Yıl 1964, henüz 5 yaşındayım. Boztepe’ye yeni taşındığımızı hatırlıyorum. Pamukçu Bekir amcanın evinde oturuyoruz. Yeşilkaynak Mahallesindeyiz.
Mahallede henüz içme suyu şebekesi yok. Mensucat fabrikasının su ihtiyacının karşılandığı, içinde su havuzu bulunan fabrikanın bahçesi diye adlandırılan yerde bir çeşme suyu var. Mahalle içinde de düşük rakımlı yerlerde birkaç evde kuyu var. O da mahallenin alt kısımlarındaki evlerde bulunuyor.
Yeşiltepe Türkiye’nin ilk belediye olan mahallelerinden birisi. İlk Belediye Başkanı Aziz Paşahan olarak hatırımda kalmış. Onun zamanında Babuktu’dan alınan suyu Fatih mahallesinde yapılan su deposuna aktarıyorlar. Ordan da mahallelere su verilecek.
Evlerin kahir ekseriyeti kerpiç evler. Babuktu’daki kaynak su at arabalarının üzerine konulan varillerle taşınan sularla çamur yapılıp kerpiç dökülüyor. Dökülen kerpiçler daha sonra yapılacak evlerde kullanılıyor. Dolayısıyla ilk yapı stoku kerpiç evlerden oluşuyor. Mahalleye yapılan su deposu Fatih mahallesinin en yüksek kısmında yer alıyor. Su dağıtımı ise buradan mahallelerle taksim ediliyor.
Ancak en çok rağbet edilen su Şehir şebekesinden gelen ve 3-4 evde bulunan su oluyor. Çünkü Babuktu suyu çok kireçli olduğu için hem içimi hafif, hem de çay yapmaya gelmiyor. Hele de su soğuk olmayınca hiç içilmiyor. Üstelik kireçli bir su. Bunun yanında günün belli saatlerine aralıklarıyla su veriliyor. Yüksek kesimlerde bulunan evlerin suya ulaşması nerdeyse imkânsız gibi bir şey.
Ulaşım ise şimdiye göre rezalet. Şehirden gelen Yeşiltepe otobüsleri, İstasyon üzerinden, Makas başından geçerek Yeşiltepe merkeze gidiyor. Bu nedenle de en mağdur olan mahalle ise sanayi tarafında kalan Yeşilkaynak Mahallesi oluyor.
Yeşilkaynak mahallesinden sıtma pınarına gitmek, neredeyse istasyona gitmek kadar mesafe almayı gerektiriyordu. Dolayısıyla Yeşilkaynak sakinlerinin otobüs kullanmaya pek ihtiyaçları olmuyordu.
1966 da öğretime başlayan Yeşil Kaynak İlkokulu mahalleyi biraz rahatlatmıştı. En azından mahallenin çocukları kendi mahallesindeki okula gidiyorlardı.
Bizler İlkokulu bitirince 1970’li yılların başında Yeşiltepe’de ortaokul, ardından da aynı binada lise açıldı. Ortaokul ve lise açılmasına rağmen halen, merkezdeki İmam Hatip Okulu ve liselere giden çok sayıda öğrenci vardı. 70’li yılların sonuna doğru gece ortaokulları ve liseleri de açıldı. Sümer Ortaokulunda gece ortaokulu vardı. Çok sayıda da öğrencisi vardı. Gece ortaokulları ve liseleri uzun süre gündüz çalışanlara eğitim öğretim vermesi açısından önemliydi.
90 yılların başına kadar içme suyu sıkıntısı yaşayan mahalle Malatya’nın şehir şebekesine bağlanmasının ardından en azından rahata kavuştu. Mahalleli rahatladı.
Yine aynı yıllarda ulaşım da rahatladı. Özellikle Şu andaki Yeşilkaynak Mahallesindeki Tren yolu köprüsünün yapılması, yolun faaliyete geçmesi, sanayinin gelişmesi, şehir mezarlığının faaliyete geçmesi ulaşım konusunda Yeşiltepe’yi ayrıcalıklı ve yaşanabilir hale getirdi.
Günden güne gelişen Yeşiltepe bölgesinde, Okullar, Camiler ve çok fazla olmamakla birlikte kurum binaları kaldı. Gerisi artık kentsel dönüşüme girmeyi bekler durumda.
Kerpiç evler yerini betonarme evlere aldı. Dönüşemeyenler ise yıkılarak kaybolup gitti.
Hali hazırda Mevcut duruma bakıldığında da Yeşiltepe bölgesi Malatya’nın en sakin mahallelerinden birisi diye düşünüyorum. Çok fazla gelişmese de de geleneksel komşuluk ilişkileri, yaşam şekilleri bakımından örnek alınması gereken yerler arasındadır diye düşünüyorum.