Sosyal medya adeta bilgi çöplüğüne dönüşmüş durumda. Hani halkımız arasında bir deyim var ağzı olan konuşuyor diye.
İşte tamda böyle. Uzman kesildikleri alanda yeterli bir eğitimi olmayan veya hiç eğitimi olmayan insanlardan ortalık geçilmiyor.
Farklı dinlerden ve ırklardan oryantalistler, ateistler bir anda hepsi Kuran tarihi üzerine İslam üzerine uzman kesildiler.
Bilenlerin bile konuşmaya cesaret edemediği şeylerde pervasızca atıp tutuyorlar. Kuranın değiştirildiği ve eklemelerin çıkarmaların olduğunu iddia ediyorlar.
Aslında bu iddialar onlara ait değil. Bu iddialar oryantalistlere ait.
Oryantalistler Kuran için bu değiştirilmiş Kutsal kitaptır diye ısrar ediyorlar. Esasında bu iddiaların izini sürersek bizi cahiliye Mekke’sindeki paganlara götürür.
Paganlar Hz Peygamber için bunu Hristiyan ve Yahudilerden öğreniyor diyorlardı. Bunları kopyalamış, kendisi uydurmuş diyorlardı.
Bunu söylemelerinin sebebi şudur. Her nereye bir Peygamber gönderilmişse önce kendisinden önceki peygamberleri tasdik eder Sonrasında her Peygamberin söylediğini insanlara iletirlerdi.
Fakat sizin de bildiğiniz gibi insanlar Peygamberleri çoğunlukla şehit ederlerdi. Sonrasında Peygamberin getirdiğini ya tamamıyla değiştirir veya bir kısmını değiştirirlerdi.
Çıkarlarıyla uzaktan yakından bir ilgisi olmayan şeylere de hiç dokunmazlardı. Ve günümüze kadar bazı ayetler değişmeden böyle geldi.
Bu Peygamberlerin getirdikleri içinde yarısı değişmiş veya tamamı değişmeden gelmiş emir ve yasaklara bakıp Kuran için bu Kutsal kitabın değiştirilmiş şeklidir dediler.
Ve böylece işin kolayına kaçmayı seçtiler üstünde düşünmeyi hiç düşünmediler.
Tıpkı paganlar gibi kestirip attılar. Ancak o inkâr ettikleri ayetler önceden gönderilmiş ayetlerin aslını tasdik ediyor ve insanların değiştirdiklerini de tekrar aslına uygun bir şekilde tebliğ ediliyordu.
Tarihte bir yolculuğa çıkalım 1919-1940 arası faaliyetleriyle Lawrensten sonraki ikinci en önemli oryantalist Arthur Jefrey ve faaliyetlerini hatırlayalım. Jefrey 16 dil bilen Hindistan’daki Hristiyan misyonerlik kilise okulunda yetişmiş ömrünü Hristiyanlık davasına adamış bir misyonerdi.
Amacı Kuranda bir çelişki ve tutarsızlık bulmaktı. Eğer Kuranın değiştirildiğine dair veya ekleme veya çıkarmaların olduğunu kanıtlayabilseydi hani bu kitap Allah katındandı?
Hani bu kitap levhada korunuyordu? Deyip Müslümanları çelişkiye düşürecek ve sonrasında ise bu Allah katından değil bu uydurma diyerek Peygamberi yalancı çıkaracaktı.
Ve bu söylediklerinin hepsini de iddia etti. Kendisi kanıtlanmamış rivayetleri doğrulanmamış kanıt olduğunu iddia ettiği kıssaları delil olarak kullanıyordu.
İlk tepki Yakın zamanda vefat etmiş merhum Muhammet Hamidullah hocamızın yayınladığı Kuran’a giriş kitabıyla bu çalışmaları boşa çıkardı. Arkasında değerli alim Abdullah Dıraz hocamız ilmi deliller ile bu iftiralara cevap verdiler.
Ancak jefrey vazgeçmedi.
Almanya’da bir araştırma merkezi kurdu. Ortağı Otto pertsgil ile ilk Mushafları ve bütün İslam kaynaklarını taramaya başladılar.
Tam o sırada 2.Dünya savaşı çıktı yardımcıları Sivastopol yakınlarında öldürüldü. Araştırma merkezi müttefik kuvvetler tarafında bombalandı ve bütün araştırmalarda beraberinde yok oldu.
Kısa bir zaman sonra Jefrey vefat eder. Ortağı Otto peretsgil çalışmalardan zaten bir şey çıkmadığını Jefreyin bunu bir takıntı yaptığını ve manasız bir ısrar içinde olduğunu ifade eder.
Hatta Jefrey’in İncilsiz bir Hristiyanlık olur ama Kuran’sız bir Müslümanlık olmaz dediği nakledilir. Her geçen gün Hristiyan din adamlarının sosyal medyada Kuran üzerine asılsız iddialarına şahit oluyoruz.
Bunun sebebinin İslam’ın batıda çok hızlı bir şekilde öğrenilip kabul edilmeye başlaması. Evet değişmekten korkuyorlar.
Çünkü inançlarına güvenmiyorlar. Ve insanların öğrenmesini istemiyorlar. Ancak şu bir gerçek ki güneş balçıkla sıvanmaz.
Ve gerçekten de böyle oluyor.
Oryantalistlere ikinci darbede Kuranın bilimsel tefsirleriyle geldi. 20. Yüzyıl biliminin kanıtladığı gerçeklerin bu kitapta olması onlara altından kalkamayacakları bir darbe indirdi.
Yakın zamanlarda Tayyar Altıkulaç hocamız ilk mushaflar üzerine araştırmalarını tamamlamış ve Kuran’ın değişmediğini tekrar kanıtlamış oldular. Bir kez daha hakikat üstün geldi.