Halkın sesi olma vaadiyle bu köşede kalemi eline alan bir yazar olarak dünkü yazımda “ çok şey mi istiyoruz” şeklinde bir soruyla başlamıştık.

Bugün de aynı minvalde siz değerli okuyucularıma/halkıma yönelik bir soruyla devam etmek istiyorum…

Ey halkım nasıl yönetilmek istersiniz?

“Siz nasıl olursanız idarecileriniz de öyle olur ve siz nasılsanız öyle idare edilirsiniz” şeklinde rivayet edilen bir hadis var.

Ve ey halkım, siz nasıl olmak istersiniz?

Sonra nasıl yönetilmek istersiniz?

Meselenin ehemmiyetine binaen aklıma çocukluğumda sıkça dinlediğim bir masal geldi…

Kral ölmüş, gelenek gereği henüz cenazesi kaldırılmadan yeni bir kral seçilmek üzere halk meydanda toplanmıştır. Ülkenin esnafı, işçisi, çiftçisi, beyleri, ağaları ve marabaları hepsi meydandalar…

Ağanın biri marabasına dönerek; “birazdantalih kuşu bırakılacaktır yeni kralı seçmek için, başına konsa ve sen kral seçilsen ne yaparsın” der. Maraba hiç düşünmeden; “kötülük yaparım” diye cevap verir. Ağa tekrar sorar, maraba yine aynı cevabı verir…

Gelenek gereği halkın heyecanla beklediği talih kuşu bırakılır, talih kuşu halkın üzerinden bir iki tur kanat çırptıktan sonra dolana dolana az önce ağasıyla konuşan marabanın başına konar…

Halk büyük bir panik ve şaşkınlık içerisindedir. Ön saflarda oturan onca beyler, ağalar varken sıradan bir marabanın başına konmak da ne. Hatırı sayılı şanslı marabanın ağası dayanamaz itiraz eder, başka beyler, ağalar da itiraz eder; “hayır” der, burada bir yanlışlık olmalı, kuş istikameti şaşırmıştır tekrar bırakalım” derler. Demokrasi gereği oylamayla bu öneri kabul edilir ve tekrar kuş bırakılır lakin şans bu ya talih kuşu yine aynı marabanın başına konmuştur. Yine itirazlar, yine oylama ve üçüncü kez talih kuşu yine aynı marabanın başına konulunca halk yeni kralını kabul etmek zorunda kalır.

Yeni kral ağasına söylediği gibi hep kötülük yapar halkına, öyle ki yeni kral halkın ölülerine kadar eziyet ve zulüm olacak yasa ve kanunlar çıkartır.

Bir gün yine cenaze var bir evde, kralın çıkarttığı yeni yasaya göre bu cenaze normal şartlar altında evden çıkartılmayacaktır, kapı yerine evin bacasından (eskilerde evlerin geniş bacaları olurdu) çıkartılıp defin edilecektir. Halk çaresiz, bu garip uygulamadan rahatsız, derken birisi bir teklif atar ortaya, der ki; “bu kral falan ağanın marabasıydı yıllarca, gelin ağaya gidelim ricada bulunsun, cenazemizi bacadan değil kapıdan çıkartalım” der. Ayağa gidilir, ağa meseleyi dinledikten sonra; “sizin için bir ricada bulunacağım lakin benim tanıdığım yeni kral iyilik etmez, o hep kötülük edeceğini söylemişti” der.

Halk ölü evinden heyecanla yeni kraldan gelecek emri bekler, çok geçmeden yeni emir gelmiştir; tellal yüksek sesle yeni kraldan gelen emri okur: “duyduk duymadık demeyin, yeni kralımızın emridir, bundan böyle bacadan çıkartmaktan zorlandığınız ölülerinizin kıçına bir kazık sokarak bacadan çıkartılması emrolunur!”

Ey halkım, hadiste buyurulduğu gibi; “siz nasılsanız öyle idare edilirsiniz”

Yukarıda anlattığım masalda talih kuşu vardı, bizde de oy kullanma geleneği, şimdi söz sizde; nasıl yönetilmek istersiniz?

Hem söz sizde, hem de nihai karar sizindir…

Nasıl yönetilmek istersiniz?

Gerçi biz masalda bahsedilen halktan çok çok şanslıyız, bizdeki yöneticiler, “ölülerimizi islami esaslara uygun defin etmektedirler” lakin yine de sormadan edemiyorum;

Şunun şurasında yerel seçime az kaldı, beş yıllık kaderinizi belirlemek için nasıl yönetilmek istersiniz ve hangi vasıflara haiz bir belediye başkanını görmek istersiniz?