İnsanlığımızı yitiriyorduk ki Ramazan geldi!

Hoş gelsin. Hayırla gelsin. Bereketle gelsin. Umutla gelsin. Yüreğimize gelsin. Arakan'a gelsin. Doğu Türkistan'a gelsin. Suriye'ye gelsin.  Gazze'ye gelsin. Gazze'ye gelsin. Gazze'ye gelsin...
Gazze'de insanlar ölüyor. Açlıktan insanlar ölüyor. Gençler çağrı yapıyor. Bu Ramazan'da yemeklerinizi paylaşmayın diye.
Neden kör olduk?
Neden sağır olduk?
Hani komşusu açken kendisi tok yatan bizden değildi!!!
Bunlar artık lafta kaldı.
Ne inancım kaldı bu sözlere, ne de umudum...
Dün güya kadınların günü kutladılar. Gazze'de her gün kaç kadın ölüyor biliyor musunuz?
Gazze'de günde ortalama 63 kadın öldürülüyor, bunların 37'si ailesini geride bırakan anneler...
Peki kaç kadın öldürüldü onu biliyor musunuz?
7 Ekim'den bu yana 8 bin 900 kadın hayatını kaybetti... AMA HALA BİRİLERİ KADINLAR GÜNÜ, ÇOCUKLAR GÜNÜ, KIZ ÇOCUKLARI GÜNÜ...
Artık bunlara, bu saçmalıklara tahammülüm yok. Aşırı derecede kendimi aciz ve sinirli hissediyorum...
Neyse ne diyordum Ramazan geldi.
Rabbimize daha fazla yakınlaşma, kendimizi onarma, geliştirme, Ümmet bilincimizi pekiştirme fırsatı olarak Ramazan’ın gelişi bizi heyecanlandırmalı, harekete geçirmeli.
Sadece oruçla değil, namazlarımızı çoğaltarak, infaklarımızı artırarak, kardeşlik sofralarımızı büyüterek Ramazan’ı idrak etmeliyiz