Kabil ile Habil hikâyesini bilir misiniz?
Malatya’mız 6 Şubat depremlerinden sonra bana Kabil ile Habil hikâyesini bir kez daha hatırlattı.
Önemine binaen sizlere de hatırlatmak istedim…
Kabil ile Habil, dünyada doğan ilk çocuklardır.
Kabil çiftçi olduğu için Allah'a o yılki hasadından birazını (tabii ki iyi olmayandan) kurban olarak sunar.
Habil ise çobanlık yaptığı için yeni doğan koyunlarını (en iyisini) Allah için kurban eder.
Habil'in kurbanı Allah katında kabul edilirken Kabil ise iyisinden Allah’a sunmadığı için kabul edilmez.
Adadığı kurbanın reddedildiğini gören Kabil, başını iki elinin arasına alıp hatasını düzeltmesi gerekirken o hiddetlenir…
Bununla da durmaz, kurbanının Allah katından kabul görülmesinin sebebi kardeşi imiş gibi onu öldüreceğini söyler.
Habil ise abisine, ancak takva sahibi olan kulların adadığı kurbanların Allah katında kabul edileceğini bildirir.
Ve nihayetinde Kabil, kardeşini öldürür.
İncil ve Tevrat’ta geçen kıssalara göre Kabil bu kez öldürdüğü kardeşini bilmezken bir karganın ölen yavrusunu toprağın altına gömdüğünü görür. O da aynı şekilde kardeşini gömer…
Kuran’ı Kerim’de anlatılan kıssalarda yer ve kişi adları çok fazla geçmez. Çünkü önemli olan kıssalardan çıkarılması gereken derstir.
Kur’an’da; Maide Suresinin 27. Ayetinden 40. ayetine kadar anlatılan Kabil ile Habil kıssasında kıskançlığın en büyük günahlardan biri olduğu anlatılır.
Çünkü Kabil, kardeşi Habil'i kıskanmış ve onu öldürmüştür. Bu insanlık tarihinde işlenen ilk cinayettir. İnsanı öz kardeşini öldürmeye iten kıskançlık, İslami literatürde fitne ve fesat olarak tanımlanır. Allahu Teala meleklere, insanları yeryüzünde halife olarak atayacağını bildirdiğinde, melekler Allah'a yeryüzünde fitne ve bozgunculuk çıkarak bir varlığı mı yaratacağını sormuştur.
Elbette ki Kabil ile Habil kıssasından çıkarılması gereken birçok önemli dersler vardır lakin ben burada 6 Şubat depremlerinden insanlarımızın ders alması gerekirken tamamen Kabil’leştiğine dikkat çekmek istedim.
Kabil'in kurbanının kabul edilmemesinin nedeni onun takva sahibi olmaması ve kardeşine karşı kıskançlık beslemesi idi, değil mi?
Oysa kurbanı kabul olmayan Kabil’in yapacağı tek şey Allah’a tövbe edip takvaya dönmesiydi…
Kabil ne yaptı; tıpkı depremlerden sonra Malatyalılar gibi tamamen takvadan uzaklaştı…
Evet depremlerden sonra bizlere bir şeyler oldu…
Kimse kimseyi sormuyor.
Kimse kimsenin derdiyle dertlenmiyor.
Sılayı rahim terk edildi.
Fitne fesatlık ayyuka çıktı.
Rızıkta bereket kalmadı.
Ailelerde huzur yok.
Herkes mutsuz.
Kimisi terk-i diyar eylerken kimisi de de bırakıp gitmek üzeredir bu şehri.
Herkes Kabil gibi.
Habil olmayı tercih eden kimse yok…
Şehir zaten yıkık…
İnsanlar ya konteynerlerde ya da çadırdalar hala…
Hâsılı; güleni yok artık bu şehrin…
Yorumlar
Smbl - ??