Ülkemizde depremler, her ne kadar sık sık gündemimizi işgal eden bir gerçeklik olsa da, etkileri ve sonuçları her bölgede aynı şekilde hissedilmiyor. Son dönemde Malatya'da yaşanan deprem konutlarıyla ilgili yavaş ilerleyen süreç, hem vatandaşları hem de siyasileri endişelendiriyor.
Malatya, depremin vurduğu 11 il arasında yer almasına rağmen, diğer illere kıyasla deprem konutlarının sayısı ve hızı açısından geride kalıyor.
Vatandaşlar, bu durumu sadece kentlerine yönelik siyasi eksikliklere bağlıyor ve Malatya'daki siyasilerin yetersiz olduğunu düşünmeye başladılar.
Deprem konutlarının inşası ve dağıtımı, sadece fiziksel yapıların değil, aynı zamanda insanların yaşamlarını yeniden kurma sürecidir.
Bu nedenle, bu sürecin hızlı ve etkili bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşır. Ancak, Malatya'da yaşanan yavaş ilerleme, vatandaşların güvenini sarstığı gibi, yerel yöneticilere olan güvenlerini de zedelemiştir.
Özellikle yerel seçim atmosferinde, deprem konutları gibi hayati konuların gölgede kalması endişe vericidir.
Siyasilerin, seçim dönemlerinde sadece popülist vaatlerle değil, gerçek ve somut çözümlerle de halkın karşısına çıkması gerekmektedir.
Malatya halkı, seçilen yöneticilerin, bu tür acil ve önemli meselelerle etkili bir şekilde başa çıkabileceğine olan inancını kaybetmemelidir.
Malatya'nın deprem konutları konusunda yaşadığı bu sıkıntılı süreç, sadece bir kentte yaşanan bir sorun değil, aynı zamanda ülkemizin deprem riski altındaki bölgelerindeki yönetim anlayışını ve acil durum müdahale yeteneklerini sorgulamamıza neden olmalıdır.
Gelecek için daha güvenli ve dayanıklı bir Türkiye için, deprem konutları gibi hayati altyapı projelerinin hızla ve etkin bir şekilde tamamlanması gerekmektedir.
Yorumlar
Yüksel taştan - Aynen öyle anem babam İzmir de deprem konutlar ını bekliyor konut çıkaki malatya geleler