Kandıranlar, en yakınlarına bile asılsız, gerçeğe uymayan ve doğru olmayan, yalan sözlerle, hileli işlerle, samimiyetsiz ve ikiyüzlü davranışlarla zarar verirler. İnsanlara ve topluma ölçüde ve tartıda içleri dışlarına, sözleri işlerine uymayan işler yaparlar.
Hasta ruhludurlar. Menfaatleri ve eğlenceleri için insana acı yaşatan, ruhunu bozan, gururunu ve onurunu ayaklar altına alan, güveni yok eden yalanlarla kendilerine en saf, en korunmasız şekilde yaklaşanları ama ne samimiyetsiz davranışlarla ağlatırlar.
Dünya malı için herkesi nefislerinin istekleri doğrultusunda hareket ederler. Büyüklük taslamak, mal ve makam elde etmek için, saf, iyi yürekli, temiz ve kötülük nedir bilmeyen gözlerini kötülüklere kapamış olan insanları yalan sözlerle kandırırlar.
Aklı başında olmayan bu karakterler, sonu kötülüğe çıkan ince ve derin bir yol izleyerek insanların duygularını ve düşüncelerini dolandırırlar. Güven ve duygu dolandırıcılığı, akıl ve fikir dolandırıcılığı, sevgi, inanç ve kalp dolandırıcılığı yaparak insanları yalanlarına inandırırlar.
Aptaldırlar, kendilerini daha iyi veya önemli hissettirmek için kolay yalan söylerler. İyi, değerli, doğru, yararlı, dürüst, kabul edilen, ilgi gören, hoş karşılanan ve beğenilen hal ve hareketleri insan olmadıkları için, insanları kandırıp, aldatıp kullanırlar.
Her fırsattan yararlanmak ve çıkar sağlamak için her şeyi yaparlar. Aç gözlü, hem kötü, hem yanlış, hem de art niyetlidirler. Kısa yoldan kazanç sağlamak ve diğer amaçlarına ulaşmak için, iyi niyetli insanları hem kandırırlar, hem aldatırlar sonra da kullanıyorlar.
Zekaları kıt, kendilerini kandıran, en çok kendilerine yalan söyleyen tiplerdir. Kendi söyledikleri her yalana önce kendileri inanırlar. Amaçları düzgün, doğru, iyi ve yararlı işler yapmak olmadığı için, karşısındakilerin iyi niyetlerini çeşitli vaatlerle kandırarak kazanç sağlarlar.
Bütün insani duygularını kaybetmiş ve güvenilmemesi gereken kişilerdir. Sevginin ve karşıdaki insana değer vermenin saygı duymanın güzelliğini yaşamazlar. Alın teri ile yaşamak yerine karşısındakileri aptal yerine koyarak insanların duygularıyla oynarlar.
Yaratılış amaçlarını unuttukları için manevi açıdan kör ve sağır olurlar. Bunun için de akla, vidana uymayan ve yerine getiremeyecekleri sözleri verirler. Arkadan iş çevirerek ve doğrulara gözlerini kapatarak dünyevi işler peşinde koşarlar.
Yalanı taç yapıp başlarına takarak, en iyi arkadaş gibi davranarak, gerçekleri gizleyerek, haksız yere ihtiyaç sahibi ve yarası olan insanların hayalleriyle ve duygularıyla oynarlar. Kandırmak için yalanları hazırdır. Her zaman ve haklı olabilecek bir yalan da bulurlar.
İkiyüzlü davranırlar, paylaşmasını bilmezler ve tükürdüklerini çıkarları için yalarlar. Bu tipler ne söylense kabul eden, sorgulamayan, üretmeyen, düşünmeyen aciz, inançlarının sömürülmesine ses çıkarmayan insanları duygusal yaklaşımlarla kandırırlar ve üzerinden pirim yapmaya çalışırlar.
İnsan ilişkilerinde dürüst olmayanlar, insanları hile ve oyuna getirerek kandıranlar, günlerini gün edenler, “iyiliği yaşamak ve yaşatmak, kötülükten de sakınmak ve sakındırmak” için yaşayanlara zarar verirler. Sosyal hayatta onlara problemler yaşarlar.