"Esaretin Bedeli" Malatya'da Gerçek Oldu

Malatya’nın en eski esnaflarından biri olan ve Mestçi Mamoş Dayı olarak tanınan Mehmet Kuşdoğan ilerleyen yaşına rağmen çalışmaya devam ediyordu. 80 yaşında olmasına rağmen her gün sabah dükkanını açıyor akşama kadar hem mest üretiyor hem de satışını yapıyordu.

Malatya’nın eski bir hanında 80 yaşına aldırış etmeden gençlere taş çıkarırcasına çalışmasını sürdürüyordu. 10 yaşında yemeni ustasının yanında çırak olarak mesleğe başlayan Mamoş Dayı depreme kadar çalışmaya devam etti.

70 yıllık mesleğini Malatya’nın merkezinde geçiren Mehmet Kuşdoğan’ın dükkanı depremde yıkıldı. Bir müddet şehir dışında kalsa da ömrünün geçtiği Malatya’yı terk edemedi. Geri Malatya’ya döndü. “Her şeye rağmen Malatya’dan kopamadım, içim acısa da” diyen Mamoş Dayı bununla da yetinmiyor.

70 yıldır sürekli evinden çıkıp Malatya’nın merkezindeki iş yerine gelir gibi yıkılan dükkanına gidip geliyor. Yıkılan Yemeniciler İş Hanının bulunduğu yeri seyredip yıkılan çarşıyı dolaşıp daha sonra işten çıkmış gibi yeniden evine gidiyor.

Evde duramadığını 70 yıl evden çıkıp merkeze çalışmaya geldiğini evde durmanın da ağırına gittiğini ve boş durmayı da sevmediğini belirten Kuşdoğan, dört gözle yeni dükkanının yapılmasını bekliyor. Yıllarca yemeni ve mest üreten

Mamoş Dayı bu sektörde Malatya’da 1-2 ustanın kaldığını depremden sonra da tümden bittiğini söyledi.

HEMEN HEMEN HER GÜN GELİYORUM

Küçük yaşta Malatya’da iş hayatına atıldığını şehrin merkezinde ömrünü geçirdiğini belirten Mamoş Dayı, çok anıları olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Sonumuz böyle oldu. Senelerdir çalışıyordum, şimdi geliyorum bakınıyorum. Eski günlerimi yad ediyorum. Hemen hemen her gün geliyorum. Bakırcılar çarşısının orayı, Mısır Çarşısını geziyorum. Şimdi büyük bir kısmını çalışma olduğu için kapattılar.

Öyle geziyorum buradan başka bir yere gitmiyorum. 10 yaşından beri hep yemeni ve mest yaptım. Senelerce çıraklık yaptıktan sonra kendi dükkanımı açtım. Hayatım hep çalışmayla geçti. Şimdi de depremden sonra dükkan yıkıldı. Canım gidiyor çalışmaya. Alışmışım 70 sene çalıştım. Ama gözümde kesmiyor bir yandan, gücüm azaldı sanki.”

“BEN BU ŞEHRİN ÇOCUĞUYUM”

Malatya’dan başka bir yerde yaşayamadığını bu şehre sevdalı olduğunu belirten Kuşdoğan,

“Ben bu şehrin çocuğuyum, Kernek’te büyüyen bu şehrin gerçek Malatyalısıyım. Depreme rağmen döndüm Malatya’ya. Bana “Ne işin var gitme dediler” yok dinlemedim, depremden birkaç ay sonra geri geldim.” Dedi.

“EN ÇOK ENKAZ ALTINDA KALAN ASIRLIK MALZEMELERİME ÜZÜLDÜM”

Yıkılan iş hanının altında kalan aletlerine hayıflanan Mamoş Dayı,

“Çok güzel tezgahım vardı, asırlık ceviz kütüğüm vardı, ne ekmek parası kazandım üstünde, benden önceki ustalarda onda çalışmıştı. 2 tane öyle tarihi kütüğüm bir de deri dövdüğümüz eski bir muştanın gitmesine çok üzüldüm. Para edecek mest deri filan vardı ama ben o eski malzemelerime, bana yıllarca yol arkadaşlığı eden aletlerime üzülüyorum. Hele bir kütüğümü ta 60’larda Çırmıktılı Emin Dayı’dan alıp getirmiştim yıllarca da o kullanmıştı.” diye konuştu.