Algı değişimin anahtarıdır. Algı medya aracılığı ile gerçekleştiriliyor. Küresel ve ulusal gündem medya aracılığı ile belirleniyor.
Herhangi bir Dünya ülkesinde yapılan seçimlerde seçim galibinin falan kişi olması bekleniyor şeklinde bir beklenti uyandırılırsa o ülkede o kişi seçimi kazanıyor.
Dünyanın şu bölgesinde şu sebeplerle taraflar arasında çatışma beklenmektedir tarzında bir kanaat ortaya koyulsa kısa bir süre içinde silahlı çatışmalar başlıyor.
Önce bir beklenti oluşturuluyor sonrasında toplumun genel kanaatinin bu yönde olduğuna dair yoğun ikna ve telkin medya aracılığı ile yerine getiriliyor.
Egemen güçler kendi görüş ve fikirlerini topluma sanki kendi düşünceleriymiş gibi sunuyorlar. Bizde bazı deyimler var.
Görünen ahiret peygamber istemez, balık baştan kokar şeklinde. Örneğin ana muhalefetin genel başkanı Özgür Özel ilk genel seçimde başarısız olacağı ve yerine Ekrem İmamoğlu’nun geleceği apaçık ortada değil mi?
Veya ünlü girişimci Elon Musk geleceğin Amerikan başkanı olacağı sizce belli değil mi? Avrupa birliği üye ülkeleri ortak anayasa, ortak dış politika, ortak para birimi, ortak ırk ve ortak din birliğinden sonra Avrupa Birleşik Devletlerini ilan edeceği belli değil mi?
Bir çok şey herkes tarafından bilinir ancak sadece adı konulmamıştır.
Peki bu beklenti, kanaat nereden geldi de gelecekte böyle olacak? Hiç istisnasız bütün insanlar kendilerine ne yapacaklarını söyleyecek birini aramaktadırlar.
İnsanlar itaat edip sadakat gösterecek birini arıyorlar Bir fısıltı ile başlıyor her şey sonrasında kitlesel gündem oluyor. İnsanlar tamda kendilerinden beklenildiği şekilde reaksiyon gösteriyorlar.
Bu noktadan hareketle ülkemizde kişisel gelişimi algı yönetimi ile dinin yerine koymayı bile denediler.
Ancak başaramadılar. Hatırlarsınız Simit Sarayı başarısını; önceleri tablalarda satılan simit şimdilerde saraylarda satılıyor.
Önce bir fısıltı simit sarayı pastanelerin yerini alacak diye şimdilerde pastaneler tamamıyla tarih olmak üzere.
Simit sarayı pastanelerin yerini aldı. Veya Fast food zincirleri önceleri sadece öğrenci kesiminin gün ortasından akşam öncesine takıldıkları bir yerdi. Sadece öğrencilere hitap ediyordu.
Bir fısıltı fast food zincirlerinin restoranların yerini alacağına dair ve sonuç beklendiği gibi.
Şimdilerde fast food zincirleri her yaştan insan tarafından tercih edilen ve sadece fast food tarzı değil aynı zamanda günün her vaktinde çok farklı menülere sahip seçenekleri ile karşımızda.
Bir başka örnek Justein Biber youtuber olduğu zamanlarda youtube’da sesi ve kendine özel besteleri olan o kadar çok kişi vardı ki bu kadar kişi içinden neden Biber şöhret buldu.
Hedefe giden yolda en önemli araç medya.
Medya aracılığı ile istenilen kişi ve kurumlar öne çıkarılıyor istemedikleri birey ve gurupları gözden düşürüyorlar.
Toplumun bilinç altına istedikleri her şeyi yerleştirebiliyorlar.
İktidarın sürdürülmesi, hayali korkunç azılı düşmanlar, tüketim, azı çok çoğu az göstermek, hedef saptırmak, gündem oluşturarak toplum üstünde yönlendirme yapmak, yeniden değer biçmek, önce mağdur yarat sonra kahraman!
Bu operasyonlara en güzel örnek ülkemiz oldu. Bir çok kez toplum olarak operasyona maruz kaldık.
Önce bir algı din düşmanı diye belli kişiler hedef gösterildi. Sonrasında alternatif olarak mağdurlar yarattılar.
Ve sonrasında mağdur-kahramanların iktidar olmasının beklenildiği fısıldandı. Sonrasında toplu söylentiye dönüştü.
Ve gelsin algılanmış iktidar.
İrademiz kumanda ile böyle belirlendi.
Ülkemizde 56. hükümeti bu şekilde tasfiye ettiler. İstediklerini farkında olmadan yaptık. Ancak onların tuzakları ile dağlar bile kaybolacak olsa tuzaklarını bir şekilde başlarına gelecektir.
Oy verirken tepki ile değil mantık ve dünya görüşümüzle oy vereceğiz. Kendi kararımızı kendimiz veririz.
Hiç kimsenin bize ne yapacağımızı söylemesine ihtiyacımız yok.
Fikri hür vicdanı hür bireyler olarak istikbalimizi önce Allah sonra Milletimiz belirleyecektir.
Vesselam..