Güzel olmayan bu huy ile yaşayanlar, toplum içinde kimseden saygı görmezler.
Cimridirler, küçük hesaplar peşinde koşarlar, beklentilerini karşılamayacak faydasını görmeyecek olanların yanına gitmezler, işine yarayanların peşlerinden ayrılmazlar. Her şeyi başkalarından ve devletten beklerler.
Başkalarının yiyeceklerine, içeceklerine ve sofralarına istenmeden ortak olurlar. Ekmeğini alın teri ve hakkıyla kazananların kazandıklarını kendileri için harcarlar. Çağırılmadan gittikleri yerlerdekilerin sırtından geçinirler. Üretmeden tüketerek yaşamlarını sürdürürler.
Fırsatçıdırlar, kendileri çalışmadan, üretmeden, başkalarının yaptıkları değere el koyarak, asalak bir şekilde yaşarlar. Devamlı kendi menfaatleri peşinde koşan bir anlayışla yaşamayı ayıp saymazlar ve başkalarına zararlar vermekten çekinmezler.
Duyarsız ve utanmazlar dır, nefislerine yenilip onur, şeref ve haysiyetlerini düşünmeden mal, mülk ve para yığmak için, karşısındakilerden isterler. Bulundukları yerleri zayıf düşürürler. Kendilerinden bir şey istediğinde de vermezler.
Kendi kazançlarını kendilerinin dışında kimse için harcamazlar. Saygısızdırlar, hep karşısındakilerin varlıklarından ve yaşam enerjilerinden de istedikleri gibi faydalanmak isterler. Ellerini ceplerine atmazlar, hizmet üretenlerin emeklilerini ve haklarını yerler.
Her türlü ihtiyaçlarını bedavaya getirmek için, insanları kullanma sanatını ve zarar görmeden elde edecekleri her şeye bedavadan sahip olmayı iyi bilirler. Hatır, gönül ve hürmeti bilmezler. Kendilerine zarar dokunabilecek hiç bir işe hayatta girmezler.
Hasta ruhludurlar, bir dedikleri birbirini tutmayan, rahat tavırlarla hareket eden bu tipler, fırsat bulduklarında emek vermedikleri şeyleri almayı severler. Tedavisi olmayan bu hastalıkla yaşayanlar, “boş mezar” bulsalar içine girerler.
Yüzsüz ve çıkarcı davranışlarıyla baş köşeye oturmaya çalışırlar. Kendi ceplerinden para çıkacağını anladıkları zaman hiç suya sabuna dokunmadan ortadan kaybolurlar. Kimsenin derdine çare olmak istemezler, yaşadıkları yere zarar verirler.
Güç sahibi ve önemli olmak için, ellerine fırsat geçtiği zaman, armut piş ağzıma düş anlayışıyla, para harcamadan, etrafındakilere ödeterek yaşarlar. Rahata konmayı, konforlu yaşamayı, bedava ürünlere sahip olmayı severler.
Çalışmadıkları, üretmedikleri ve kazanan insan olmadıkları, başkalarının sırtından geçindikleri ve onların haklarını çalan bir hırsız gibi yaşadıkları için esir olarak yaşarlar. Ceplerinde akrep olan bu insanlar, bütün maddi ihtiyaçlarını başkalarından faydalanarak giderirler.