ki Ali’den miras kaldı sana Zülfikar. Sende Ali’nin yüreği yoksa Zülfikar neye yarar’ sözünden hareketle Zülfikar’ı taşıyacak cesur yüreğin Türk milletinde olduğuna inanıyoruz. Kuytu bir orman köşesindeki avuç içi kadar gölün durgunluğuyla değil; rüzgarlı, dalgalı, uçsuz bucaksız bir okyanusun enginliğiyle hayatı ve hadiselerin akışını kavrıyoruz. Kafamızın içinde kanat çırpan ahlaki ve milli düşüncelerin ivme ve ikmaliyle Türk milletinin var oluş haklarını, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hukukunu korkusuzca savunuyoruz. Yalan, dolan ve riyanın daha serbest, daha sakıncasız, daha kolay olduğu tuhaf bir insanlık döneminde yaşıyor olsak da bizim yönümüz doğrudur, yolumuz doğrudur, sözümüz doğrudur, özümüz doğrudur, duruşumuz dosdoğrudur” diye konuştu.


Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bir sözünden feyiz aldığını ifade eden Bahçeli,

“Kıvılcım halinde girdiğimiz her mücadelede dev bir volkana dönüşmek yegane amacımızdır. Hamdolsun şimdiye kadar maksat hasıl olmuş, içine girdiğimiz hiçbir mücadelede yüzümüz hiç kara çıkmamıştır” dedi.
2024 yılının geneline bakıldığında kendilerini bekleyen iki mühim siyasi dönüm noktası olduğunu ve bunların hem MHP hem de Türkiye adına ciddi gelişmelere sahne olacağını söyleyen Bahçeli, “İlk dönüm noktası, 17 Mart 2024 tarihinde demokratik şölen havasında yapmayı planladığımız 14. Olağan Büyük Kurultayımızdır. Milliyetçi Hareket Partisi, Türk siyasetinde muhkem ve müstesna bir mevkii bulunan, aynı zamanda 55 yıllık köklü bir geçmişe dayanan millet ve tarih eseridir. Üç hilal, Milliyetçi-Ülkücü ömürlerin fedakârlıklarıyla yükselmiştir. Üç hilal, şehit ve gazilerimizin yere düşen alın terlerinin, toprağa dökülen temiz kanlarının, gösterilen sabırların, edilen duaların hikmetiyle var olagelmiştir. Üç hilal, kutlu ecdadımızın kader, sefer ve zafer tuğuyken; son 55 yıldır Türk milletinin huzur, kardeşlik, dirayet ve birlik sancağıdır ve bu sancak serdengeçti gönüllerin, iman erlerinin, kahraman nesillerin, ülkücü doğup ülkücü ölmeye ant içmişlerin şeref payesidir” şeklinde konuştu.


Bahçeli, 14. Olağan Büyük Kurultay'da yeni yüzyılın şuurunu taşıyacak yenilenmiş kadro ve yüksek hedeflerin tayininde stratejik bir rol oynayacağını söyledi.

Bahçeli, “Türk devri sorumluluklarının idrakinde olan, ben değil biz diyen, kibri ve bencilliği elinin tersiyle iten, esabi değil hasbi bakan, çıkarlarını omuzlamak yerine davayı omuzlayan, bana kimse dokunmasın demek yerine risk alan, nefsini dizginlemeyi başaran, orada burada saklanmayı tercih eden değil, her türlü saldırı ve iftiralara göğüs geren, pişmiş aşa su katmaktansa çorbada tuzum olsun diyen kim varsa başımın gözümün üstündedir, elbette onlarla yolumuz bir ve aynıdır. 14. Olağan Büyük Kurultayımız huzurlu Türkiye’nin anahtarıdır. 14. Olağan Büyük Kurultayımız lider ülke Türkiye’nin adımıdır. 14. Olağan Büyük Kurultayımız Kızılelma’dan Turan'a, İ’la-yi Kelimetullah’tan yeni Türk asrına milliyetçi iradenin fikri ve siyasi eylem çağrısı, bu çağrının anlatım ve açıklamasıdır” dedi.

