Çiçek, ziyaretinde, 10 Ocak aynı zamanda gazetecilerin olduğu gibi Ziraat Mühendisleri Günü olarak da kutlandığını belirterek, bu günlerin asıl amacının sektördeki sıkıntıları ve talepleri dile getirmek olduğunu söyledi.
Çiçek, açıklamasında
“10 Ocak, Çalışan Gazeteciler gününedeniyle sizlerin de çalışan gazeteciler günümüzü de kutluyorum. Aynı zamanda 10 Ocak aynı zamanda idareciler günü ve maalesef kamuoyu tarafından çok da bilinmeyen ya da dikkate alınmayan aynı zamanda Ziraat Mühendisleri günü olarak kutlanmaktadır. 10 Ocak Zirai Eğitim Öğretimin başlamasıyıl dönümü olması nedeniyle 10 Ocak tarihi esas alınmaktadır. Bu yıl da zirai eğitim öğretimin 178. yılını kutladık. Dolayısıyla 10 Ocak'ın içerisinde bulunduğu haftada aynı zamanda Tarım Haftası olarak geçer. Böylelikle hem Ziraat mühendisleri ile ilgili çalışmalarımız, etkinliklerimiz, faaliyetlerimiz, aynı zamanda tarım haftası olması nedeniyle de bir Ziraat Mühendisi gözüyle tarım politikaları, içinde bulunduğumuz dönemdeki tarımsal faaliyetler, olması gerekenler, sıkıntılar konularında da gündemler oluşturarak bu konuda çeşitli etkinlikler yapılmaktadır.
Tarımsal Faaliyetler Yaşamın Devamını Sağlar
Turgut Özal Üniversitesi Ziraat Fakültesi'yle beraber ortaklaşa 10 Ocak tarihinde bir program düzenlediklerini belirten Çiçek,
“Bu programda Malatya kamuoyu idarecileri olduğu gibi yine meslektaşlarımız, Ziraat Fakültesinde öğrenci olan genç meslektaş adaylarımız bu programlarımıza dâhil oldu. Aynı zamanda programı dahilinde meslekte 35 yılınıdolduran meslektaş büyüklerimize de hizmetlerinin anısına bir plaket takdiminde bulunduk. Biz bu dönemde ne yaparız? Biz bu dönemde özellikle iki kanal üzerinde dururuz. Bir birincisi ziraat mühendisliğinin önemidir. Özellikle geçmişten bu tarafa insanoğlunun var olduğu günden bu tarafı gıdaya ihtiyaç duyar. Gıda da herkesin malumu olduğu üzere tarımsal faaliyetlerin bir son nihai çıktısı olarak gözükür. Dolayısıyla insanoğlu var olduğu günden bu tarafa, özellikle yerleşik düzene geçip, avcı toplayıcı düzeni de bıraktıktan sonra kendi göre, coğrafyasına göre, iklim faktörlerine göre ve o dönemki kültürüne göre teknik ve teknoloji kullanarak tarımsal faaliyetlerini sürdürerek bugüne kadar gelmişlerdir. Dünyanın birçok coğrafyasında tarımsal faaliyetler bahsettiğimiz etkenlerden dolayı çeşitli kategorilerde devam eder” dedi.
Ziraat Mühendisliği Önemlidir
İlk defa Osmanlı dönemi 1846 yılında zirai eğitimin örgün olarak yapılmasıyla ilgili 10 Ocak tarihinde gazeteciliğin başladığına değinen Çiçek,
“Ondan sonra çeşitli dönemlerde savaşlar nedeniyle aksaklığa uğramasıyla beraber cumhuriyet döneminde ise ilk defa 1934 yılında Ankara'da, bugünkü Ziraat Fakültesi dediğimiz yerde zirai eğitim başlamıştır. Geldiğimiz nokta itibariyle yaklaşık 49 tane Ziraat Fakültesi ve bunun alt bölümleri mevcut. Yine her yıl bu bölümlerden mezun olan birçok ziraat mühendisleri vardır. Ziraat mühendisliği sadece tarımsal üret değil aynı zamanda tarımın üretimin planlanması, üretilen ürünlerin değerlendirilmesi, bu işin verimlerinin sağlanması, sürdürülebilir dediğimiz bizim en büyük kaynağımız toprak olması nedeniyle toprağın da uzun vadede verimliliğini devam edip kaybetmeden bunu her dönem kullanabilmemiz için faaliyet göstermektedir. Bu amaçla projeler, planlamalar, uygulamalar, üreticilere rehberlikler yapılmaktadır. Bu hasebiyle de Ziraat Mühendisliği çok çok önemlidir” diye konuştu
Yetiştiriciye Rehberlik Ediyoruz
Tabii tarımsal üretim her geçen zaman içinde bulunduğu teknik ve teknolojiyle kendisini geliştirdiğini söyleyen Çiçek,
“Özellikle son zamanlarda dijital Teknolojisinde devreye girmesiyle beraber artık tarımsal faaliyetler bir başka boyuta kazanıyor. Tarımsal faaliyet sizlerin de malumu olduğu üzere iklim faktörleriyle birebir ilintili bir faaliyettir. Dolayısıyla iklim özellikle son yıllarda etkisini daha çok hissettiğimiz iklim değişiklikleri ya işte değişimi, sıcaklıkların artması, birçoktarımsal faaliyetlerin, bitki desenlerinin de değişmesine sebebiyet veriyor. İşte Ziraat Mühendisliği burada devreye giriyor. Gerek çiftçilere rehberlik etme, gerekse de bu tür potansiyelleri iyi değerlendirmeye, geleceğe yönelik planlar, projeler uygulayıp kendi kendine yeten bir ülke insanların doğduğu yerde kendini doyuracağı bir faaliyet olarak devam etmesini konusunda faaliyetlerini sürdürmektedir.
