CHP dış ilişkiler sorumlusu Onur Öymen bir sebeple örnek vermek amacıyla Dersimde analar ağlamadı mı? Diye bir çıkış yapmıştı. Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığının ilk zamanlarıydı.
Başbakan Erdoğan’dı. Cumhurbaşkanı Abdullah Güldü. Ve kıyamet koptu.
Eski defterler tekrar açıldı. Yeniden kitaplar yazıldı. Tartışma programları reytinge doymadı.
Ve Erdoğan cumhuriyet tarihinde kimsenin cesaret edemediği katliam kelimesini kullandı.
Erdoğan şöyle demişti;
Dersim katliamı! Dersime uzanan eller kırılsın! Erdoğan elinde resmî belgeler ile çıkıp on üç bin sivilin öldürüldüğünü belgelerle açıkladı. Özellikle Zilan deresi katliamına vurgu yapmıştı.
Erdoğan Zilan deresinde küçük çocukların nasıl öldürüldüğünü anlatmıştı. Dersimli Rıza’nın son zamanlarında nasıl yalvardığını, nasıl öldürüldüğünü anlatmıştı. Kendisi eski ismi ile Dersim, şimdiki ismi ile Tuncelili olan ana muhalefet partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu bırakın katliam demeyi birde suçu ehli-sünnet önderlerine atmıştı.
Ehli Sünnetin önderleri, Necip Fazıl, Abdül Hâkim Ar vâsi, Mehmet Akif Ersoy, Bediüzzaman bu hareketi kınamışlardı. Ancak bugün bile Aleviler kendilerine yapılan haksızlığa tepki gösteren bu değerli şahsiyetlere büyük kin duymaktadırlar.
Operasyonu yürütenlere karşı sempati duymaktadırlar. Bunlardan biri şehrimizin türkü kraliçesi kabul edilen Sebahat Akkiraz!
Aleviler hep birlikte Onur Öymen’e tepki göstermiş ancak CHP’ye desteklerinden hiçbir şey esirgememişlerdi. Kemalistlerin prensi Merdan Yanardağ bu operasyon için on sekiz dakika programında lanetliyorum kınıyorum demişti.
Emre Kongar operasyonun yapıldığı zamanda Atatürk’ün çok hasta olduğunu ve bilincinin yerinde olmadığını söyleyerek suçu Celal Bayar ve ekibine atmıştı. Ancak Kılıçdaroğlu korkudan olsa gerek hiçbir şey söyleyememişti. Gerçekten de Ortadoğu’daki en büyük Alevi bağımsızlık hareketiydi.
Ancak başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Bütün Alevileri bir araya getirme harekâtı başarısız olmuştu. Dersimli Rıza o kadar çok güvenmişti ki kendine bütün Alevileri bir araya getireceğine inancı tamdı.
Ancak kuşatma gerçekleşince yakalanacağını anlamış kendisi teslim olmuştu. Bir şekilde eski hizmetlerine binaen affedileceğini umuyordu. Ancak ibreti alem olması için bilhassa ibretlik bir şekilde öldürülmüştü.
Kentimizde ki alevi vatandaşlarımızın atalarının o zamanlarda Dersimden Malatya’ya geldiği biliniyor. Selahattin Eyyubi, Yavuz Sultan Selim, Mustafa Kemal Atatürk Alevi bağımsızlık kalkışmalarında kırılma noktası olmuştu.
Bu durum Alevi hareketinin stratejisini gözden geçirmesine neden oldu. Şu şekilde sorgulamalar başladı. Acaba dünyada bizim gibi başka birleri var mı azınlık, silahsız, güçsüz ancak bağımsızlığını kazanmış.
Çok geçmeden yanıtı bulmuşlardı.
Yahudiler! Yahudiler Nabukatnazar tarafından Babil’e sürülmüş sonrasında Romalılar tarafından dünyanın dört bir tarafına dağıtılmıştı.
Gittikleri ülkelerde üniversitelerin yolunu tutmuş ve eğitim sayesinde medya, finans, ekonomi, sanat, bürokrasiyi ele geçirmişler sonrasında bu güçle gelip alemi İslam’ın göbeğinde kendi devletlerini kurmuşlardı.
Yeni Alevi bağımsızlık hareketi de böyle planlandı. Ve Aleviler eğitime yöneldiler. Türkiye’deki en fazla okur yazar oranının Tunceli’de olmasını buna yorumladılar.
Sizde bilirsiniz Kılıçdaroğlu’nu SSK’nın başında olduğu zamanda çoğunlukla Alevileri SSK’ya yerleştirmekle suçlamışlardı.
Veya Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a ait açıkladığı belgeler; Man adası para hesapları, Erdoğan’ın kapalı çarşıda gizli kasası olmakla suçladıkları şahıs bütün bu bilgileri Kılıçdaroğlu’nun devletin içindeki Alevilerden aldığı öne sürülmüştü.
Devletin içindeki bu Alevi yapılanması devletin sinir merkezleri tarafından hoş karşılanmamıştı.
Bilhassa merhum başbakanlardan Bülent Ecevit bu harekete karşı ciddi reaksiyon göstermişti. Ve gerçekten de tıpkı imam hatip mezunlarının iddia ettikleri haksızlık gibi Aleviler de haksızlığa uğradığını iddia ediyorlardı.
Eğitimi bir Truva atı gibi kullanma fikri ters tepmişti. Ancak Suriye’de eğitim ile bürokrasiyi ele geçirdiler. Çoğunluk durumuna gelmek için elindeki devlet gücünü kullanarak milyonlarca Sünni Müslümanını şehit ettiler.
Ve kısa bir zamanda olsa Suriye’de bir Alevi devleti kurulmuştu. İsrail Sünni katili terörist Hizbullah örgütünü zayıflatması, Rusya’nın kuvvetlerini çoğunlukla Ukrayna’ya kaydırması ile Esat rejimi muhaliflere karşı gücünü kaybetti.
Yenileceğini anlayınca Rusya’nın gözetimi ile direnmeden ülkeden ayrıldı. Bir kez daha Alevi kalkışması bölgede bertaraf edildi. Ve şehit edilen milyonlarca masum Müslüman Sünni!
Vesselam...