“2024 yılında bizi bekleyen ikinci siyasi dönüm noktası da 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'dir”

2024 yılında kendilerini bekleyen ikinci siyasi dönüm noktasının da 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri olduğuna dikkat çeken Bahçeli,

“Bildiğiniz gibi partimizin 55. yılı münasebetiyle 55’şer isimden müteşekkil belediye başkan aday listelerimizin ilkini 10 Ocak 2024, ikincisini 11 Ocak 2024, üçüncüsünü de 15 Ocak 2024 tarihinde milletimizle paylaştık. Nitekim bugüne kadar 165 belediye başkan adayımızı belirleyip ilan ettik. Üzerinde çalıştığımız diğer adaylarımızı da aynı şekilde ve peyderpey kamuoyunun bilgisine sunmayı planlıyoruz. Bunun yanı sıra, diğer partiler de belediye başkan adaylarını açıklamaktadır” şeklinde konuştu.

“İçeriden DEM’lenen, dışarıdan yemlenen CHP yönetimi akli, fikri ve siyasi melekelerini kaybetmekle kalmamış, istikametini hepten şaşırmıştır”

CHP’de işlerin iyice sarpa sarmış olduğunu, belediye başkan adaylarının tespitinde kriz ve karışıklığın artık bastırılamaz şekilde gün yüzüne çıktığını söyleyen Bahçeli,

“İçeriden DEM’lenen, dışarıdan yemlenen CHP yönetimi akli, fikri ve siyasi melekelerini kaybetmekle kalmamış, istikametini hepten şaşırmıştır. 1984 yılından bu yana terörle mücadelede çok sayıda şehit ve gazi verilmiştir. Bu çerçevede terörün kanlı suikastlarından milletimizin tamamı müteessir olmuş, milli yüreklere ateş düşmüştür. Terör ve bölücülük mağduru milletimizin güçlü iradesi DEM’lenmiş CHP’den hesap sormaya yeterlidir. 40 yıllık zaman diliminde hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımızın yanında asker, polis, korucu şehit ve gazilerimizin muhterem ailelerinin, yakınlarının ve sosyal muhitlerinde yer alan sevenlerinin sandık gücü bugünkü CHP’nin alacağı oy miktarının çok üstünde olmalıdır. Doğal ve doğru olanı da budur. Bedel ödemiş, acı çekmiş, gözyaşlarını içine akıtmış, şehit tabutu kaldırmış millet evlatlarının mecmuuyla DEM’lenmiş CHP’nin oyları arasında büyük fark ortaya çıkmalıdır. Eğer bu fark oluşmuyorsa, son 40 yıla damga vuran terör zulmü nereye konulacak, bölücü ihanetin milli iradenin önüne geçmesi nasıl hazmedilecektir? DEM’lenmiş CHP’nin demokratik ıslah, terbiye ve tecziyesinin zamanı gelmiştir, işte o zaman 31 Mart’tır” ifadelerine yer verdi.


"Cumhur İttifakı olarak hizmete talibiz, vaki hizmetkarlığa tüm varlığımızla, tüm imkanlarımızla hazırız" diyen Bahçeli,

“Kendi içinde kavgalı ve kutuplaşmış müflis bir siyasi partinin yerel yönetimlerden ayıklanması, halihazırda idaresi altında bulunan belediyelerden atılıp uzaklaştırılması geldiğimiz bu aşamada artık bir demokrasi namusudur. 31 Mart 2024 tarihinde Türk siyaset tarihinin kilit mahiyetindeki seçimlerinin yapılacak olması pek tabii bizim dikkat, dirayet, tedbir, temkin ve heyecanımızı doğal olarak yoğunlaştırmamızı gerektirmektedir. Merkezi yönetimle birebir uyumlu yerel yönetimlerin tezahürü Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerine, aynı zamanda milletimizin refah, mutluluk ve güven beklentisine doğrudan hizmettir. Cumhur İttifakı olarak bu kutlu hizmete talibiz, vaki hizmetkarlığa tüm varlığımızla, tüm imkanlarımızla hazırız. Bizde laf cambazlığı, kuyu kazma çaşıtlığı, eşkıya cazgırlığı, emperyalizm candanlığı, milli değerler cahilliği, terör ve bölücülük casusluğu değil; Türk ve Türkiye sevdasıyla yoğrulmuş kocaman ve inanmış bir yürek vardır. Bu suretle zulmetin ve zilletin karanlığı Allah’ın izniyle yarılacaktır” açıklamasında bulundu.

