TDK sözlüğünde trafik “ulaşım yollarının yayalar ve her türlü taşıt araçlarınca kullanılması” şeklinde tanımlanmaktadır. Yazımızda sadece kara trafiğinden bahsedeceğiz. Ülkemizde her yıl trafik kazalarında 6-8 bin vatandaşımız hayatını kaybetmekte ve bundan daha fazla vatandaşımız da yaralanmaktadır. Tamamen sağlıklı bir bireyin aniden oluşan önlenebilir trafik kazası nedeniyle ölmesi veya sakat kalması kabul edilebilir bir durum değildir. Ayrıca milyonlarca lira maddi kayba neden olmaktadır.

Çoğu kaza tedbirsizlik ve ihmal sonucunda gerçekleşir. Trafikteki makas atma gibi uygunsuz hareketler olay sırasında genellikle tespit edilememekte ve bu olaylar sürekli devam etmektedir. Yapılan tek kontrol pusuya yatıp durağan şekilde hız kontrolü yapmaktan ibaret görünüyor. Hâlbuki makas atmak gibi uygunsuz hareketlerin dinamik trafik seyrinde dronlarla tespit edilmesi gereklidir.

Trafik konusunda ehliyet sınavından geçer not almak için kurslarda edinilen bilgiler geçici olmakta ve bu bilgiler özümsenmeden trafiğe çıkılmaktadır. Sürücülerin kemer takmama, yayaların yaya geçidini kullanmama ve telefonla konuşurken yolun karşısına geçmek gibi sık yapılan yanlışlar kazalara yol açmaktadır.

Trafik kavşaklarındaki trafik lambalarının çoğu sabahın çok erken saatlerinde yanmakta ve taşıtlar gereksiz yere bekleyip yakıt tüketmektedir. Hâlbuki trafik lambalarının yoğunluğuna göre çalışması gerekir. Trafik yoğunluğu olmadığı durumlarda devre dışı kalabilirler.

Son zamanlarda trafik ışıklarının kullanılmadığı akıllı kavşaklar oluşturulmaktadır. Bu kavşaklarda taşıtların geçiş hakları kavşağa ilk giren sürücüye ait olmakta ama bu kuralı genellikle sürücülerimiz bilmediği için bu sistem işlememektedir. Aslında güzel bir proje olmasına rağmen sürücülerimize yeterince anlatılmadığı için başarı oranı düşük kalmaktadır. Bu örnekten de anlaşıldığı gibi yeni bir sistem getirmeden önce sürücü ve yayaların yeterince bilgilendirilmemesi sistemin verimliliğini düşürmektedir.

Trafik kazalarına yönelik verilerin toplanması, analizi ve yorumu ile birlikte trafiğin etkili ve verimli bir şekilde planlanması ve yönetilmesi için gereken bilgi ve becerileri kazandıran trafik mühendisliğinin önemi giderek artmaktadır. Dolayısıyla bir trafik mühendisi, trafiği kontrol ve analiz ederek, trafik yoğunluğunu ve kazaları önlemek için yolların tasarımını ve yönetimini planlar. Ayrıca trafik sinyalleri, işaretleri ile diğer trafik kontrol cihazlarının kurulumu ve bakımını da yaparak yolların en iyi şekilde kullanılmasını, yolu trafiğin gereklerine göre geliştirilmesini sağlar.

Trafik mühendisliği ülkemizde lisans seviyesinde yoktur ancak inşaat mühendisleri doktora yaparak trafik mühendisi olabilmektedir. Bu nedenle sayıca çok az trafik mühendisi vardır. Bu eksiklik genellikle inşaat mühendisleri ile telafi edilmeye çalışılmaktadır. Sonuçta trafik teknik bir olaydır. Bu teknik olayların çözümü de mühendisler tarafından yapılmalıdır. O nedenle trafik mühendislerinin hem sayı hem kalite yönünden geliştirilmesi çok elzem olarak görülmektedir.

Dünya Sağlık Örgütünün de kullandığı bir Fransız atasözünde olduğu gibi "Kazalar, kazara olmaz".