Konuşmak için konuşmazlar, çok dinlerler, yerini bulan sözlerle konuşurlar.
“Ağızları temizdir, güzel kelimelerle, hoşa giden, dünya malına değen tatlı dil ve güler yüzle konuşurlar. Terbiye kurallarına uygun olarak, utanılacak işler yapmadan itibarlı olarak yaşarlar.
Tanrının dilin önüne dişleri, damakları, dudakları set olarak koymasının sebebini bilirler. Bunun için de sonradan pişman olacak sözler söylemezler. Dinlenen, yüz güldüren, kapı açtıran, gönül alan yapıcı, güzel ve ilaç gibi sözlerle konuşurlar.
Konuşma sırasında söyleyeceklerini saygı, nezaket ve görgü kurallarına uyarak, karşıdaki kişilerin kültür seviyelerine uygun bir dil kullanarak ve aşağılamadan söylerler. Yanlış anlaşılabilecek konuşmalardan kaçınırlar.
Konuşmasını bilen çocuklar, gençler okul önlerinde argo konuşmazlar. Her türlü görüş, düşünce, duygu paylaşımlarını, karşısındakilere konuşma aracılığıyla iletirler. Otobüste, çarşıda, pazarda ağza alınmayacak sözlerle ve sivri dille saygısızca tartışmazlar.
Ne konuştuklarının farkında olurlar, kimseyi küçük ve çaresiz duruma düşürmek, sırlarını ortaya çıkarıp gönüllerinde yara açmak için, konuşmazlar. Başkalarının fikirlerini de önemsiz görmezler onlardan da faydalanarak, kaliteli ve işe yarar bilgilerle konuşurlar.
İnsanlar aralarındaki iletişimi söz ile kurarlar. Birbirleriyle konuşarak anlaşırlar. Bunun için de kendi değerini düşürmemek için, özüne, sözüne dikkat ederler. Barışı, huzuru bozmayan ve kendilerini esir etmeyen sözlerle konuşurlar.
Bilgi, görgü ve hoşgörüleri gelişmiş, tecrübeli, ağırbaşlı, görgülü ve olgun bu kişiler, dostlukları bozan düşmanlık tohumları eken acı sözlerle konuşmazlar. Kıymet artıran, fayda veren sözleri yeri geldiğinde söylerler. Ağzına geleni konuşup hata yapmazlar.
Düşünce derinliklerini genişletmek için okurlar, araştırırla. İstenmeyen, saçma sapan, yalan, sert ve yüksek sözler söyleyerek karşısındakilerin kalplerini kırmazlar. Sözlerini ölçerek ve tartarak, nereye gideceğini düşünerek konuşurlar.
Sözleri ile davranışlarının uyumlu, içleri ile dışları bir olmasına dikkat ederek tutarlı konuşmaya dikkat ederler. Kime, ne zaman ne söyleyeceklerini bilirler. Sivri dille zarar veren sözler söylemezler, İleri geri, yersiz, kırıcı ve yaralayıcı biçimde konuşmazlar.
Topluluk içerisinde, orada bulunmayan kişiler hakkında kötü söz söylemezler. Doğru, sağlıklı ve güzel sözler söyleyerek kendilerini değerli kılarlar. Düşünmeden, söz söyleyip kalp kırmazlar, kimseyi kavga ettirmezler, sıkıntılara ve problemlere neden olmazlar.
Söyledikleri sözlerin sonuçlarını düşünerek çok konuşmazlar. On defa düşünürler bir defa akla ve mantığa uyarak sözlerini sakin, yavaş, ciddi anlamlı ve öz olarak söylerler. Söylemesinin doğru olmayacağı bir sözü söylemekten korkarlar.
“Konuşurlarken kelimeleri seçerek, anlaşılır şekilde söylerler. İyi dinlerler, derin düşünürler, Faydalı, manalı, mantıklı ve güzel sözlerle konuşurlar.”