“Millete gerici demek hürmetsizlik ve haramzadeliktir”

Geçen hafta bir televizyon kanalında yayımlanan bir derginin düzenlediği ‘Cumhuriyet’in Aydınlık Yüzleri’ ödül törenine katılan Zülfü Livaneli’ye tepki gösteren Bahçeli,

“Türkiye’ye yabancıların gözüyle bakan Livaneli soy isimli bir zat, beş para etmez aklının dibine çöreklenmiş kiri, pası bayağı bir dille açık etmiştir. Neymiş, 31 Mart seçimlerinde ‘Ya gerici ordular, avcı taburları ya da hareket ordusu kazanacakmış.’ Bildiğimiz ve takip ettiğimiz kadarıyla Türkiye’de gerici ordu değil, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri vardır ve düşman çatlamaktadır. Yine avcı taburları diye bir şeyi ne gören, ne duyan ne de şahit olan söz konusudur. Meselenin püf noktası, Livaneli’nin bu tarihi çarpıtmasını ve milli iradeye layık gördüğü alçak iftirasını gülümseyerek ve hatta sevinç içinde dinleyen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ndan sadra şifa tek bir itiraz gelmemiş olmasıdır. Çünkü alın birisini vurun ötekine. Çünkü bunlar Türkiye karşıtlığında buluşan, millete en ağır hakaretleri reva gören, sandığı ve demokrasiyi küçümseyen yeni yetme yobaz zihniyetlerdir. Bir defa şu hususu ifade etmek isterim ki; millete gerici demek küfürdür, kifayetsizliktir. Millete gerici demek Türkiye’ye geriden bakmaktır. Millete gerici demek hürmetsizlik ve haramzadeliktir. Millete gerici demek su katılmamış bir soysuzluktur. Bu firavunca sözlerin cevabını bilhassa İstanbullu kardeşlerim, 31 Mart 2024 tarihinde sandığın başında oylarıyla vereceklerdir” şeklinde konuştu.


Büyüklük taslayan küçülmüş siyasi zihniyetlerden yerel yönetimler ölçeğinde kurtuluşun 31 Mart’ta yaşanacağını söyleyen Bahçeli,

“31 Mart’ta İstanbul Allah’ın izniyle Murat'ına kavuşacak, avcı taburları hezeyanını toplumsal bünyeye aşılamak isteyen asıl gerici ve kör taassup mağlup ve mahcup edilecektir. Mevsimlik belediye başkanlığı yapan, boş zamanlarında belediyeye uğrayan, bunun dışında her taşın altından çıkan, politikada ayak oyunlarıyla meşgul olan şahsa İstanbullu kardeşlerimin son yapacağı, tezkeresini eline tutuşturup Saraçhane’den yollamaktır. Sonrasında nereye gidiyorsa gitmeli, bir daha da İstanbul’un yıllarını çalmaya cüret etmemelidir. İstanbul’un, Ankara’nın, İzmir’in, Adana’nın, Aydın’ın, Antalya’nın, Mersin’in, Muğla’nın, Hatay’ın, Eskişehir’in, Tekirdağ’ın, Diyarbakır’ın, Mardin’in, Van’ın makus ve meyus talihi cumhurun muhterem ve muteber iradesiyle değişecek, emanet ehline teslim edilecektir” ifadelerine yer verdi.

16 Oca 2024 - 17:17 Malatya- Siyaset


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.