Eskiler, “Şerefü’l mekân bi’l mekin” demişler…
Hemen telaşlanmayınız, kimsenin mekânında gözümüz olmadığı gibi kimsenin mekânını da eleştirecek değilim.
Bugün sizleri şaşırtacak bir yerden bahsetmek istiyorum…
Kocaman taşlarla örülü, önü geçici bir duvarla kapatılmış, pimapenden açılmayan küçük bir penceresi ve yine pimapenden bir kapısı içerde de sekiz adet plastik sandalye, bir adet yine plastik masa ve derme çatma tahtadan yapılmış eski usul bir makat, bir de bir adet buzdolabı var bu mekânın…
Şaşırdınız değil mi?
Çünkü “mekân” denilince şaşalı bir makamdan bahsedeceğimi düşündünüz, öyle mi?
Aslında bizler eskiden mütevazı mekânlara sahiptik ne zaman ki yirmi yılı aşkın bir süredir iktidarda olan yöneticilerimiz lüks ve şaşalı mekânlarla gündeme geldiler; o vakit “mekân” denilince aklımıza bin yüz odalı saraylar gelir…
Lakin bugünkü yazıma konu olan mekân yukarıda tarif etmeye çalıştığım gibi mütevazı bir yer…
Başta ben de beğenmemiştim, sonra bu mekânı şereflendiren insanlarla tanışınca hem sevdim hem de açık bir fikir platformu kullanılan mekândan istifade ettim…
İnanamayacaksınız ama bu sade ve mütevazı mekân, nice paşalar, beyler, siyasi ve fikir insanını ağırlamıştır...
Dedim ya; eskiler, “şerefü’l mekân bi’l mekin” demişler…
Bir de bu mekânın müdavimleri var…
Bulunduğu yer itibarıyla sakin ve sesiz bir alanda bulunan bu mekanın müdavimleri çeşitli konularda konuşup tartışarak mekanı bir terapi kliniğine dönüştürmüşler…
Buranın cazip bir başka tarafı da çaylar gelir, gider, belki iyi değil /sağlığa zararlıdır ama buna rağmen sigara da içilir…
Ve bir dost meclisi ortamıdır bu mekân…
Burada metin insanlar vardır, metin her ne kadar Türk Dil Kurumuna göre “acılara dayanabilen dayanıklı kimse” anlamına gelse de ben “metin” kelimesini Arapça anlamındaki “mtn” köklerinden türemiş olup; “yazı parçası, yazıyı oluşturan unsurların her bir bölümü” olarak anlamlandırırım zira bu yazılar da bu mekânda yazılır.
Bu mekânın müdavimlerinden “metin” insanlar vardır” dedim; biri candır, diğeri candan da öte “Özcan”dır…
Burada “koca” yürekli insanlar vardır; “murat”, dediğin ne ki hepsi bu mekânda muradına ermiş derviş gibiler.
“Yasin” yalnız bir surenin ismi değildir elbet; hem kim bu sureyi ölü suresi olarak akıllara kotladı (!) Siz de bilirsiniz ki “Yasin” demek; “Ey insan, ey Seyyid” demektir…
Aslında ben de tam o anlamlarda kullanmak istedim, “Yasin” hem seyyid hem bilge insan, hem kadim bir dost, hem de sevdiği arkadaşlarını her dem korur ve “kalkan” olur…
Dedim ya bu mekânın müdavimleri vardır; her akşam gelip ruh dinginliği yaşarlar burada…
Sonra çay içmek için illa bir kahvehaneye gitmeye gerek yok bu mütevazı mekânda kahve içilmezse bile bazen “kahveci” bile gelir.
Bu mekânda kimse kimseden üstün tutulmaz hepimiz birer “abdulvahap”, yani ihsanı bol olan Tanrı’nın kuluyuz ve Tanrı’nın kulu olmakla da şerefliyiz.
Acılar bu mekânda unutulur; o gün bir derdi, bir kederi olan mekânın müdavimleri demli çayına şeker atıp şekerin çayda eridiği gibi derdini bu mekânda eritip tatlıya dönüşüverir.
Ve o günün yorgunluğunu, gamını, kederini sınırsız sayıda içilen sigara dumanı gibi havaya üfleyerek içini boşaltırlar bu mekânda…
Şimdi yukarıda izahını yapmaya çalıştığım bu mekâna ismi zikredilen eşreften insanlar gelmese ne değeri olur bu mekânın?
Unutulmamalıdır ki; dünyanın güzelliği, neşesi, manası, neticesi insanlarla anlamlı olur…
İnsansız bir dünya gayesiz ve manasız bir ucubeden farksızdır ve her mekânı anlamlandıran da yine insandır.
Yorumlar
Smbl - ??
Hasan Oruç - Allah cc u razı olsun. Mekan, metin, yasin ancak bu kadar güzel anlamlandırılır.????
Abdullah Cengiz Dere - bizde o mekandan nasip aldık. aile kalıntılarını paylaşsan çok memnun olurum
Şevket Başıbüyük - Cengiz Hocam doğrudur bu mekanı siz de şereflendirdiniz, çok güzel bir akşam sohbeti yaptınız hem de konusu aile olan hayati bir meseleyi masaya yatırdınız ancak bu yazıda mekanın müdavimlerinden bahsettim.
Elbette ki bu mekan çok sayıda ağır topları ağırladı...
Buna kısaca değinmişim zaten
O akşam bizlere Furkan Suresi 74 ayetin tefsirini yaptınız bir aile nasıl mutlu olur ilkeleriyle ilgili gizemli ve sihirli sözler söylediniz...
Mekana katkı sunan tüm eşrefe selam olsun...