Ak Parti mahalli seçimlerde yarışacak olan adaylarını nitekim açıklamaya başladı.
Dün (Pazar günü) sazlı, sözlü/şarkılı bir düğün havasıyla Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Aday Tanıtım Toplantısı’nda, 11 büyükşehir ve 15 ilin belediye başkan adaylarının isimleri kesinleşti…
Tüm diğer adaylar için aynı şarkı çatlak bir plak gibi tekrarlanırken İstanbul adayı Murat Kurum için yeni bir seçim şarkı olan “Yeniden İstanbul Seçim Şarkısı eşliğinden sahneye davet edildi.
O an (muhtemelen) tüm Türkiye gibi ben de ekranların başındaydım.
İsmi anons edildiğinde kameralar O’nun oturduğu sırayı gösterdi, yanında da tanıdık bir yüz vardı; beyaz pantolonlu…
Önce eşi sanmıştım, (hani gözlerim de ekranı tam net fark etmediği için) dikkatlice bakınca tanıdım sonra beyaz pantolonuna kaydı gözlerim…
Aslında bir enstantanelikti bütün bunlar lakin neylersin ki göz kamerasından kaçmıyor bazı şeyler.
Sonra O (beyaz pantolonlu/mecliste vekillere ‘kış kış’ çeken bilmem hangi filmi iki defa izlemeye giden vekil) hızla gözden kaybolurken İstanbul’un yeni fatihi/pardon adayı da sahneye koştu.
“Dakka bir gol bir” demedim çünkü bu ara spor dili sakıncalı…
Evet, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart 2024'te yapılacak yerel seçimler için İstanbul şehremini alkışlar eşliğinden halka duyurdu.
İstanbul adayı için çalınan alkışlar hiçbir başka aday için çalınmadı.
Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere herkes alkışladı...
Elleri kızarana kadar…
Avuç içleri şişene kadar alkışladılar.
Kim bilir bu kadar alkışı Fatih Sultan Mehmet Han bile almadı İstanbul’u fethederken.
Neticede bu da bir fetih…
İstanbul’u yeniden fethedecek aday…
Sayın Kurum eski Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı iken gayet başarılı, hepimizin gölüne girebilen hasbi bir insan…
“Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği” denildiğinde, (seven sevmeyen) herkesin aklına “Murat Kurum” ismi gelir."
Tüm Türkiye’mizin ortak şehri olan İstanbul için elbette ki Murat Kurum bir kazanım.
İnşallah da “İstanbul muradına kavuşacak” tır…
Ancak…
Bir sorun var; sorun İstanbul’u ikinci kez fethedecek kabiliyete olan adayda değil.
Yeni adayımızı hepimiz seviyor ve güveniyoruz. Sorun adil bir dağılım ve hakkaniyetli bir yönetimin olmayışında…
Adil bir yönetim; vatandaşı arasında ayırım yapar mı?
Elbette ki emekliye reva görülen en düşük zamdan bahsediyorum…
Herkes bilmeli ki enflasyon zammı zam değildir, değer kaybeden paranın farkını vermektir. Hal bu iken; kimine yüzde 50, kimine yüzde 37 zama konuşmak bir utançtır.
Bugün İstanbul’a kim olursa olsun, hangi aday konulursa konulsun bu dengesizlik kaldırılmadıkça tepkisel olarak Ak Parti oy kaybına uğrayacak ve kazanamayacaktır.
Bu gidişle değil İstanbul’u tekrar almak daha çok kayıplar verecektir…
Neden mi?
Bu halkın mutfağına dokunursan olacağı budur…
31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimler için Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen Aday Tanıtım Toplantısı’nı izlerken bir de şunları öğrendim;
“Aynı tas aynı hamam”
Adayı açıklanmayan şehirlerde de muhtemelen aynı şey olacak…
Yani mevcut adaylarla devam…
Haydi hayırlısı...