Bizim kitabımızda düşene vurulmaz ve ben bu kalemimi düşeni ezmek için değil kaldırmak için kullanacağım lakin bir gazeteci saikıyla etrafımda olup bitenlere de alakasız kalmıyor ve kalamıyorum…

Sahi Yeşilyurt denilince aklınıza ne gelirdi?

Eskilerde Yeşilyurt denilince; albastı kirazları gelirdi ama şimdi bu kodlama değişti…

Şimdi Yeşilyurt denilince; temiz havası, soğuk suları, kirazı, vişnesi gibi bin bir taamla anılan meyve ve yöreye has leziz yemekleri yerine; “Gri pasaportlar”, “Kayıp arsalar”, “Özel kontenjanlarla kamuda işe alınmalar” gibi kavramlar yerleşti…

Bütün olup bitenlere rağmen hala başkana olan güvenimizin sarsmamışı için efor harcayıp sayın başkanı tanıyor ya da tanıyor olduğumuzu sanarak, ‘bundan da vardır bir hikmet’ diyerek hiç kimseye genç ve gelecek vadeden bu yakışıklı başkanımıza söz söyletmiyoruz.

Lakin ‘Gri pasaport’ meselesini tam da unutmuş ya da unutturulmuşken bu kez sayın başkanın eşinin işe alınması meselesi gündem olunca…

“Haydaaa!”, dedi kimimiz, kimiz de; “hakkıdır, kendileri bir 28 Şubat mağduru ise ve bu özel kontenjan da sayın reisimiz bilgileri dâhilinde verilmişse mesele yok” söylemleriyle bu konuyu da yumuşatıp kapatmaya çalıştık…

Lakin ardı arkası gelmiyor ki bizim Yeşilyurt Belediyesi’nin vukuatları. Sanki bu tür nahoş olaylarla gündemde kalmak için yaratılmış mübarek.

Bakar mısın şimdi de haber ajanslarına nur topu gibi bir skandal daha düştü…

“AKP’li Mehmet Çınar’ın Belediye Başkanı olduğu Malatya'nın Yeşilyurt Belediyesi, yeni bir yolsuzluk skandalıyla gündemde. Yapay zekayla sahte belediye meclisi kararı oluşturularak belediye arsalarının satıldığı ortaya çıktı.”

Haydaaa!, buyur burdan yak…

Yapay zekayla sahte evrak…

Yeşilyurt Belediyesi bu kadar mı teknolojide ilerlemiş ki yapay zekayı kullanıyor!

İnsan normal zekadan uzaklaşınca yapay zeka ortaya çıkıyormuş demek…

Sonra meseleyi biraz daha öğrenince adamların yapay zekadan bile anlamadıkları, adamların yapay zekayla değil kendi öz zekalarıyla bu yolsuzluğu işlediklerini öğrendik.

İyi de bütün bunlar neden gelip bizim her şeyiyle güvendiğimiz Yeşilyurt Belediye Başkanı Mehmet Çınar'ı buluyor?!

Oysa Mehmet Çınar ismiyle müsemma bir çınardı; haksızlıklara karşı eğilmeyecek, bükülmeyecek ve kırılmayacaktı…

Sonra Allah, kendilerine mal mülk de vermişti, hem de  ziyadesiyle ve o kamu malı talanına hiçbir zaman tamah etmeyecekti.

Çünkü o edebinden dolayı utangaç yüzlü birisiydi, suç işleyemezdi ve O’nun o aydınlık yüzü hep ak kalıp kara çalınmayacaktı…

Ve zekiydi, kamu cürmünü asla işlemezdi, etrafındakilerini bile öyle sanırdık.

Hatta ve hatta biz Mehmet Çınar’ı büyük şehir belediyesine düşünüyorduk/Malatya Büyükşehir Belediyesi’ni ona emanet edecektik…

Şimdi sormadan edemiyorum…

Kim kıydı Çınar’ıma?

O’nu itibarsızlaştıranlar kimler?

Yoksa şan şöhret, makam mevki mi onu bozdu?

Tüm bu olup bitenlerden sonra halk arasındaki itibarı, güveni düzelir mi, bilmem.

Lakin burası Türkiye, bazen meşhur olmak daha avantajlı oluyor.

Kayıp arsalar meselesinde tutuklamalar devam ediyormuş Yeşilyurt Belediyesinden. İşgüzarlığı yapan şahıs da yapay zekayı kullanacak kadar zeki değil bilakis geri zekalının biriymiş…

Allah bir kuluna bir nimet verip o kul o nimetin kıymetini bilmezse tekrar kendisinden alırmış.

İnsan aklını/zekasını yerli yerinde kullanmazsa Allah o kişinin üstüne pislik boca edermiş…

“…Allah, pisliği aklını kullanmayanların üzerine bırakır. (Yunus Suresi: 100)”