Malatyalı Yaylacılar Sorunlarını Anlattı

Malatya Koyun ve Keçi Yetiştiricileri Birliği tarafından Hekimhan ilçesi Sivas sınırları yakınlarındaki yaylalara gezi programı düzenlendi. Düzenlenen programda yaylaklarda yaşanan hayvan yetiştiricileri  talep ve sorunlarını dile getirdi. 

Abdulvahap  Kaygusuz
Abdulvahap Kaygusuz Tüm Haberleri
Malatyalı Yaylacılar Sorunlarını Anlattı
Haber albümü için resme tıklayın

Yamadağı bölgesinde yer alan Çiçayır denilen yaylayı ekibiyle birlikte ziyaret eden Birlik Başkanı İhsan Akın, en büyük sıkıntılarının çoban temini, ulaşım ve GSM gibi ihtiyaçların karşılanması olduğunu dile getirerek şöyle konuştu. “Şu anda bulunduğumuz yer uzun yıllardır yetiştiricilerimiz kullandığı Yamadağı bölgesinde yer alan Çiçayır dediğimiz yayladayız. Bulunduğumuz yaylanın en büyük sorunlarından bir tanesi, İnsanlar burada, hastası veya başka bir sıkıntısı olduğunda ihtiyaçlarını gidermek için bir telefon dahi çekmiyor. GSM şirketleri bu bölgede insanlardan bir sürü para alıyorlar.  Her yerde çekim gücü diye reklam yapıyorlar. Burada maalesef hiçbir yerde telefon çekmiyor. Bu konuda insanlar çok mağdur oluyor. Diğer yandan ulaşım ve yol sorunu sıkıntıları var. Üreticilerimiz yetiştiricilerimiz burada Milli hasılaya katkı sunuyor. Bu katkı sunan yerlerin kesinlikle desteklenmesi gerekiyor.”

Sosyal İhtiyaçların Karşılanması Önemli

Akın, açıklamasının devamında ise taleplerini şu ifadeleri kullanarak aktardı. “Diğer bir problem soysal ihtiyaçların karşılanmasına yönelik çalışmalar. Bununla ilgili projemizi yaptık.  Dünya Bankası ile Tarım Bakanlığımız bunları destekliyor. İnşallah önümüzdeki süreçte, temel ihtiyaçları olan Tuvalet, Banyo ve en azından cep telefonlarını şarj edecek bir güneş enerjisi paneli  var. Parazitlerle ilgili projemiz hayata geçti. İnşallah bunları önümüzdeki süreçte devam ettireceğiz.  Çünkü insanlarımız mevsimsel sıcaklığa göre 5-6 ay buraları kullanıyorlar. Bu insanlara yardımcı olmamız gerekiyor. Gölgelik, Sulak, Tuzlak, Tuvalet, Banyo gibi sosyal ihtiyaçlarını karşılamamız gerekiyor. Bizler de birlik olarak yetiştiricilerimizin her zaman yanında olmaya ve destek olmaya devam edeceğiz. Diğer yandan Çoban bulmakta zorlanıyoruz. Yetiştiricilerimiz 20-25 lira vermesine rağmen çoban bulamıyor. Bazen hastası, cenazesi olanlar dahi cenazeye katılamıyor. Bu nedenle de bu problemlerin Türkiye genelinde çözülmesi lazım.  Devletimizin de sosyal güvence anlamında her aileden bir kadına yada bir çobana, ya da çobanın kız kardeşidir, annesidir, bir işletmede bir sigortalı olursa sosyal güvence nedeniyle de bu aklanlar cıvıl cıvıl olur boş kalmaz. İşletmeler kapanmaz ve insanlar merkeze göç etmek zorunda kalmazlar. Bu nedenle de üretim için sosyal güvence desteğinin de bir an önce çıkarılması lazım. Bölgemizde yaklaşık 55 yaylamız var. En büyük yaylalarımız Sarıçiçek ve Beydağı yaylası var. Her bölgede irili ufaklı yaylalarımız yer almaktadır. Buraların yerel yöneticiler tarafından desteklenmesini bekliyoruz.”

