Son yıllarda hayatımıza hızla giren ve her yaştan insanı etkisi altına alan TikTok, özellikle çocuklar ve gençler üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratıyor. Türkiye'de de bu durumun etkileri her geçen gün daha fazla hissediliyor. Mahremiyet kavramının yok olduğu, yapay bir dünyanın içinde büyüyen çocuklar, gerçek dünya ile sanal dünyayı ayırt edemiyor. Bu durum, sadece bireysel ahlaki değerleri değil, toplumsal değerleri de derinden sarsıyor.

TikTok'un sunduğu yapay dünya, özellikle genç nesiller üzerinde gerçek dünyayı gölgeliyor. Çocuklar ve gençler, sosyal medyada beğeni ve takipçi sayısına göre değer görmeye başlıyor, gerçek başarı ve mutluluk kavramlarından uzaklaşıyor. Bu yapay dünyanın içinde büyüyen çocuklar, gerçek hayatta başarılı olmak için gereken sabır, emek ve özveriyi öğrenemiyor. Bunun yerine, kısa yoldan popüler olma, kolay yoldan başarı elde etme gibi yanlış değerler peşinde koşuyorlar.

Mahremiyetin kaybolduğu bu platformda, kullanıcılar özel hayatlarını ve mahrem anlarını çekinmeden paylaşabiliyor. Özellikle genç kızlar ve erkek çocuklar, farkında olmadan kendilerini tehlikeli durumların içine sokabiliyor. Taciz ve istismar gibi kötü niyetli eylemler, bu platformda kolayca artış gösteriyor. Çocuklar, kendilerini bu tür tehlikelerden koruyacak bilinç ve bilgiye sahip olmadıkları için, kötü niyetli kişilerin hedefi haline geliyorlar.

Bu platformun bir diğer olumsuz etkisi ise, çocukların ve gençlerin kendi benliklerinden uzaklaşmasıdır. Sosyal medya fenomenlerine özenen gençler, kendilerini oldukları gibi kabul etmek yerine, yapay bir kişilik geliştirmeye başlıyorlar. Bu durum, uzun vadede ciddi özgüven sorunlarına ve psikolojik rahatsızlıklara yol açabiliyor.

TikTok, eğlenceli içerikleri ve yaratıcı videolarıyla dikkat çekse de, arka planda ciddi tehlikeler barındırıyor. Bu noktada, ebeveynlere ve eğitimcilere büyük görevler düşüyor. Çocukların ve gençlerin bu tür platformları bilinçli ve güvenli bir şekilde kullanmaları sağlanmalı, onların gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki farkı ayırt edebilmeleri için gerekli eğitimler verilmelidir. Aynı zamanda, sosyal medyanın zararlarından korunmaları için gerekli önlemler alınmalı ve bilinçli bir medya okuryazarlığı kazandırılmalıdır.

Sonuç olarak, TikTok gibi sosyal medya platformlarının olumsuz etkilerini göz ardı edemeyiz. Çocuklarımızı ve gençlerimizi bu tehlikelerden korumak için bilinçli adımlar atmalı, onların sağlıklı ve güvenli bir şekilde büyümelerini sağlamalıyız. Unutmayalım ki, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız, bugün aldıkları değerler ve kazandıkları bilinç ile yarının dünyasını şekillendirecekler.