Doğruların savunulduğu yerde yanlışa karşı, yanlışta ısrarın olduğu yerlerde ise doğru adına inatla karşı durmak iyilik getirir. Ancak bunun tersi olarak her konuda dediğim dedik inadıyla davrananlar, yeri gelir başarıya set vururlar, yeri gelir yuva yıkarlar, yeri gelir kendilerine zarar verirler.
Cehaleti yenmek, dürüst ve çalışkan olmak, haksızlık yapmadan adaletli yaşamak, aman diyene el kaldırmadan, kadına ve çocuğa vurmadan, her zaman gerçeği söylemek, zayıf ve güçsüzlerin yanında olmak ve iyi şeyler yapmak için inat edenler fayda sağlarlar.
Kuru inat edenler, akıl ve bilim yolunu terk ederek, aklını kullanarak hırslarını denetleyemedikleri için isteklerinin emrine girerler. Karşısındakilerin haklı olabileceğini kabul etmezler, hep ben derler. Gerçekleri göremezler, hayallerinin peşinde koşarlar ve herkese zarar verirler.
İnatlar, kendilerini büyük göstermek ve şöhretli olmak için, karşısındaki şahısların kusurlarını bulup gösterirler. Hatalarını söylerler, üzerler ve kalplerini kırarlar. Dostlarının dostluğunu azaltırlar, düşmanlarının düşmanlıklarını artırırlar.
İnatçılık zarar veren bir davranıştır. İnatlar, hak ve ölçü olmadan sağlıksız düşünürler, gerçekleri bile bile kabul etmezler. Karşısındakilerin düşüncelerinden faydalanmayı gururlarına yedirmedikleri için karşı fikirlere saygı duymayarak kendi fikirlerini savunmak için inatla direnirler.
İnatlar, toplumun kültür değerlerinin, akıl ve mantık kurallarının ve değer yargılarının kabul etmediği farklı ve olumsuz davranışlarla yaşarlar. Haksız olduklarını bilerek yanlışlarında ısrar ederler ve inatlarını sürdürerek yaşamı kalitesiz hale getirirler.
İnatlar, kendilerini büyük, düşüncelerini doğru ve kıymetli görürler. Kendi düşüncelerine takılıp kalırlar. Israrcı biçimde dediklerinin kabul edilmesini ve yapılmasını isterler. İnadım inat derler, söylediklerinden ve yaptıklarından vazgeçmezler, direnirler.
İnatlar, düşüncelerinin doğru veya yanlış olup olmadığını araştırmadan kendilerinin hep haklı olduğunu düşünürler. İnatçı tutum ve davranışlarının kendilerini ve toplumu nereye götürdüğünü düşünmeden hareket ederek insanlara ve topluma zarar verirler.
İnatlar, fikir alışverişine açık olmazlar. Yaptıkları işlerle ilgili başkalarının görüşlerini, fikirlerini, düşüncelerini ve değerlendirmelerini dikkate almazlar. Bilgileriyle yardımcı olmak isteyenlerin uyarıların dinlemezler ve bilimsel doğruları göz ardı ederler.
İnatlar, kendilerini beğenirler, başkalarının duygularını önemsemezler ve kendilerini diğer insanlardan üstün görürler. Gururludurlar, bir başkasının fikrini doğru bile olsa, kabul etmeyi büyük yenilgi olarak sayacağından yanlış olan düşüncelerinden vazgeçmezler.
İnatlar, yaptıklarının sonucunu düşünmeden ne olursa olsun kendi istediklerinin yapılması için karşısındakilerle tartışırlar. Varlık iddiasında olan bu kişiler davranışlarıyla hem zaman kaybına sebep olurlar, hem insanları kırarlar, hem kendilerine hem de insanlara zarar verirler.
İnatlar, kendi düşüncelerinin akla, ilme ve genel ahlaka uygun olup olmadığına bakmazlar. Kendi fikirlerinin doğru olduğunu ve dediklerinin kabul edilmesini ve yapılacak olanın kendi dediği şekilde yapılmasını ısrarla isterler.
İnatlar bencildirler, kendilerini benzersiz, üstün ve her şeyin en iyisine layık görürler. Hatalarını hiç kabul etmezler. Sessiz, sakin, yumuşak, nazik ve akılcı bir şekilde fikir alışverişinde bulunmazlar. İnatçı tutum ve davranışlarıyla yaptıkları işlere zarar verirler.
İnatlar, farklı düşünceleri nedeniyle önerileri dikkate almadan anlaşmak yerine tartışırlar. Körler ve sağırlar gibi karşısındakilerin söylediklerini veya yapmak istediklerini umursamazlar. Bir durumu veya olayı kendi lehlerine çevirmek için bahaneler üretirler.
İnatlar, bildiğini bilmeyen ama bildiğinden ve haklı olduğundan emin olan ve inatlaşmayan insanları sen bilmezsin, ben bilirim diyerek cahil yerine koyarlar, cahillikle suçlayarak kızdırırlar. Dostlar arasındaki kin ateşini körüklerler.