Allah var deyip, hayatı O’ndan bağımsız olarak inşa etmek, müşriklerin davranışıdır.

Deizm de Tanrı’nın mevcut olduğunu söylediği halde ondaki ilim, irade, kudret gibi vasıfları yok sayar.

Dolayısıyla ikisi de yaratıcıya kulluk ve itaat gibi meseleleri kabul etmezler.  

Şimdi imanın temel ilkeleri noktasında müşrik ile deistin benzerlik gösterdiğini ortaya koyacağız.

Modern dönemde abartılan deizm akımının ipliğini pazara çıkaran kitaplar yazılmıştır. Bu konuda derinlikli okumalar yapılabilir.

Bu makalemizde kısaca gözleri boyayan akımın sütten çıkmış ak kaşık olmadığını anlatacağız.

1-      Tanrı vardır: Deist ve Müşrik hem fikirdir.

2-      Peygamber yoktur: Deist ve Müşrik hem fikirdir.

3-      Kitap yoktur: Deist ve Müşrik hem fikirdir.

4-      Ahiret yoktur: Deist ve Müşrik hem fikirdir.

5-      Doğarız, yaşarız ve ölürüz, bize Tanrı karışmaz: Deist ve Müşrik hem fikirdir.

Böyle devam eder. 

Müşrik’in putu vardır, Deistin de putu var mıdır sorusu akla düşebilir?

Her ikisinin de putları vardır.

Deizmin akıl putunu kutsayarak kendi isteklerine göre kullandıklarını daha önceki yazımızda değinmiştik.

Deistlerin hepsi aynı düşünceye ve ilkeye de sahip değildir.

Ülkemizin şehirlerinden rastgele 50 kişi toplansa ve bu kişilerle röportaj yapılsa bunların hiçbirinin din, ahlak, ilke, kanun ve toplum konularında birleşmediği görülecektir.

Çünkü temellerinde bir ilke yoktur, sahipsizdir. Herkese göre değişen noktaları vardır.

Hatta deist olduğunu iddia edenlerin büyük çoğunluğunun sadece yüzeyselliğine kurban gittiğini söylemek hiç de zor değildir.

Güya akılla düşünüyorlar, fakat neyi reddedip neyi kabul ettiklerini tam olarak bilemiyorlar.

Yaratıcının varlığını kabul etmekle sadece içsel bir rahatlama yaşarlar… O kadar

Deist ve müşrik kendi arzularını ve çıkarlarını put edinir.

Müşrikler, elleriyle yaptıkları şeylere kutsiyet yüklerler.

Sefere çıkınca, bir işi olunca başvuru kaynağı olarak putları görürler. Kim karar veriyor. Putların karar vermediğini çok iyi biliyoruz…

Kendileri putlara bakarak bir anlam çıkarırlar. “Kendi çalıp, kendi oynamak” deyimi hiç bu kadar yerine oturmamıştı.

Putlar, Mekke ekonomisinin bel kemiğidir.  

Mekke’nin “putshop” olduğunu söylesek yanlış olur mu?

Deistler de kendi arzularını putlaştırırlar.

Dünyevi olanın uğrunda köle olmanın mutluluğunu yaşarlar. Doğarız-Yaşarız ve Ölürüz.

Bu nedenle anı yaşamak en büyük arzu putudur. 

Cemil Meriç’im Jurnal (1) adlı eserinde “Kaşıklarıyla düşünen, göbekten aşağısıyla yaşayan sürü” sözünü konu ile ilişkilendirebiliriz.” (sy. 227)

Hayatlarının merkez üssünü yeme, içme ve üreme oluşturur.  

Bunlar birer puttur. Put öne konulup tapılan bir şey değil sadece …

Ne uğruna yaşanılırsa hangi şey kutsallık katına yükseltilirse işte o insanın putudur.

Sonuç olarak aralarında belli başlı farklılıklar olsa bile “deistlerin modern müşrikler” olduğunu açık yüreklilikle söyleyebiliriz.

Sevgili Okur!

Hayatımızın bütün yolları deizme çıkıyorsa tehlike çanları çalıyor demektir.

Put kıran İbrahim’in (a.s) yoluna uymadıkça imanınızı koruyabileceğinizi mi zannediyorsunuz?

Deizme, modern şirke alkış tutmaktan en sevgiliye sığınırız.

Vesselam…