3 Mart 1893 depremi Malatya tarihinin en yıkıcı depremlerinden biriydi. Bu depremin şiddeti 7.1 ‘di ve merkez üssü Malatya’nın merkezi idi. 850 ‘den fazla insan vefat etmiş, yüzlerce yaralı ve binlerce hasar alan yapı ile o tarihlerde yaşanan en yıkıcı doğal afetlerden biri olmuştu. Depremden sonra da bitmek bilmeyen artçılar 1 seneden uzun sürmüş ve depreme bağlı bir salgının da patlak vermesiyle Malatya halkı adeta büyük buhran yaşamıştı. Malatya ‘nın merkezi günümüzdeki gibi tamamen yıkılmış, şehrin çehresi değişmişti. Dönemin padişahı Sultan II. Abdülhamid Han Malatya’ya büyük yardımlar yapmış, şehrin yeniden ihya olmasında büyük çaba sarf etmişti.
1893 depremi Malatya’nın merkezi kadar Adıyaman, Kahta ve Akçadağ’a da zarar vermiş Halep ve Yozgat’tan bile hissedilmişti.
1893’ten sonra da Malatya pek çok kez depremle sarsıldı.
6 Şubat 2023 depremi her ne kadar merkez üssü Maraş olsa da 1893 depreminden daha büyük yıkımlara yol açarak şehrin tarihine unutulmayacak bir acı olarak eklendi. Bu deprem de artçıları ile şehri hâlâ terk etmiş değil.
Cumartesi günü 3 kez sallandı şehir 4 şiddetindeki depremlerle . Öncesinde de Perşembe akşamı yine sallandı 5 şiddetini aşan bir depremle …
Az hasarlı evlerde oturanlar büyük panik yaşadı ve pek çoğu hâlâ geceleri dışarıda geçiriyor.
İnsanların psikolojisinde derin te’sir bırakan deprem etkisini daha uzun süre de gösterecek gibi duruyor.
Artçıların zaten uzun süreceği daha önce de söylenmişti. Ancak yeni fay hatlarında oluşan kırılmalar da akıllara pek çok soru işareti getirdi.
Malatya’da bir yandan yıkımlar, yapımlar devam ederken bir yandan yeni depremler oluyor. Her depremden sonra da trafik adeta kitleniyor!
Cumartesi günü deprem olduğu sıralarda şehir mezarlığında idim. Dönüşte trafik öyle bir haldeydi ki!
Bu hengamede de elbette ki kazalar kaçınılmaz oluyor. Arabasını alanın şehir merkezine doğru ilerlemesi sadece trafiği içinden çıkılmaz bir hale sokup, insanların gerginliğini arttırıyor . Daha güvenli yerler var. Özellikle 4-5 şiddetindeki depremlerden sonra bir müddet tedbir amaçlı beklemek isteyenler açık alanları tercih etse , trafikte kitlenmez. Hem güvenlikleri, hem de psikolojileri açısından daha sağlıklı olur. Zaten yıkımlardan dolayı pek çok yolun kapalı olması, halihazırda olan yollardaki yoğunluğu normal zamanlarda bile arttırırken deprem olduğu zamanlarda bu adeta çile haline geliyor.
Trafikte biraz daha sakin olmak gerekiyor. Hem de bu zamanlarda daha fazla anlayışlı ve sabırlı olmak lazım. Depremden çıkmış insanların yol verme bahanesi ile kavga etmeleri yakışı kalmıyor.
Ağır hasarlı binaların hâlâ tehlike arz ettiği yerler var. Bu yapıların kıyısından, köşesinden geçerken de dikkat etmek lazım. Hâlâ ağır hasarlı binalardan bir şeyler sökmeye çalışan insanları görüyorum . Yahu değer mi? Ya o binanın içinde iken bir deprem olur ve süresi uzun sürerse. Lütfen tedbiri elden bırakmayın. Ağır hasarlı binalardan uzak durun.
Yüce Rabbim’den şehrimize sükunet vermesini niyaz ediyorum.
Hiçbir mülke hiçbir kulun sahip olmadığı şu dünyada Rabbimizin rızasına uygun bir hayat yaşayıp, ibret alabilenlerden olmayı temenni ediyorum.
Selam ve dua ile…