Şehir mezarlığının ahvalini daha önce yazmıştım. Kabristanın içler acısı halini gazetemiz defalarca haber yapıp, vatandaşın çilesini gündeme getirdi . Ancak ne mi oldu?
Mezarlıkta gidip gelen hafriyat araçları arttı, çalışmalar hızlandı ; tek bir geçerli mazeret içeren herhangi bir açıklama da gelmedi. Her gün en az 5-6 cenazenin defnedildiği faal mezarlığın bir şantiye alanına dönüşmesi sağlıklı olmadığı kadar etik de değil!
Ölüme seküler bir anlayışla bakan, mezarlığı sıradan bir mekan gibi gören toplum değiliz. Biz ölülerimizin kabirlerini önemser, sık sık ziyaret eder, dualarla anıp, çiçekler eker, kuşlara buğdaylar serpiştiririz ve sulukları sularla doldurup, mezarın etrafına bakım yaparak teskin oluruz.
Haftada en az iki üç kez şehir mezarlığına gidiyorum. Buradaki durumu gözlemleme fırsatım da haliyle çok fazla.
Kamyonların tozu dumanı içinde adım atmak bile imkansız hale geldi.
Araçlar geçmek için dakikalarca bekliyor. Bazen cenaze taşıyan araç ve arkasındaki yakınları bile geçemiyor bu yoğun iş araçları trafiğinden.Buradaki tozu dumanı da varın siz düşünün.
İşin en kötü yanı enkazların döküldüğü çalışma alanı kabristana giden yol üzerinde ve cenazeyi mezara taşıyan araç da bu güzergâhtan geçiyor. Dolayısıyla trafik kitleniyor gün içinde.
Görsel olarak kirliliği, maneviyata verilen zararı da sanırım söylemeye lüzum yok.
Mezarlığa gelen vatandaşlarla yaptığım konuşmalarda, bu durumun çok üzücü olduğunu ifade edip, mezarlığın tercih edilmesinin büyük hata olduğunu dile getirdiler.
Bir vatandaş ‘’ Başka yer mi yoktu, şehir zaten toz içinde; bari burda rahat verseler.’’ derken , ötekisi ‘’ Şaşırmadım…’’ deyip lafı çok uzatmak istemedi. Bir başkası ‘’ Mezarlığın bu haline üzülmemek mümkün mü?’’ deyip veryansın etti.
Peki bu durum ne kadar sürecek?
Aylarca belki yıllarca sürecekse insanlar bu çileye mi katlanacak?
Burada bir de sürücü kurslarının eğitim verdiği, ehliyet sınavlarının yapıldığını da hesaba katarsak ortaya çıkan mağduriyeti anlatmak için çok fazla söze lüzum kalmaz .
Pek çok sürücü adayı kamyonların gürültüsünden paniğe kapılıp arabayı hareket ettiremiyor dolayısıyla ehliyet alamıyor.
Onların da verdiği paraya,emeğe yazık değil mi?
Şehir mezarlığının problemlerini yazmak sadece bu kadarıyla da bitmiyor. Çadır Mescid buranın ihtiyacını karşılamaktan çok uzak. Acil bir camî hizmete girmeli. Kış geliyor. Havalar soğuyacak . İnsanlar berdevam buraya gelip gidecek. Çünkü ölüm yaz kış dinlemiyor. Sürekli buranın yeni misafirleri geliyor. Ve alabildiğine genişliyor kabristan. Haliyle bu durum buraya daha fazla titizlikle yaklaşılmasını gerektiriyor. Çünkü merkezin tek faal mezarlığı burası. Bir defa başlanmış artık denilerek şu hafriyat çalışmalarının verdiği tahribatı görmezden gelmek mümkün değil. Cuma günleri yaşanan manzara insanı öylesine üzüyor ki.
Artık şehirden kaçıp ölümü tefekkür edebileceğimiz manzaradan çok uzakta Şehir Mezarlığı…
Ve bu ahval kısa sürecek gibi de gözükmüyor.!
Yorumlar
Betül Kırılmaz - Daha bugün niye bu durumu kimse dile getirmiyor dedim mezarlıkta. Teşekkür ederim