Kötülere acıyanlar, iyilere kötülük yaparlar ve dünyayı yaşanmaz hale getirirler.

 Günümüzde kötü kalpli, insanları birbirine düşüren, yetkilerini kötüye kullanarak değersiz ve kötü iş yapanlar çoğalıyor. Kötü düşünenler, insanlara ve doğaya kötülük edenlere, daha büyük zarar vermemeleri, hayat şartlarını kötüleştirmemeleri için, ”insan” olup dur demezler.

 Kötülük edenler, güzel, doğru ve iyi davranışlarda bulunmazlar, çirkin yanlış ve kötü davranışlardan uzak olmazlar. Doğuştan sonra aileden ve çevreden aldıkları eğitim ile “cahil ve eğitimsiz” kaldıkları için,  insanın varlığına ve insanın bu dünyadaki yaşamına büyük zarar verirler.

 Gözlerini ve gönüllerini güzellikleri görmeye kaptıkları için karşısındakilere kötülük yapmaktan nefislerine uyarak çekinmezler. Ruhlarında iyilik tohumları olmadığı için, toplumun haklarını korumak yerine, haksız kazançlar elde etmek ve çıkarlarını korumak için “ahlak” kurallarını çiğnerler.  

İnsanları değersiz kendilerini üstün gördükleri için,, doğru yol önünde dururken işlerini her türlü renge girerek, yalan, dolan hile ve usulsüzlükler yaparak kendi icat ettikleri yollarla hedeflerine varırlar. Doğru yoldan gitmezler, garipleri ezerek, üzerek ve inciterek dünyalık temin ederler.

Kötülük yapanların yaptıkları kötü ve insanı çirkinleştiren davranışlarının kokuları çabuk çıkar, hızlı yayılır. İyi ile kötüyü ayırt edemedikleri için, acımadan başkalarının haklarına saygılı olmak yerine değersiz işler yaparak “hak” yiyerek kazanmayı severler.

 Kötülük yapanlar “zayıf” karakterli ve “cahil” oldukları için, kötülük yapmaktan zevk alarak ellerindeki yaptırım gücünü kötüye kullanırlar. Kötülük tohumları ekerler, o tohumların daha büyük kötülüklerin meydana gelmesine sebep olurlar. İnsanların gelecekle ilgili umutlarını yok ederler.

 Kıskanç ve menfaat peşinde oldukları için, işlerine gelmeyenlere karşı iyi davranmazlar. Hayatı güzel yaşamak yerine duygusuz davranışlarla sıkıntılar çıkarırlar, dedikodularla, karşısındakileri küçük düşürürler, çekememezlik ve bencilce tutumlarla zehir ederler.

Hiç ölmeyeceklerini düşünen, kendilerinde kusur aramadan, acıma duygusu az olarak yaşayan insanların, kimisi zevk almak için, kimisi de kendisine bilerek kötülük yapanlardan, kimisi de yaptıkları iyiliklerine karşılık kötülük yaşatanlardan intikam almak için kötülük yapmak ister.

 Sevgisiz büyüyenler kolay kötülük ederler, günümüzde en değerli şeyi para, altın, makam, şöhret veya benzeri maddi şeyler olarak görürler.  Dışı iyi, içi çirkin olan bu kimseler, iyilik, güzellik, anlayış, sevgi, saygı varken kalp kırarlar, ya onur zedelerler, ya da insanların kuyusunu kazarlar, zarar verirler.

 Vicdanları ve acıma duyguları zayıf, düşünce yoksunu fikirsizlerdir. Bu tipler, hal ve hareketleriyle kendi kazançları için akıl almaz işler yaparlar. Düşünceleriyle ve yaptıklarıyla ne karşılarında ki insanları düşünürler, ne kendilerinden başka kimseyi görürler, ne de yaptıkları kötülükten dolayı kendilerini sorumlu hissederler.