Güzel ahlaklı, gönlü temiz ve iyi huyludurlar. “az ve öz” konuşurlar, “boş” konuşmazlar. Mantıklı konuşurlar, insanların değer yargılarını ve inançlarını zedelemezler. Bilgi öğreten, vakti öldürmeyen işe yarayan doğru sözlerle konuşurlar.
Açık fikirlidirler, konuşmadan önce dikkatlice durup düşünürler. “Pişman” olmamak için, kötülük isteyen, öfke ve rahatsızlıklara sebep olacak kırıcı sözler söylemezler. Yaşayanlarında, ölenlerinde arkasından konuşmazlar. Konuşurlarken çözüm odaklı konuşurlar.
"Dilin büyük konuşmalar yapan küçük bir şey olduğunu, ama küçük bir kıvılcımın büyük bir ormanı ateşe verip yaktığını, aynı zamanda yaşam ve ölüm gücünü bilirler". Sözleriyle yaralamak yerine, etrafındaki insanların derdine şifa olmaya çalışırlar.
Dilin tehlikesini bilirler; duygularını kontrol ederek insan ilişkilerine zarar veren, yok eden incitici, çirkin, faydasız ve lüzumsuz sözler söylemezler. Başkalarının hayatlarına zarar veren konuşmalar yapmazlar. Hakaret içerikli ve kırıcı sözlerle aşağılamazlar.
Başkalarının gönlünü yıkmak yerine geliştirmek için ölçülü konuşurlar. Egoları olmayan bu insanlar, konuştukları konu ile ilgili bilgileri var ise fikirlerini az ve öz sözlerle söylerler. Karşısındakileri zor duruma düşürecek ve canlarını yakacak sözlerle konuşmazlar.
Kelimelerin ve fikirlerin dünyayı değiştirdiğini bilirler. “Ben bilirim.” demezler, karşısındakileri de dinlerler, onların da bilgilerine değer verirler. Adaletli, akıllı, bilgili ve anlayışlıdırlar. Gönüllerinden geçenleri ölçüp tartarak söylerler. Tutarsız, yersiz ve zamansız konuşmazlar.
Dik kafalı ve inatçı değillerdir. Az sözle çok şey anlatırlar. Görmek istedikleri gibi olurlar. Kulağın sadece işittiğini, gözün sadece gördüğünü bilirler. Bir söz söylerken hem kendilerini hem karşındakilere zarar vermemek, kavgalara sebep olmamak için nefret diliyle konuşmazlar.
Kişisel konuşma ve davranışlarına dikkat ederler. Güler yüzlü ve dostlukları sağlam olan, bildiklerini söylerler ve kendilerini övmezler. Karşısındakilerin hata yapmalarına sebep olacak şüpheli, yalan söz söylemezler. “Ben bilirim.” demezler; herkesin fayda göreceği faydalı sözlerle doğruları konuşurlar.
Başkalarına önem verirler, saygılı olurlar. Yere, zamana, duruma ve karşısındakilerin durumuna uygun konuşurlar. Düşündüklerinin tamamını söylemezler, fakat söylediklerini düşünüp söylerler. Söyleyecek sözleri olmadığı zaman susmasını bilirler. Sözlerini gereksiz yere uzatmazlar.
İnsanların birbirinden nefret etmesine, birbirlerinden kopmasına sebep olan sözleri ağızlarından çıkarmazlar. Akıllıdırlar, düşünceleri sorulursa usulüne uygun olarak karşılık verirler. Sözlerini en güzel ve en yumuşak ses tonuyla söylerler. Doğru kelimelerle bilgi öğretmek ve gönül almak için konuşurlar.
Kalpleri dillerine, dilleri kalplerine, işleri sözlerine uyan bu kişiler çift anlamlı sözcükleri kullanarak konuşmaktan kaçınırlar. Açık sözlüdürler, haksız da olsalar, hatalı da olsalar dürüstçe gerçekleri söylerler. Sözlerini uzatmadan, dağıtmadan herkesin anlayacağı sözlerle anlatırlar.
Güzel hâl ve güzel dil ile sadece sözde ve konuşmada değil, her türlü hareket ve davranışlarında haddi aşmazlar ve taşkınlık yapmazlar. Kendilerini ilgilendirmeyen ve bilmedikleri konularda, akıllarının ermediği meselelerle ilgili konuşmazlar.
Nerede nasıl davranılması gerektiğini bilirler. Her zaman güler yüzlüdürler, herkese ölçülü, nazik, uygun ve kibar bir dil kullanırlar. Kendilerini kimseden üstün görmezler. Herkesin eşit olduğunu bilirler ve kabul ederler. İnsanlara ne olursa olsun adil ve saygılı davranırlar.
Kolay, anlaşılır ve herkesin anlayacağı kelimelerle dedikodu yapmadan konuşurlar. Ağzına ve aklına gelen her şeyi söylemezler, önünü ardını, ilerisini ve gerisini düşünerek konuşurlar. Maddi şeylere önem vermezler ve kibir ve gösterişten uzaktırlar. İleri geri, saçma sapan konuşmazlar.
Ağzına ve aklına gelen içi boş olan sözlerle konuşmazlar, iyice düşünüp taşınarak faydalı şeyleri, anlaşılacak tarzda konuşurlar.