Dün benden kayıtlı olmayan bir numara aradı…
Önce kendini tanıttı, il dışında memur olduğunu söyledi sonra yazılarımı takip ettiğini beğeniyle okuduğunu söyledi.
Arayan arkadaş bir de en düşük emekli maaşlarla ilgili görüşlerini benimle paylaşarak bir katkı sundu. Söyledikleri gayet mantıklı ve haklı olduğu için bu konularda yazma isteğim hiç olmadığı halde bugünkü köşe yazımı yine en düşük maaş alan emekli garibanlara ayıracağım.
“Şevket abi” dedi, “Asgari ücretle ilgi bir yazını okumuştum… En düşük maaş alan emeklilerle ilgili konuşulunca hep derim ki; ‘asgarinin asgarisi olmaz, asgariden daha düşük bir asgari de düşünmek istemiyorum…”
Aslında arkadaş daha güzel cümlelerle ifade etmişti lakin şimdi kafamda özet olarak bu cümle kaldı:
“Asgarinin asgarisi olmaz!”
“Olur” diyenler, varsa nasıl olduğunu bana da anlatsınlar…
Benim bildiğim kadarıyla “asgari” demek; “en aşağı”, “en düşük”, “en azından” demektir.
Matematik diliyle ifade edecek olursak; “minimum” demektir
O halde en aşağının aşağısı olur mu?
Ya da en düşüğün düşüğü…
Jargonunuzca ifade edeyim; “en azından” yani asgari ücretin de çok çok altında kalan emekli maaş meblağının ne hale geldiğine bakar mısınız?
Yaklaşmakta olan yerel seçimler bile emeklinin maaşı kadar konuşulmuyor.
Bir büyük gazetenin konuyla ilgili yaptığı habere bakar mısınız…
“Aralık enflasyon rakamlarının açıklanmasıyla beraber 6 aylık enflasyon farkı belli oldu. SSK ve Bağkur emeklileri yüzde 37.57 oranında zammını hak ettiler.”
“37.57 oranında zammını hak ettiler” diyor.
Bir SSK emeklisi olarak zoruma gidiyor ama…
“37.57 oranında zammını hak ettiler” ne demek, acaba “müstahak” mı oldu demek istiyor, ne diyor bu?
TÜİK gibi güven kaybeden bir kurum bile enflasyonun yüz 60 civarında olduğunu söylerken “SSK ve Bağkur emeklileri yüzde 37.57 oranında zammını hak ettiler” öyle mi?
Haber bitmedi…
Devamla; “Emeklilere yüzde 37.57 oranında zam gelecek. En düşük emekli maaşı olan 7500 TL'nin zam sonrasında yeni geleceği tutar merak ediliyor.”
Bakar mısınız maskaralığa…
“Merak ediliyor, araştırılıyor, konu üzerinden çalışmalar yapmak üzere iki bakan görevlendiriliyor…” bilmem daha ne…
Özellikle de SSK ve Bağkur emeklileri…
Bir SSK emeklisi olarak tüm mağdur emekliler adına haykırıyorum şimdi…
Garip gruba emekliyi aptal yerine koyanlar!
Bilesiniz ki, sadaka vermiyorsunuz!
Yıllardır yemeyip, içmeyip tırnağımızla kazıyarak prim yatırdığımız paramızı istiyoruz, alın terimizin karşılığını istiyoruz…
Siz ne yapıyorsunuz; çar çor edip boşalttığınız hazinenin eksikliğini bizden kırpıp kırpıp doldurmaya çalışıyorsunuz; böyle bir adalet olmaz!
İnsanca geçinebilecek bir maaş istiyoruz sizden!
Kaldı ki sizin gibi her öğün yemekte de et, tatlı, börek, çörek de yemiyoruz, yemek istemiyoruz, istediğimiz sadece bir ekmek…
İstediğimiz bir ekmek onu da elimizden aldınız!
Unutmayınız ki; (haydi EYT ile emekli ettiğiniz gençleri saymayalım) yaşlanıp çalışmaya mecali kalmamış, dizlerinin dermanı kesilmiş ölüm eşiğine geldiği halde elinden ekmeğini aldığınız, rahat yüzü göstermediğiniz emeklilerin ahını alıyorsunuz!
O ah bir gün tutacak…
Bu gün tutmazsa yarın…
Bu dünyada tutmazsa ahirette mutlaka tutacaktır…
Çünkü: “Asgarinin asgarisi olmaz…”
Yorumlar
İbrahim - ?