Büyük devletler kendilerine düşman belirleyerek büyürler. Eğer bir düşman yoksa büyümen için seni kamçılayacak bir rakibin yoksa neden büyüme ihtiyacı olur ki?
Madem bize bugün bir düşman lazım, o halde İsrail bizim için en büyük düşman. Zira dünyanın en güçlü ülkesi olduğunu iddia eden ABD bile İsrail lobisinin kontrolünde hareket ediyor. İsrail olmadan ABD diye bir ülke dahi olmaz...
Hatta ABD’nin kendi parasını bile Yahudiler basıyor, ekonomisini onlar yönetiyor, savaşlara bile onlar karar veriyor. Eğer büyüme gibi bir hedefimiz var ise bugün İsrail’den daha büyük bir düşman yok...
Zira şuan İsrail’i düşman ilan etmenin de tam zamanı. İsrail terör devleti zirvesini yaşıyor ve kendi sonunu getirecek büyük hamilelerde buluyor...
Masum bebeklere, çocuklara, kadınlara, yaşlılara, yaralılara bile acımayan, hastaneleri, okulları, ibadethaneleri dahi bombalayan bu terör devleti sadece İslam için değil, tüm insanlık için bir tehdit artık...
Bugünden tezi yok, İsrail terör devleti ile tüm siyasi, hukuki, ekonomik ve sosyal ilişkiler kesilmeli. İsrail ve ondan yana olanlara da ciddi tavır koyulmalı...
Madem İsrail arkasına büyük devletleri aldı, bizim de güçlü ve dost müttefiklere ihtiyacımız var. İsrail’in tüm saldırılarını durdurması için de askeri ve siyasi müdahale ne gerekiyorsa yapılmalı...
Elbette günü geldiğinde günahsız, suçsuz ve sahipsiz Gazze halkına yapılan soykırımın hesabı, İsrail terör devletinden sorulacak...
Bizim İsrail’den daha büyük bir düşmanımız yok. Bu uğurda ya İsrail yok olacak ya da biz Müslümanlar utanç içinde yaşamaya devam edeceğiz...
Bu kadar insan öldürülürken hala sessiz kalmak ve harekete geçmemek ne kadar büyük bir utanç ise, İsrail’in hala nefes alması ve zulmüne devam etmesi o kadar utanç verici...
Türkiye eğer büyüyecek ise, mazlumların haklarına sahip çıkarak, onların haklarını zalimden alarak büyümeli. Zalimden hesap bile sormayan güçlü bir devlet, batmaya, yıkılmaya, dağılmaya mahkumdur...
Bir devlet ancak mazlumların ve vatanseverlerin omuzunda payidar olur. Büyük ve güçlü Türkiye var olacak ise bu önce mazlumlara ve zulme uğraşlara merhem olmak ve onların haklarının hesabını zalimden sorarak var olur...
Bebeklerin bedenleri parçalanıyor, binlerce çocuk kadın öldürülüyor ve bizim elimiz kolumuz bağlı, evlerimizde rahat koltuklarımızda uzanıyor ve bu duruma sade bir tepki ile karşılık veriyoruz...
Müslümanların büyük bir şefkat tokadı ile kendilerine gelmesi ve yaşananlara artık ciddi bir tavır koyması gerekir. Bu tepkiyi gerek ellerimizle, gerek dilimizle, gerek kalbimizle vermek her Müslümanın birinci vazifesi...