Tüm İslâm dünyası gönül rahatlığıyla bolluk ve zenginlik içinde sahurlarını ve iftarlarını yaparken, Gazze orucunu bombalarla, katliamla, soykırımla açıyor. Aç haliyle oruç tutan bu kutlu ve şerefli millet, bu koca dünyada yapayalnız kaldı...
Gazzeli Müslümanların bir sığınağı, bir yardım edeni yok Allah’tan gayrı. Oruçlarını ölümle şehadet ile açan Gazzeliler, Müslümanların bu tepkisiz halini illaki Peygamberimize (s.a) ileteceklerdir...
Bunca katliam, acı ve kederin karşısında hala Müslümanların tepkisiz ve yardım etmemelerini ibretle izleyen Gazzeliler, eminim ki bu halimize acıyorlardır...
Asıl yardıma ihtiyacı olan bu İslam dünyasıdır. Sahipsiz, kimsesiz, vasıfsız, lidersiz, güçsüz ve zayıf İslam dünyası...
Gazze’de kan tükendi, can tükendi, çocuklar bebekler tükendi, soy tükendi, insanlık tükendi, İslam tükendi. Bu kadar acının üstüne tutulan orucun, kılınan namazın, yapılan hatırların ne kıymeti var...
Orucu, ibadeti neye kime ne için yaparız. Orada acı ve ölüm, gözyaşı ve keder varken bizler burada zengin sofralarda iftar açarız. Neye yarar...
Müslümanların kanı oluk oluk akarken, bebeklerin bedenleri bombalarla paramparça edilirken, çocuklar açlıktan, susuzluktan kırılırken, bizler ne yapıyoruz...
Böyle Müslümanlık olur mu. Bu kadar aciz ve zavallı bir ümmet mi olduk. Yok yok, bizler de o Kudüs gibi, Gazze gibi öldük, parçalandık, dağıldık, bittik...
Artık gönül rahatlığıyla oruçlarınızı tutabilir, en zengin sofralarda iftarlarınızı açabilir, akan kanlara, gözyaşlarına bakmayabilirsiniz. Çünkü bizler yokuz, tükendik, insanlığımızı kaybettik, ruhsuz bedenlerde sıkışıp kaldık...
Başka insanlar olduk. Omurgamızı yitirdik, dünyalıkla dolup taştık. O masum ellere yetemiyorsak, gönüllerine serin suları serpemiyor isek, yaralarına merhem olamıyorsak, zalimin kılıcını kırıp hakkından gelemiyorsak, Müslüman beldesini ölüm ve kederden arındıramıyorsak nerede kaldı Müslümanlığımız, nerede kaldı insanlığımız...
Bir avuç kadar zalimin hakkından gelemeyen koca İslam dünyasını nereye koyabilirsiniz ki?
Mazlumlar, masumlar, gönlü yaralılar, kalbi kırıklar bizden bir hamle, bir cesaret, bir kıyam, bir liderlik bekliyor. Sizler öylece oturup bekleyecek misiniz?
Bebeklerin öldürülmesine, çocukların açlıktan kırılmasına, insanlığın yok oluşuna ve bir Müslüman beldesinin zalimin eline düşmesine gözmü yumacaksınız?
Hiçbir şey yapmadan öylece bir halkın yok oluşunu mu izleyeceksiniz. O halde yataklarınız rahatlıkla uyup ölümü bekleyebilirsiniz. Eğer öyle olacaksa kimse bir daha insanlıktan bahsetmesin...