İnsanın ve paranın olduğu her yerde sayıları ve türleri çok olan davranışları, Peygamber Efendimiz de (s.a.v) “Bizi aldatan bizden değildir” yani “hile yapan bizden değildir” diyerek, insanlara maddi ve manevi zararlar veren, haksız kazançlar sağlamayı yasaklar.
Yalanlarla, dolanlarla, tertip ve düzenlerle her şeyin sahtesini yaparlar. Kötü niyetlidirler ve mikrop gibi tehlikelidirler. İşleri hileli, sözleri yalanlı ve gönülleri paslı ve vicdansız olan bu akılsız insanlar, dünya için gönülleri kırarlar.
Hile yapanlar, özü ve sözü bir olmayan kimselerdir. Ahlak dışı yollarla, yarar sağlamak, haksız kazanç elde etmek amacıyla insanların haklarını yerler, dirlik ve düzenli bozarlar. Açık konuşmazlar, sinsice konuşurlar. Merhametsizdirler, düşmanın bile kuyusunu hile ile kazarlar.
İnsanlığı öldüren hasta ruhlu kendilerinden başka kimseyi düşünmeyen bencil kimseler, bütün dinlerin ve kültürlerin yapılmasını doğru bulmadıkları ve mertliğe hakaret saydıkları davranışları yaparlar. Kendilerine konfor sağlamak ve diğer insanlardan üstün olmak için hile yaparlar.
Hile yapanlar, adil ve dürüst değillerdir. Gerçek düşüncelerini ve yaptıklarını saklayarak kendilerine veya başkalarına çıkar sağlamak için, yasak ve doğru olmayan yollarla insanların haklarına girerek, planlı bir şekilde değerli şeylere değersiz şeyler katarak insanları aldatırlar ve yanıltırlar.
Aklını iyiye güzele çalıştırmak yerine mali avantajlar elde etmek için hileye başvururlar. İnsanların ve toplumların birbirlerine olan sevgi ve yardımlaşma bağlarını zayıflatırlar ve güveni yok ederler. Söyledikleri yalanlarla insanların doğruya ulaşma haklarını elinden alırlar.
Hile yapanlar gelişmeyi engellerler, değerli bir şeyi değersizleştirirler. Hile yapma eylemini de hem kasıtlı, hem de gizli yaparlar. Topumun ve insanların huzur ve mutluluğuna zarar verirler, toplumsal ilişkilerin sağlıklı yürümesine engel olurlar.
İnsanlara karşı saygıları olmadıkları için, alışverişlerinde yaptıkları hileli ve kötü işlerle toplumda haksızlığın artmasına, herkesin birbirine şüpheyle bakmasına ve adaletin yerini zulüm almasına sebep olurlar. İyileri iyilik yapmaktan soğuturlar.
Hile yapanlar diğer kişilere göre daha egoist yapıdadırlar ve kendilerini daha önemli biri gibi görürler. Üstlerini ve çalışma arkadaşlarını küçümseyici tavır takınırlar. Kendi menfaatleri için insanların ve toplumun iyi niyetlerini ve zayıf yanlarını hileli oyunlarla kullanırlar.
Hile yapan kişiler kendilerinin istedikleri hayatı yaşamaları için karşısındakileri kandırıp fakirliğe ve kötü bir duruma sürüklerler. Topluma, ailelerine, çevrelerine, komşularına ve aile ilişkilerine, zarar verirler. Kendilerini ne hatalı ne de suç görmezler ve hep karşı tarafı suçlarlar.
Hile yapanlar, toplumda kimsenin sevmediği ve güvenmediği kimselerdir. Bu kimseler, doğruları söylemek yerine karşı tarafın duymak istediklerini söylerler. Zevklerine göre daha iyi yaşamak için hem insanları sahte gülücüklerle aldatırlar, hem de sırtlarından haksız biçimde para kazanırlar.
Hile yapanlar, kimlikleri, kişilikleri ve ahlaki karakteri sorunlu, bilinçleri yaralı kimselerdir. Kötüledikleri kişilerle can ciğer olurlar, güçlüye yağ çekerler, güçsüze diş geçirirler. Aklı merkeze almadan, vicdan terazileri bozuk olarak yaşarlar.
Hile yapanlar, açgözlü, aşırı egoisttirler ve hırslıdırlar. Dedikodu yapmaktan ve başkalarının özel hayatlarına karışmaktan hoşlanırlar. Alış verişlerinde aldatıcı yalan ve yanlış söz ve davranışlarıyla alıcıyı yalan etkileyerek ayıplı malının ayıbını gizleyerek satarlar.
Hile yapanlar, erdemli ve dürüst değillerdir. Tarttıklarını ve ölçtüklerini tam ve adaletle, doğrulukla uygulamazlar, dengeyi bozup eksik ölçer ve tartarlar, alana zarar ettirirler. Başkasının malını haksız yere hırsızlık yaparak götürürler. Tüketime sundukları ürünlerin malzemelerinden çalarlar.