Bir şair arkadaşım mesaj göndermiş yılbaşı kutlamalarıyla ilgili…

“Şevket'im Miladi bir takvim başı bağlamında hayırlı Seneler …” diyerek yeni yılımı kutlamış sonra da şu notu düşmüş:

“ Gece 12 de yaptıkları şu havai fişek rezaletini sen de gündemine taşıyıp ince ayar bir üslupla laflarını geçiresin inşallah…  Bu çok çirkin bir skandal!”

Aslında  “Yeni Yılınız Kutlu Olsun” başlıklı yazımda kısmen de olsa dile getirmiştim ama şair arkadaşım konuyu özellikle yazmamı istiyor…

Bilirsiniz şairler öyle sıradan insanlar değil, onlar naif ve kırılgan insanlardır…

Kaldı ki “Şehriyar” mahlaslı bu şair arkadaşımla geçmişte bir mesai arkadaşlığımız da oldu dolayısıyla unutulmaz anılarımız oldu.

Hatta beraber bir sitede köşe yazılarımız oldu…

Birbirimizle yarışırcasına edebiyat silkinişi yaptık...

Yüreğimizde geçenleri güzel kelimelere dökerek harflere istikamet verdik, sanat yaptık şairce kelimeler üfürdük “nesir” denilen yazılara…

Ve “Şairler kırılgan olur” dedim lakin Şehriyar daha da naif ve kırılgandır. O nedenle bu yazı da Ona ithaf etmiş olayım.

Kaldı ki Şehriyar arkadaşım zaten konuyla ilgili yazılması gerekenleri de yazmış.

Birkaç satırla konuyla ilgili düşüncelerini şöyle ifade etmiş şairim:

“Ulan sanki bir parlak zaferimizi kutluyoruz.!!

Malazgirt'i , İstanbul'un Fethini, Çanakkale'yi veya 15 Temmuz'u..!!

Bre beyinsiz mefkuresiz ve edepsizler!!

Elin gavurunun Noel'i için on binlerce deprem, onlarca Hudut şehidimizin mübarek kanları üzerine tonlarca havai fişek boca edilir mi??

Yetmez, bir de kapalı çarşının üzerinde dansöz oynataydınız..!!

Sorumluları her kimse, onlara hesap soruluncaya kadar ben bu işin peşini bırakmayacağım...!!”

Dedim ya şairler hem kırılgan hem de duygusal olurlar.

Şair arkadaş söyleyeceklerini söylemiş zaten lakin ben onun kadar cesur olamam…

Örneğin Kapalı Çarşı’nın üzerinde dansöz oynatanları kınarım, telin ederim lakin hesap soramam.

“Bu çok çirkin bir skandal” diyor şairim.

Dansöz oynatmak elbette ki çirkin bir eylem, hatta çirkinlikten öte “ahlaksızlık” derim, “terbiyesizlik” derim, “rezalet” derim lakin hesap soramam…

Havai fişekler meselesine gelince…

Şehriyar şairin tabiriyle; “çok çirkin bir skandal”

Kaldı ki bu işi magandalar yapınca daha da skandal oluyor…

Örneğin dün gece benim de şahit olduğum Turgut Özal Tabiat Parkı alanında havai fişekler patlatanlar yangın çıkarttılar.

Bir mahalli gazetemiz haberi şu satırlarla geçti: “Yangın, Orduzu Mahallesinde bulunan Turgut Özal Tabiat Parkı alanında meydana geldi. İddiaya göre patlatılan havai fişeklerden çıkan kıvılcımlar bölgede bulunan otlara sıçrayarak yanmaya başladı. Yeni Malatyaspor Tesislerine yakın bir noktada yaşanan yangına Malatya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi ekiplerince müdahale edildi.”

Aynen öyle oldu…

O yangın ekiplerin müdahalesi ile söndürülmeseydi o alandaki ormanlık yanıp kül olacaktı.

Yoğun müdahaleye rağmen bahse konu alandaki orman kısmen de olsa yandı zarar gördü.

Şairim; söylediğin hususta bir şeyler dillendirmek istedim lakin köşem doldu.

Haydi, bu seferlik de böyle olsun…

Hoşça kalınız.