Tüm Türkiye’mizde olduğu gibi Malatya’mızda da yerel seçim çalışmalarının kızışmasıyla aklıma Selda Bağcan’ın 60’lı yıllarda kaleme alıp okuduğu “yaz gazeteci” türküsü geldi…
Özellikle de bazı dostlarımın ısrarla; “şunu yaz, bunu yazma” telkinleri vesilesiyle Selda Bağcan’ı bir kez daha dinledim.
“Aman gazeteci gel bizim köye bizim halleri da yaz/Şehirde ojeli parmakları yazma/Bir de bizim köyde nasırlanmış elleri de/Yaz yaz gazeteci yaz,/Yaz yaz efendi yaz…”
Bağcan, Türk Halk müziği, halk rock, protest müzik türlerinde en iyi eserler veren bir türkücü…
Aynı zamanda söz yazarı ve plak üreticisidir.
Türk Halk Müziğine soğuk mühür vuran sanatçı Bağcan, sert gitar notaları eşliğindeki siyasi şarkı sözleri ile 60’lı yıllarda ün kazanmıştır.
Bu nedenle bugüne kadar bugünkü gençlerin ilgi alanına pek girememiştir.
Ama bugün tekrar ilgi alanıma girdiği gibi sanırım birçok başka insanın da ilgi alanına girecektir.
Zira 60’lı yıllarda kaleme alıp okuduğu bu türkü hala geçerliliğini ve güncelliğini kuruyor…
“Bankada parası olan kulları yazma/Onlara aldanıp yolundan azma/Şehirden asfalt geçen yolları yazma/Bir de bizim köyden eşşek geçmeyen yolları/Yaz yaz gazeteci yaz,/Yaz yaz efendi yaz.”
Şu türkü sözleriyle gönderme yaptığı özneye hissettirmeden belini kırıp, üstünden de tepinerek ironi yapma sanatının kibarlığına bakar mısın?
Ve bizler ancak Times Dergisi’nin yayınladığı “Dünya’daki efsane kadın müzisyenler” listesinde ismi geçince Selda Bağcan’ın müzikte bir deha olduğunun fakına varıyoruz.
Sonra 1970’lerin siyasi kutuplaşması sırasında, özellikle solcu aktivistler ve sempatizanlar arasında popüler hale gelen Bağcan öyle sıradan sözlerle müzik yapmaz…
Bağcan, insanın bam teline dokunan kelimelerle dillerde düşmeyen, yürekleri hoplatan bir türkücü…
“Yaz yaz gazeteci yaz…”
Şubat depremlerinin yıkıp geçtiği şehri Malatya’yı yaz.
Ama yıkımı şiddetlendiren sebep etkenliklerini yazma.
Şubat depremleriyle evleri başına yıkılıp ölenden arta kalan ve bu kış günü hala çadır ve konteynerlerde hayatını idame ettirmeye çalışan halka ayet ve hadisler sabrı, şükrü yaz…
Lakin İsra Suresi’nin 16. Ayetin şu, “Biz bir memleketi helâk etmek istediğimiz zaman, varlıklı şımarıklarını idareci yapar, iktidara getiririz. İlâhi-İslâmî emirleri uygulamayı emrettiğimiz halde, onlar orada, doğru ve mantıklı düşünmeyi terk ederler, hak dine itaat dışına çıkarlar, günah, isyan, inkâr bataklığına dalarlar. Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur’ân’a itibar etmedikleri için, o memleket halkı gerekçeli olarak cezaya müstehak olur. Biz de orayı darmadağın ederiz” dehşet uyarıcı emrini yazma.
Bu şehirde ‘şehriminim’ olmak için sıraya girenleri yaz.
Ama kim, kimdir, vizyonu, misyonu nedir ve olduğunu yazma.
Seçilmek istenen aday adaylarının listesini yaz.
Ama bu listede ismi geçip Maun Cürmünü işleyenleri yazma .
Bu şehre 22 bin km asfalt yapıldığını yaz…
Ama asfaltın nereye yapıldığını yazma.
Ak Parti’de kendini aday adayı gösteren tüm a. adaylarını övgüyle yaz.
Lakin halkın Ak Partiye kırgınlığını yazma.
Çiçek, börtü böcek yaz.
Ama solan gülleri yazma.
Ve ne yazarsan yaz.
Siyaset yazma!
Yorumlar
Anonim - Böyle bir başkan büyük şehire de lazım
İsrafil Başbuğ - Hocam yüreğimize dokunan sen İyiki geri döndünüz kalemine sağlık ?
Hasan Oruç - Ağzına, kalemine sağlık. Sen bundan sonra Selda Bağcan ı dinlemeye devam et. Sakın doğruları yazmaktan VAZGEÇME
Şahin Arslan - Eline sağlık hocam içimizi azda olsa kalemle yazmışsın
Smbl - Yaz gazeteci yaz ?