Malatya Sivil Toplum Kuruluşu temsilcilerinin Söğütlü Camisinin yeniden inşası için başlatmış oldukları çabayı takdirle karşılamak gerekir. Bir ilde Sivil Toplum Teşekkülleri ne kadar aktif ise o il o kadar canlı, bir ilde Sivil Toplum ne kadar duyarlı ise o ili yönetenlerin hata yapma payı o kadar düşüktür.
Kim öncülük ettiyse teşekkür ediyoruz, kim Malatya’nın yeniden ayağa kalkması için fikir üretiyor, çalışıyor, gayret ediyorsa tebrik ediyoruz.
Söğütlü Camisinin eski halini hatırlıyorum. Keşke o haliyle restore edilip gelecek nesillere o şekilde emanet edilebilseydi. Ancak o günkü şartlar altında öyle bir karar alındı ve yerine mevcut bina inşa edildi.
Tarihçiler, mimarlar, sanat erbabı, ilim ehli ve meseleye vakıf olanlar şehirlerin inşası, ihyası ve restorasyonunda olabildiğince tarihi yapıtları yaşatmaya, tarihi dokuyu korumaya çalışırlar. Ana ilke budur. Bir milletin uzun ömürlü olmasında kültür, sanat ve mimarinin büyük önemi vardır. Olabildiğince kalıcı eserler inşa etmek, olanları geleceğe taşımak millet olarak ayakta kalabilmenin en önemli unsurudur.
Kaybettiğimiz canların acısı daha uzun yıllar yüreğimizi sızlatmaya devam edecek. Hiçbir bina, hiçbir cadde, sokak, köprü bir canın bedeli değildir. Önce bunu bilmek gerekir. Yeniden şehri inşa etmenin birinci esası sağlam binalar inşa etmek olmalıdır. Sonrasına gelince…
Bakınız Malatya’da binlerce bina yıkıldı. Daha binlercesi de ağır hasarlı olduğu için yıkılacak. Ancak hiç birine Yeni Cami’ye üzüldüğümüz kadar üzülmedik. Söğütlü Cami de yıkılacak. Ona da üzüleceğiz. Ama Yeni Camiye üzüldüğümüz kadar değil…
Yeni Cami tarih demekti, kültür demekti, sanat demekti, mimari demekti, anılar demekti… Kısaca Malatya demekti.
İşte şimdi şehri yeniden inşa ederken tüm bunları dikkate almak gerekir.
Söğütlü Cami yerine daha büyük bir cami inşa etmek güzel bir fikir. Ancak konuşulan büyüklükte bir camiyi mevcut caminin yerinin almayacağı ve yapılacak ihtişamın da görülmeyeceği kanaatindeyim. Caminin altına ticari mekânların yapılmaması hususunda STK temsilcileri ile yüzde yüz aynı fikirdeyim. Ben bahsedilen büyüklükteki bir caminin mümkünse Çevre Yolu üzerine yapılması gerektiğini düşünüyorum. Adliye Binasının yerinin bunun için uygun olacağını düşünüyorum. Bu büyüklükteki bir camiyi göstermek mevcut Söğütlü Camisinin yerinde mümkün olmaz. Çevre yolunun kenarına yapılacak olan 10 bin kişi kapalı, 20 bin kişi açık alanda olmak üzere 30 bin kişilik cami Malatya’ya yakışacaktır. Söğütlü Camisinin yerine ise mevcut alanla mütenasip büyüklükte bir caminin yapılması daha şık olacaktır. Ben böyle düşünüyorum.
Malatya merkez ilçe belediye başkanları yeni sürece katkıda pasif bir görüntü içerisindeler. Bir vizyon sorunu var görüntüsü veriyorlar. Büyükşehir Belediye Başkanı Selahattin Gürkan’ın çabalarını, bakış açısını ve Malatya’nın inşa ve ihyasındaki gayretini ise fevkalade bulduğumu söylemeliyim. Bu sürece ilçe belediye başkanlarının da katkı sağlaması gerekiyor. Eskimalatya tarihi meydan düzenlemesi ve süreçte yaşananlar açıkçası Eskimalatyalılar olarak bizi üzmüştü. Kırkgöz Sahil Parkı Projesi’ndeki vizyonunu tebrik ettiğimiz ilçe belediye başkanını tarihi meydan düzenlemesinde meseleye yüzeysel yaklaşımından dolayı eleştiriyoruz. Eski Malatya’da o meydanı düzenlemek her başkana nasıp olmayacak bir ayrıcalık iken başkan sıradan bir proje ile bu ayrıcalıktan yararlanıp efsane başkan olma şansını kullanamadı. Umarız yeni proje eskilerin projesinin akıbetine uğramaz. Eski dönemlerde meydanın içine yapılan belediye binası ile kaymakamlık binası 30-40 yıl sonra kaldırıldı. Maalesef Türkiye’de bazı şeyler yapboz tahtasına dönüştürülüyor. Ama olan milli servete oluyor. Giden başkanların cebinden değil, devletin-milletin cebinden oluyor.