Dünyada hiçbir halk İsrail halkı kadar konuşulmamıştır. İbrahim’i dinlerde yani Musevilik, Hırıstiyanlık, İslam neredeyse hepsinde İsrail halkından bahsedilir.

İbrahim peygamberin Mezopotamya’dan ayrılması ile başlıyor bu seyir. Tanrı Abraham’a süt ve bal akan Kenan sahillerini vadetmişti.

 Abraham’dan sonra oğlu İshak ve İsmail peygamberler bu inancı devam ettirmişti. İsmail Hacer isimli Mısırlı bir cariyenin oğlu olduğu için soyu asil kabul edilmemişti. Çünkü Tevrat’ta Mesih’in İshak soyundan geleceği belirtiliyordu.

 İshak’tan sonra oğlu Yakup yani İsrail peygamber İbrahim evini yönetti. Yusuf peygamber aracılığı ile Mısıra girdiler.

 Bu ülkede çoğaldıkça İbrani oldukları için akıl almaz bir katliama maruz kaldılar. Firavunun politikaları ile İsrail erkekleri öldürülüyor kadınları sağ bırakılıyordu.

  Çok büyük bir katliam ve zorbalık altında yaşamaya mahkum edilmişlerdi. Dünyanın harikaları arasında gösterilen Mısır piramitlerini firavunun köleleştirdiği İsrail halkına yaptırmıştı.

Musa ve Harun peygamber aracılığı ile Mısırdan çıkmışlar ancak uzunca bir süre Tanrı tarafından vaad edilen topraklara egemen olamamışlardı.

 Uzunca bir süre önderler tarafından idare edilen on iki İsrail klanı Talutun yani Saul’un bir ordu kurması ile İsrail devletinin temelleri atılmıştı.

Kısa bir zaman sonra İslam’da ülül-azm peygamberlerinden ayrıca hükümdar bir peygamber olarak kabul edilen Davut peygamber yani kral David tarafından  İsrail devleti kurulmuştu.

 Ancak bu devlet bugünkü İsrail kadar vardı.

David’den sonra oğlu king Solomon yani İslam’da Süleyman peygamber başa geçmişti. King Solomon Süleyman mabedi olarak bilinen İslam’da ki Mescidi Aksa’yı yaptırmıştı. İsrail sınırları Türkiye’nin Güneydoğusu ve Doğu Anadolu’nun güney tarafları, Türkiye’nin güneyinde Adana’ya, tüm Kenan sahilleri aşağıda Mısıra kadar uzanıyordu.

 Kuzey Suriye ve Kuzey ırak, Güney İran ve Hindistan’a kadar sınırlar genişlemişti. Beyti Makdis Tevrat olduğuna inanılan kitapta belirtildiği şekilde inşa edilmişti.

Tanrı Yehova(Yahve) tapınağa tecelli etmiş ve çocukları olan seçilmiş halk İsrail halkı onu çıplak gözleri ile görmüştü.

King Solomon öldükten sonra ülke çözülmeye başlamış adım adım zayıflayarak dağılmaya yüz tutmuştu.,

 King Solamon döneminde ulaşılan topraklara Sion deniyordu. Bu torakların sadece İsrail halkına ait olduğuna inanan kişilere Siyonist denmektedir.

Aslında Sion Kudüs’teki bir dağın ismi. İslam’da Sina dağı diye bilinmektedir. Bir grup Kuranda Allah’ın Musa peygambere görünmek için tecelli ettiği dağ olduğuna inanmaktadır.

 İsrail devletinin sonunu Asur kralı Nabukadnazar yani İslam’da Buhtın Nasr getirmiştir.

Nabukadnazar İsrail ülkesini işgal edip İsrail halkını kılıçtan geçirmiş kalanları Babile sürmüştü. Tarihe 1.Babil sürgünü olarak geçmiştir.

 Sonrasında İsrail tarihindeki en kanlı sürgün Roma imparatorluğu tarafından gerçekleştirilmiştir. İsrail halkı dünyanın dört bir tarafına dağıtılmıştır. Uzun bir zaman sonra Teodor Hertz tarafından İsrail devleti kurulmuştur.

Şu bir gerçek ki Musevi ve Hristiyanlar belli bir noktaya kadar aynı akideyi taşımaktadırlar.

 Amerikan başkanı Joe Bıden ben bir siyonistim sözünü sizde hatırlarsınız. Bu insanlara Envanjelik denmektedir.

Amaçları neredeyse aynı!

 Hırıstiyanlıkta Rab oğul, Tanrı kuzusu, Tanrının oğlu İsa Yeruşalimde yani Kudüs’te tekrar ortaya çıkacak.

Yahudilerin Mesihi ve Hıristiyanların Tanrısı burada ortaya çıkacak. Tanrının burada ortaya çıkması için mabet tekrar inşa edilmelidir.

 Tanrı tapınağa tecelli edecek ve dünyaya tekrar Aden yani cennet gelecek.

 Tanrının Krallığı egemenliği gelmiş olacak.

 Ölüler dirilecek diriler hiç ölmeyecek.

 Bereket, barış, huzur, zenginlik hüküm sürecek.

 İşte Yahudi ve Hıristiyan inancı açısından Kudüs. 90’lı yılların sonunda Keanu Reeves’in başrolünü oynadığı Matrıx filmi tamda İki tarafın taşıdığı inancı anlatması bakımından hala harika bir yapımdır.

 Filmde insanlar makine işgaline karşı Sionda Mesihi beklemektedir. Derken beyaz atlı Niyo çıkagelir ve vadedilmiş bir prens olarak insanlığı kurtarır.

Ancak filmdeki insanlar zulüm ile karşı karşıyadır. Gelen kurtarıcıda öldürülen insanların yanında yer alır.

Bu beklenti ışığında öldüren Yahudi yardım eden Hıristiyan ve öldürülen Müslüman iken doğru bile olsa gelecek olan kurtarıcı sizce kimin yanında yer alacaktır? Kendilerinin yaptığı bu filme göre takdir sizin.

Vesselam