Tüketilenden Fazla Üretmeliyiz
Bu çok önemli saydığımız bir nokta da, geçmişte tarım sadece geçimlik yapılırken Son zamanlarda artık özellikle son 25-30 yıldır stratejik bir sektör haline geldi. Çünkü tükettiğinden daha fazla üreten ülkeler, zengin ülkeler sayılıyor. Bir ülkenin kendi kendine yeterliliğini, bağımsızlığını tetikliyor. Bu nedenle de bu işte de olmazsa olmaz. Her devir, her dönem önemini hiçbir zaman kaybetmeden devam eden tarımsal üretim, gıda üretimi çok çok önem arz ediyor. Teknik değişir, teknoloji değişir. Zaman değişir, iklim değişir. Ama insan ihtiyaçlarının temeli olan gıda hiçbir zaman değişmez” dedi.
Tarım Arazileri Terk Edilmemeli
Çiçek konuşmasının devamında,
“Bu anlamda önemsediğimiz bir nokta. Ancak üzülerek şunu da ifade etmek isterim. Özellikle son yıllarda kırsal alanların boşaltılması, tarım arazilerinin terk edilmesi, üretime konu edilmemesi ve bu konudaki ithalata dayalı bir tarımsal politika uygulaması gelecekte bu anlamda ciddi bir riskle Karşıya. Oysa bulunduğumuz coğrafya itibariyle dört mevsimin yaşandığı, topraklarımızın, suyumuzun verimli olduğu, kaynaklarımızın, genç insan nüfusumuzun olması özellikle bu tarımsal faaliyetlerin devam ettirilmesi açısından çok çok önemli. Bu nedenle degeleceğe yönelik bugünden ihtiyaçlarınızı karşılayacak kendi çiftçisiyle rekabet etmeyen politikalar üreterek üretimi devam ettirmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Altyapının Önemi Büyük
Üretime birinci derecede etkisi olmayan desteklerin de var olduğunu söyleyen Çiçek,
“Bu anlamda bunlar da sıkıntılı. Yine tarımsal potansiyel sıkıntılarımızdan en başında da küçük işletmelerin olmasıarazilerimizin parçalı olması. Bu da ekonomik işletme büyüklüğü konusunda, emek konusunda özellikle tarımda kullanılan mekanizasyon ve teknoloji konusunda maliyetleri yükseltmekte. Bu anlamda çiftçilerimizin daha rahat üretim yapması için bu konuda destek verilmesi, altyapı oluşturulması çok çok önemli. İşte sulama sistemlerinden, barajlardan, göletlerden bahsediyoruz. Ürün desenlerinin değişmesinden bahsediyoruz. Üretimde kendi kendine yeterlilikten bahsediyor, bahsediyoruz. İthalat ihracat dengesinden bahsediyoruz. Bütün bunların temeli iyi bir planlama, sürdürülebilir bir çevre. Yine sağlıklı ve yeterli gıdaya erişim için tarımsal üretimin olmazsa olmaz devamının sağlanması gerekiyor. Biz ziraat mühendisleri odalar ziraat mühendisleri odası olarak da ziraat mühendisleri olarak da buna faaliyeti gösteriyoruz” sözlerine yer verdi.
Mesleğe Hak Ettiği Değer Verilmiyor
Ziraat Mühendisleri Günü'nün hatırlanmamasının kendilerini üzdüğünü belirten Çiçek,
“Şunu kısaca ifade etmek isterim. 24 Kasım öğretmenler için neyse, yine 1 Mart muhasebeciler içindeyse 14 Mart doktorlar hekimler için neyse, 6 Nisan avukatları için neyse, 14 Mayıs eczacılar için neyse, 10 Ocak'ta Ziraat Mühendisleri için odur. Bu konudakamuoyunun bu meslek anlamında, bu kadar önemli, geniş bir yelpazeye sahip üretim için ter döken, gece gündüz demeden, yaz kış demeden, sahada sürekli alın teriyle, güneşin altında toprak içerisinde faaliyet yürütmesini sağlayan bir meslek olan bu ziraat mühendisliğin hatırlanmasını, önemsenmesini ve bu konuda hak ettiği değerin verilmesini de beklemekteyiz” ifadelerine yer verdi.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.