Depremzede Çiftçilere Atalık Tohum Dağıtılacak

Ünal Güner öncülüğünde kurulan İbni Sina Kadim Şifa Vakfı, geleneklerin ve geçmişin bilgeliğinden faydalanılarak, doğanın korunması ve doğalın çoğaltılması ilkesiyle, bugünün ve yarının ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilen proje tabanlı destekler sağlıyor. Vakfın öncelikleri arasında, geleneksel ve tamamlayıcı tıp alanında geleneklerin ve geçmişin bilgeliklerini günümüze hatırlatıp uyarlamak, bunların bir kısmını da modern hayat ve teknolojiler ile halkın beden ve ruhsal sağlığı için uyumlamak ve kullanılabilir hâle getirmek yer alıyor.

VAKFIN KURUCUSU MALATYALI ÜNAL GÜNER

Kendisi de Malatyalı olan İbni Sina Kadim Şifa Vakfı Kurucusu Ünal Güner, Atalık Tohum Projesinin tanıtım ve işleyişine yönelik gazetemize şu açıklamalarda bulundu;

“Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO), laboratuvar ortamında yapay gen aktarımıyla dışarıdan müdahale edilerek elde edilen bir tohum türüdür. Bu ürünlerin dirençleri oldukça uzun olmakla beraber ekosistemin dengesini bozmaktadır. Yine aynı şekilde hibrit üretim de yapay bir döllenme ile üretilen melez tohumlardan yapılmakta olup, bu ürünler kısır oldukları için devamlılıkları da mümkün değildir. Polenlerin tozlaşma yoluyla taşınarak başka ürünlere de etki etmesi ve uzun vadede geleneksel ürünlerin de doğallığını etkilemesi sebebiyle, yerel üretimimizi korumak adına bu konuda bilinçlenme ve çevremizi de bilinçlendirme sorumluluğumuz vardır.

DOĞADAKİ TAHRİBATI ÖNLEMEK ADINA…

Tabiatın doğasında, kendi hâli içinde mevcut olan her şey Bir’in ve bütünün faydasınadır. Fıtratı itibariyle Kainatla uyum içerisinde yaratılan İnsan, varlığıyla hem bedenen hem de ruhen bu alana etki eder ve ondan etkilenir. Yaşamsal faaliyetlerimizi sürdürebilmemiz için temel ihtiyaçlarımızdan birisi de yeme-içmedir ve doğa bunu bize en tabii şekliyle sunmaya programlanmıştır. Fakat zaman içerisinde suni kıtlık algılarının da etkisiyle GDO'lu ürünlerin piyasaya sürülmesi, hibrit üretimin devamlılığı kısıtlayarak çiftçileri şirketlere bağlaması ve yokluk imajinasyonlarının da tesiriyle insanların bunlara bağımlı hâle gelmesi, bu gibi ürünlerle teması olan hayvansal gıdaların da kullanılması hem sağlığın olumsuz yönde etkilenmesine hem de doğada tahribatın meydana gelmeye başlamasına sebebiyet vermiştir. Tüm bu etkenler insanı ve doğayı tabiatın içindeki uyumundan koparan olumsuz unsurlardır.  

ATALIK TOHUMLA ÜRÜN DEVAMLILIĞI SAĞLANIYOR

Atalık tohumlar, binlerce yıl öncesinden günümüze kadar sağlıklı ve saf bir şekilde varlıklarını sürdürebilen nadir tohumlardır. Bu tohumlar, Anadolu'nun köklü tarım yöntemleriyle kuşaklar boyunca üretilmiş olup genetik yapılarına dokunulmamıştır. Atalık tohumlardan elde edilen sebze ve meyvelerin renkleri ve boyutları çeşitlidir, standart bir görünüme sahip değillerdir ve hibrit tohumların aksine doğurgandırlar yani bu tohumlardan elde edilen ürünlerin tohumları bir sonraki yıl da ekilerek ürün devamlılığı sağlanabilir. Bulundukları iklime, toprağa ve coğrafyaya asırlar içinde uyum sağlamaları onları daha dayanıklı kılmış, kimyasal ilaç kullanılmadan yetiştirilmeleri ise daha yüksek besin değerlerine sahip olmalarını sağlamıştır.

İbni Sina Kadim Şifa Vakfı olarak; bütünün faydasına aracılık etmek, doğayı ve doğalı korumak ve düzenin denge içindeki seyrinin bir parçası olmak amacıyla geçmişin bilgeliğinden yararlanarak doğal üretimi desteklemeyi ve çoğaltmayı hedefliyoruz. Yediğimizi, içtiğimizi; yani özü itibariyle varlığımızı ve içinde yaşadığımız bu doğayı korumak, ondan mümkün olan en güzel şekliyle, doğallık içinde istifade etmek hepimizin sorumluluğudur. Hedefimiz; doğru buğdayın,  doğal, atalık tohumların ekilmesi, bu doğallığın içinde yetişen hayvanların çoğalması, üretim ve kullanımın Bir’in ve bütünün hayrına olması ve bunun kolektif bir biçimde yayılmasıdır.

DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇİFTÇİLERE ATALIK TOHUM DAĞITILACAK

Vakfımız tarafından Anadolu topraklarını özü ile buluşturmayı hedeflediğimiz bu proje kapsamında, özellikle deprem bölgesinde tarımla uğraşan vatandaşlara Atalık buğday tohumu dağıtımı yapılmaktadır. Dağıtımı yapılan atalık tohumların doğal yollarla sağlıklı ve verimli bir şekilde yetiştirilmesi için gerekli olan doğal gübreleme gibi unsurların bilgi desteği sağlanmaktadır. Projeye gönüllü olarak katılan üreticilerimizin yine Vakfın bilgisi dahilinde hasat zamanı elde ettikleri ürünün yüzde onunu çevrelerinde bulunan ve talep eden kişilere dağıtarak paylaşması ve böylelikle herkesin sağlıkla ve şifa ile buluşması niyetimizdir.”

 

Kaynak: SONSÖZ GAZETESİ