İğneyle kuyu kazar gibi “insan” olmak için çalışan, isimleri hep anılan, şahsiyetli ve iz bırakan “altın” gibi insanlar.
Kalp kırmadıkları, güzel işler yaptıkları için insanlar tarafından sevilirler. Gönlü kırıkların, zavallıların, gariplerin ve açların yarasına derman olurlar. Varlıklı olanları “akıllı ve uyanık” olmaya, aç kalanları doyurmaya, çıplak olanları giydirmeye çağırırlar.
İtibarlılar, kendilerine güvenen ve gelecekten korkmayan ve saygı duyulan insanlardır. Sahip oldukları kişilikleri, hayata bakışları ve davranışlarıyla toplumdan değer görürler. Bir menfaat ve karşılık beklemeden toplumun yararı için yaptıklarını gönülden yaparlar.
İtibar görenler, itibarı malla, mülkle, sarayla, parayla değil, akılla, eksiksiz ahlakla doğru işler yapmakla kazanırlar. Yediklerine, içtiklerine, giydiklerine hiç değer vermedikleri, gösterişsiz ve içten gelen dostluk davranışlarıyla yaşadıkları için itibar sahibi olurlar.
Yoksulların onurunu koruyarak, kimsenin işine karışmayarak, kendilerini beğenen davranışlara uzak durarak yaşarlar. Konuştuklarında yalan söyleyip değerlerini düşürmezler. Dost yüzüne bakacak sözlerle faydalanılacak doğru, anlamlı, gerçekçi fikirlerle gönülden konuşurlar.
Sosyal sorumluluklarının bilincinde oldukları için, tutarlı davranışlarla ve bir karakter bütünlüğüyle insanlara faydalı olmak için çalışırlar. Yaptıkları hareketlerle, konuşmalarıyla, kendilerine saygı kazandırırlar ve güçlü bir itibara sahip olurlar.
İtibarlılar, ”kula kul olmayan” karakterdirler. Yapmacık davranmazlar ve sahte gülmezler., haklıların karşısında haksızca direnmezler. Gittikleri yolu da , yönü de bilirler. Söylediklerine inanıldığı için, herkesten yardım görürler ve tüm işlerini kolaylıkla yaparlar
İtibarını “güç ile değil adalet “ ile “namuslu” davranışlarla kazandıkları ve ortama için, iyilik kıymet bilenleri, hak, yemeyenleri, hukuku çiğnemeyenleri, faydalı işler yapanları baş tacı yaparlar, aldatanları adam yerine koymazlar.
Verdikleri sözü yerine getirmek “ kul hakkı yememek” ve söz verdiklerini güldürmek için, sözlerinin arkasında dururlar. Verdikleri söze bağlı oldukları için, tutarlı bir şekilde bulundukları yerin hakkını vererek çalışırlar. Yaptıkları ve arkasında bıraktıkları doğru, dürüst işlerle adam gibi anılırlar.
İtibarlılar, güçlüdürler, güçlerini tüm işlerinde yapıcı bir kuvvet olarak kullanırlar. Kimseyi yalan sözlerle, aldatmazlar,, işten ve sorumluluktan kaçmazlar. Sağlam karakterlidirler, gizli de olsa açık da olsa vicdan sahibi oldukları için her konuda, herkese, her şartta dürüst davranırlar.
Kendilerinden daha kötü durumda olanları düşünürler. Dünya malı için “soysuzluk” yapanların yüzüne bakmazlar.