Cesareti olmayanın, başarısının da olamayacağını düşünerek, gittikleri her yerden kovulacaklarını bilseler de; kimseye yandaşlık etmezler ve toplumdaki “yıkılmayı” önlerler.

Mutsuz ve azınlıkta olan ve söylediklerini yapan özel ve “adalet” sahibi insanlardır. Toplumda mert, dürüst, cesaretli açık sözlü, yiğit, güven duyulan ve birleştirici insan olarak tanınan ve herkes tarafından sevilen bu tipler insanlar tarafından baş tacı edilirler.

Adil ve adalet sahibidirler, hak ve hakikatten ayrılmazlar. Haksızlık yapmazlar, yalana başvurarak gerçekler ne olursa olsun söylerler. Vicdanen rahat olmak için, fikirlerini özgürce ifade ederler, her şeyi olduğu gibi açıklamaktan çekinmezler.

“Erdemli” ve “ben” yerine “biz” olmayı ilke edinmişlerdir. Akılcı ve bilimsel düşünürler, dürüst, ilkeli ve tarafsız yaşarlar. Toplumda birliğin, beraberliğin sağlanması, zulmün olmaması ve toplumsal barışın ve adaletin olması için, her hakkı hak sahibine verirler.

Acı da olsa “eğriye eğri, doğruya doğru” derler. İçleri ile dışları bir, saygılı, nazik ve tutarlıdırlar. Eğrinin içindeki doğru, doğrunun içindeki eğri ne ise onu araştırarak ve sorgulayarak gördüklerini çekinmeden “yalansız” söylerler. Yüze gülüp arkadan iş çevirmezler.

Gerçekleri, ne olursa olsun, olanları olduğu gibi söylerler. Doğru işlerin yapılmasını sağlamak için, “eğri ile doğruyu, bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünmeye veya göstermeye çalışmazlar” Objektiftirler, olaylara farklı açılardan bakarak sebeplerini öğrenirler ve ona göre daha adil ve doğru bir karar verirler.

Üstünlük davranışı da göstermezler, içlerinden de konuşmazlar, olumlu da olsa, olumsuz da olsa söyleyeceklerini korkmadan söylerler. Beğendikleri bir şey olduğunda alkışlarlar, beğenmedikleri bir şey olduğunda da düzeltilmesi için insanız, hata yaparız der eleştirirler.  

Kendileri zarar göreceklerini bilseler de hak ve doğruyu doğru zamanda, doğru yerde ve doğru yolla söylerler. Doğruyu söylemeyi insanlık emri sayarlar. Doğruyu da, eğriyi de, araştırmadan, beyin ve gönül süzgecinden geçirmeden ve emin olmadan söylemezler.

İnsanların saygı duyduğu idealist ve tarafsız insanlardır. Kendilerini kötü bilseler de “doğruyum, çalışkanım” demek, doğru ve çalışkan olmak yerine, doğru davranırlar ve doğru yaşarlar. Kimseden çekinmeden yapılan hatayı, suçu yanlışı bulunca yanlışa yanlış derler.

Her türlü yalanın, sahteliğin, kötülüğün, haksızlığın karşısında olurlar. Doğrunun, doğruluğun, hakkın ve iyiliklerin yanında olurlar. Haksızlık karşısında susmazlar ve haksızlığa boyun eğmezler. Yalana ve yanlışa karşı direnirler, boyun eğmezler ve doğruyu gizlemezler.

Gerçek dost olup, sözünü doğru, yerinde ve zamanında söylemeye dikkat ederler. Kimseye zarar verecek sözleri söylemezler. Aile içi, akrabalık, komşuluk ve her türlü insani ilişkilerinde ise konuştukları zaman yakınları bile olsa adil olurlar, eğriye eğri, doğruya doğru derler.

Eğriye Eğri Doğruya Doğru diyenler, toplumda huzursuzluk çıkarmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürmemek için, bilmedikleri konularda susarlar. Ölçüyü kaçırıp önce kendilerine sonra etrafındakilere zarar vermezler.

Kimsenin ne esiri ne de kimsenin emrinde olmazlar. İnsanların doğru bilgi edinmeleri, esir olmadan özgürlüğün tadını alarak ve barışık yaşamaları için gayret ederler.