4-5 Ay Yaylada Kalıyoruz

Bölgede yaylacılık yapan Hasan Şatır adlı yetiştirici ise görüş ve taleplerini; “Burası bizim yaylamız, Sivas sınırları içinde yer alan Çiçayır yaylası. Atalarımızdan beri bu alanı yaylak olarak kullanıyoruz. Her yıl İlkbahar’dan itibaren hayvanlarımızı buraya getirerek otlatıyoruz. Yaklaşık 4-5 ay burada kalıyoruz. Yaylalara gidiş gelişlerde sürekli bu yolları kullanıyoruz. İlkbaharda geliyoruz, güz aylarının sonuna doğru dönüyoruz. Buradaki en büyük sorunumuz yol sorunu. Doğru dürüst bir yolumuz olmadığı içi n yaylaya gelmekte zorlanıyoruz.  Yol çok berbat. Arabalar çıkamıyor. Yolda bakım olmadığı için bazı araçların tamponları bile bu yolda düşüyor. Bir misafirimiz gelecek olsa gelemiyor. Göç zamanı yaklaştı. Biz buradan da nasıl taşınacağımızı bilemiyoruz. En büyük sorunumuz ulaşım sorunu. Yoksa yerimiz çok güzel. Buradan başta belediye başkanlarımız olarak yetkililere sesleniyorum. Bizim halimizi görsünler. Bizim yollarımıza bir el atsınlar.  Bu yolları yapmaya bizim gücümüz yetmez. Bu devletimizin işidir. Devletimizin de bize yardımcı olacağına inanıyoruz. Biz üretmeye devam etmek için, hayvancılığın devam etmesi için bizim buralara rahat gidip gelmemiz lazım. Haftalık ürettiğimiz peyniri yağı üretip satamıyoruz. Mandıracı da gelip ürünleri alamıyor” şeklinde aktadı.

Bizi Çadır Hayatından Kurtarın

Ekrem Karadoğan adlı yaylacı ise ailedeki kadınların ve gençlerin çadır hayatını istemediklerini dile getirerek şöyle konuştu. “Yıllardır, Atadan, Dededen beri bu bölgeden küçükbaş hayvancılık yapmaktayız. Bu bizim için de bir sevdadır. Bunu da bırakmak istemiyoruz. Yaşadığımız şartlardan dolayı yeni yetişen gençlerimiz bu yayla hayatını kesinlikle kabul etmiyor. Sosyal yaşantımız yoktur. Devletimizde bizlere ister konteyner olsun ister prefabrik olsun bu konuda bize destek olursa bu yüzyılda çadır hayatından kurtuluruz. Bir yağmur yağsa çadırlardan üzerimize su damlıyor. Devletimizden çadır hayatından bizi kurtarsınlar.”

Kadınlar Özel Olarak Desteklenmeli

Karadoğan  yaşanan sıkıntıların giderilmesi yönündeki önerilerini de “Diğer yandan bayanlarımız artık yanımızda durmuyorlar. Yaylada olanlara bir sosyal güvence hakkı tanınırsa daha iyi olur. Öncelikle sosyal yaşantı projelerin hayata geçmesi lazım.  Yolumuz gördünüz. 15-20 gün sonra göçeceğiz ama bu yol yapılmazsa buradan çıkamıyoruz. İletişim kurmak için yarım saat 1 saat ulaşabiliyoruz. Bu konuda da destek bekliyoruz. Biz yetiştiricilerimizin yanındayız diyenlerin yanımızda olmalarını bekliyoruz. Hayvancılığımızın diğer sorunu çoban bulamamak. Afganlılar çobanlık yapıyordu. 20 bin lira veriyordu. Ama şimdi onlar da gidiyor. Onlar giderse de hayvancılığımız biter. Hayvancılık yapan 30 evden 3 av kalmış. Şartlar iyileştirilse de çoban desteği yeterli değil. Geniş çaplı olmasını istiyoruz. BAĞ-KUR’a mecbur ediyorlar. Destek alanı yetersiz bu konuda da bir çalışma yapılmasını bekliyoruz. Kadınlara sigorta verilirse kadınlar bu işe 4 elle sarılırlar. Sigorta veya para desteği olursa kadınlar bu işleri başarır diye düşünüyorum” ifadelerini kullanarak dile getirdi.

02 Eyl 2023 - 16:27 - Yaşam

Muhabir  Abdulvahap Kaygusuz


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.