Hristiyan dünyasında bir kafa karışıklığı var. Çarmıha gerilen kişi İsa (a.s) mı yoksa iskaryot mu?

Dan Brown’un Kayıp Sembol, Da vinci Şifresi gibi kitaplarında bu korku çok belirgin bir şekilde kendini göstermektedir.

 Hakkâri’de bir mağarada Barnabas incilinin bulunduğu haberi ortalığı ayağa kaldırdı Acaba olabilirmi diye soran gözler ile bakıyorlar.

Bazıları doğrusu sizde nasıl anlatında öğrenelim diyorlar. Tam detayları ile bilmek aslında pek mümkün görünmüyor.

Ancak genel hatları ile İsa (a.s) mı değil ona ihanet eden Yahuda İskaryotu Romalılar Yahudiler ile birlikte çarmıha gerdiler.

 İskaryot neden ihanet etti o da pek belli değil. Zannedersem Hristiyan inancı bu konuda haklı gibi İskaryot İsa (a.s) mı para karşılında sattı.

Yahudi din adamları İskaryota İsa (a.s)mın kendisini Yahudilerin kralı ilan ettiğini ve beklenen Mesih olarak İsrail devletini kurmak için Tanrı tarafından gönderildiğini Romalı yöneticilere söylemesi karşılığında rüşvet vereceklerini kabul ettiği takdirde zenginlik vadettiler.

 İskaryot bu teklifi kabul etti. İsrail’de herkes İsa (a.s) mı duymuş ancak onu herkes görmemiştir.

Ölüleri dirilttiği söylenen, cüzzamlıları iyileştiren, peygamber olduğunu söyleyen bir adam olduğunu biliyorlar ancak çok fazla gören yok.

 Romalı askerler İskaryotun Yahudi din adamları ile verdiği sahte ifade ile İsa (a.s) mı tutuklamak için asker çıkarırlar.

İsa (a.s) ile İskaryot birbirlerine bazı yönleri ile çok benzer olmalılar. Bu sebeple İskaryotu İsa (a.s) zannedip onu tutuklayıp işkenceyle çarmıha germişlerdir.

 Ancak burada önemli olan şu;

Bu olaylar olurken Yahudi din adamları onun İsa (a.s) olmadığını bildikleri halde bunu neden söylemediler.

Ve bu olaylar dan sonrada işler iyice karmaşık bir hal almıştı. Fanatik Yahudiler İskaryotun mağara mezardan cesedini çalmışlar ve İsa (a.s) ölümünden üç gün sonra dirildiğini onlara kendisinin Tanrının oğlu olduğunu ve bir daha peygamber gelmeyeceğini söylemiş sonrasında göklere yükselmiş ve Tanrının sağında yerini almış.

Onlara Tanrının planı olarak insanlığı affetmek için kurban olarak oğlunu feda ettiğini ve kanının kendisine iman edenleri temize çıkarıp cennete götüreceğini vaat etmiş.

Sonrasında bir gün tekrar yeruşalimde (Kudüs) ortaya çıkacağını ve kendisine inanları cennete götüreceğini müjdelemiş.

Ancak İsa (a.s)’ ma ancak bir peygamber olarak insanlar inanmaya devam etmişler ve bu tuzağa düşmemişlerdir.

 Bir önceki yazım olan yansımalarda da bahsettiğim gibi insanlara bir şey kabul ettirmek istiyorsanız önce bir mağdur kahraman yaratmalısınız.

 Bu görevi de Saul yerine getirecekti. Saul ilk başlarda Hristiyanları katleden biriyken İsa(a.s) nın kendisine göründüğünü ve Tanrının oğlu olduğunu söylediğini iddia eder.

Hristiyan düşmanı bir anda bir numaralı Hristiyan taraftarı olur. İsa (a.s)’ma gerçek şekliyle inanmış müminleri aldatmak için Yahudi davasının galibiyeti adına kendisini Hristiyanlık için kurban eder.

Bu fedakarlık bir çok insanın onun iddialarına inanmasına sebep olur.

 Ve böylelikle Hristiyanlık bu şekliyle yayılmış ve geniş kitlelerce kabul edilmişti.

Ta ki İslamiyet’in doğuşu ve Haçlı seferlerine kadar.

 Haçlı seferleri sırasında Türk ve Arap ordularının ağır zayiatlar sonucu Hristiyanları yenmeleri dinlerini sorgulamalarına sebep oldu.

Tanrı bizimle ise ve biz haklıysak Müslümanlar bizden neden zengin ve güçlü. Ve biz neden yenildik.

 Bu sorgulamalar Rönesans ve Reform hareketlerinin doğmasına neden oldu.

Kilise halk üzerindeki etkisini kaybetti. Sonrasında ateizm ve agnostizm Hristiyanlığa kan kaybettirdi.

Ve bugün hızla dalga korkusu isimli yazımda belirttiğim gibi insanlar batıda İslamiyet’i seçiyorlar. Bunun önünü almak için oryantalistler devrede.

 Kuran’ın değiştirilmiş Kutsal kitap olduğunu iddia ederek insanların İslamiyet’e ilgi ve yönelmesini engellemeye çalışıyorlar.

Günümüzde İsrail ve Hamas mücadelesinde her türlü desteğe rağmen İsrail’e karşı şehrin altında geçilmeyecek bir savunma kurulmuş olması halkı tekrar her türlü engellere rağmen düşündürüyor.

Acaba olabilir mi Hristiyanlık temeli Yahudilik olan ve bu davaya hizmet eden adamların uydurması mı ?

 Aksi halde bu Tanrı neyin Tanrısı?