Kendilerine güvenmeden, hayatlarını daha güzel ve anlamlı yaşamak için yenilikler aramadan yaşarlar.
Kendilerini geliştirmek için kitap okumazlar. Kendilerine inanmadıkları, güvenmedikleri için de geleceğe dair hayaller kurmazlar. “Mutlu” yaşamak için sorumluluk bilinciyle geleceğe yönelik iyi bir zaman planlaması yapmazlar.
Hedefsiz yaşayanlar, güçsüz, enerjileri bitmiş kimselerdir, “dalından kopan yaprağa benzerler.
"Rüzgarın nereye eserse oraya giderler. Nereye gittiklerini ne yaptıklarını bilmedikleri için hem başarılı olamazlar, hem de hayatı anlamsız, eksik, değersiz ve hiçbir şeyden zevk almadan yaşarlar.”
Başkalarına bağlı olarak ottan bir farkı olmadan, ümitsiz, mutsuz, aciz, bitmiş, tükenmiş, plansız ve programsız şekilde hiçbir işe yaramayan şekilde yaşarlar. Bu kişiler kararlı ve tutarlı ve olmadıkları, doğru karar veremedikleri için, başkaları tarafından kendi yararları için kullanırlar.
Hedefsiz yaşayanlar, kendilerine nasıl bir gelecek çizeceklerini bilmeyen, varlıklarıyla yoklukları belli olmayan pasif kimselerdir. Karşılaştıkları olaylar karşısında ne yapacaklarını bilemedikleri için de, devamlı olarak çelişkili kararlarlar verirler. Bir hayat inşa etmek için plan yapmazlar.
Yetenekli de olsalar, görünmeyeni görünür hale getirmek, geleceğinin nasıl olmasını istediğine dair bir hedef belirlemedikleri için hep yerlerinde sayarlar. Ne olmak, ne yapmak istediklerine karar vermedikleri ve hedefsiz yaşadıkları için sürekli bir şeyler ararlar bunun için de hiçbir şekilde başarılı olamazlar.
Tembeldirler, ileriye yönelik doğru ve akıllı bir yol haritaları olmadan ve her şeyden vazgeçmiş olarak yaşadıkları için enerjilerini etkili bir şekilde kullanamazlar, zamanlarını gereksiz yere harcarlar. Hedef belirlemeden bir işe giriştikleri için hep zarar ederler.
Hedefsiz yaşayanlar, nefes alıp veren bir bitki gibi yaşarlar. İnsan düşünebilen varlık olarak yaşamdaki yerlerini sorgularlar.
“Ben ne için yaşıyorum? Hayattaki amacım nedir? Olmam gereken yer neresidir?” gibi soruları sorup, gelecekte olmaları gereken yerle ilgili planlar yapmazlar.
İnsan olarak niçin hayatta olduklarının farkında olmadıkları için başarısızlıklar karşısında daha çok yılgınlığa ve boşluğa düşerler. Cesaretsiz oldukları ve sorumluluk almaktan kaçtıkları için, çelişkili kararlar alırlar ve aldıkları kararların yarattığı sıkıntıların zararlarını da zor atlatırlar.
Hedefleri olmadan yaşadıkları için “günlük yaşarlar, günlük düşünürler ve günlük tüketirler. Başarı kelimesiyle hiçbir dostlukları olmadığı için de yeni beceriler öğrenmezler ve yaptıkları işlerde büyüyemezler, hayatlarına anlam ve yön katan olumlu değişiklikleri yapamazlar.
Hedefsiz hayat yaşayanlar, başarılı olmak için gerçekçi ve tutarlı hedefler belirleyemezler. İnsan olarak sahip oldukları kapasitelerinden, potansiyellerinden, akıllarından ve kaynaklarından hedefleri olmadığı için faydalanamazlar ve bu değerlerin hepsini boşa harcarlar.
Hedefsiz yaşayanlar, “anı yaşarlar” yaşadıkları ve yaşayacakları olayların farkında olmazlar. İyi ile kötü gibi kavramları ayırt edemezler. Kendilerini zorlamadıkları, işin kolayına kaçtıkları için oldukları yerde kalarak ve paslanarak yaşarlar.
Yönlendirilmeye, kullanılmaya ve sömürülmeye müsaittirler. İş ve yaşam hedefleri olmadan yaşadıkları için günlerini boş geçirirler ve başarmak için hiçbir şeyin peşinde koşmazlar. Çalışmak zorunda oldukları zamanda sevmedikleri, yapılarına uygun olmayan bir işe girerler ve ömür boyu orada modern köle olarak çalışırlar.
Yorumlar
Dbak8r - Hedefsiz yaşayanlari yaşayan bir ölü yaptnz hocam.