Deprem”, söylemesi kolay yaşaması zor, sen git de çadırda yaşayana sor.

 Ölmüş birini özlemek dünyanın en çaresiz hissidir. Her şey tamir edilir de bu tamir edilmez.

 Kullar Allah’ı unutup menfaate, daldı dalalı,
Acılar, kederler getirdi, soldurdu sonunda.
Dünyayı baş tacı edip unutunca insanlığı,
Yollarda hep yayan, aç, susuz kaldık sonunda.

  6 Şubat 2023 günü, Türkiye bölgenin son iki yüzyıldır gördüğü en büyük depremlerle sarsıldı. Acımasız deprem ve duyarsız müteahhitler, görev ve sorumluluklarını bilmeyen yöneticiler yüzünden çocuklar bir yudum su için ağladı, en sıcak günlerde en soğuk en soğuk günlerde en sıcak günleri yaşadı, günleri yaşadı, anaların yüreği yandı.

 Bölgede hastane, okul ve havalimanı gibi devlete ait birçok önemli bina ve altyapı zarar görürken binlerce bağımsız bölüm kullanılamaz hale geldi. Buna bağlı olarak bir milyondan fazla kişi evsiz kaldı. Bugünlerde milyonlarca insan başını sokacak bir yer arıyor, o acımasız deprem ve depreme karşı tedbir almayanlar yüzünden

Sayısız insanımız, dişinden tırnağından artırarak inşa ettiği evlerin altında can verdi. Yerleri yarıp dağları ikiye ayıran bu deprem, ölenlerin çoğunu uykuda yakaladı. Kalanlar içinse ayrı bir zorlu süreç başladı. Her bir rakamın ardında enkaz altında kalanların, kolları, bacakları kopanların anlatılması zor olan acıları, dertleri yatıyor.

 Aklımız fikrimiz onlarla meşgulken bunlara değinmeden bir yazı hazırlamak çok zor geliyor. Ancak, herkesin tarihe not düştüğü bugünlerde biz de neden Türkiye’yi el ele vererek inşa etmemiz gerektiğine inanıyoruz.

 Deprem, hepimizin ruhunda giderilmesi güç derin yaralar açtı. Asırlardır süregelen bireysel ve toplumsal çabalarla yarattığımız şehirlerimiz, içinde sevdiklerimizle beraber yok oldu. Tarihte birkaç defa deprem sonucu ağır yaralar alan Malatya sevdiklerimizi yanına alarak bir kez daha yok oldu.

 Buna rağmen iyi planlanmış bir kalkınma projemiz olmazsa kaybedeceklerimizin kaybettiklerimizi de aşabileceğinin farkındayız. Bu yüzden daha kararlılıkla “aklın, bilimin” dediklerini yaparak bütün bileşenler el ele vererek bu güzel şehri yeniden ayağa kaldıracağız ve avlulu evlerde kalabalık sofralar etrafında yeniden buluşacağız.

 Keyfe, zevke düşmeyeceğiz uyanacağız.
Enkazın altını dolduracak işler yapmayacağız.
Dayanılmaz kötülükler görmemek için çalışacağız.
Aklı-bilimi kullanmazsak hep ezilip büzüleceğiz solacağız.